Sahnede birden Demet Akalın belirdi. Herkes çığlık atmaya başlamıştı. Galiba birisinin doğum günüydü herhalde. Çünkü normalde sanatçılar sık sık gelmezler. Buse'ye baktığımda ise şarkıya eşlik ederek çılgınca bağırıyordu.
'Çalkala çalkala bir sağa bir sola...'
Çığlıklar ve alkışlar tur biniyordu. İki tane şarkı çalındıktan sonra sahnede kocaman bir pasta belirdi. Açık pembe renginde üst üste kalpli bir pastaydı. En üstte ki kalpte iki sevgilinin resmi vardı. Kız ile erkek sahneye çıktılar ve oğlan kıza diz çöküp şiir okumaya başladı.
"Bu gün dünyayı istediğin bir renge boya
Rengârenk batan günü al karşına
Bir renk de kendinden kat
Çocuklar gibi saf, temiz ve berrak
Kapat gözlerini bir hikâye yarat
Vazgeçme hissedilir biraz da sıcaklığını kat
Kalbindeki elleri bırakma sıkıca tut
Çünkü varlıktır sevgiye en güzel kanıt
Yalnızlığın saltanatını sür, sür ama
Birikmiş sevginden, herkese bir parça ver
Bir tebrik, bir arama bin umuttur insana
Mutlu yıllar, mutlu yıllar sana sevgilim." dedi ve kıza sarılıp alnından öptü. Sonra kız dönüp dilek tuttu ve pastadaki mumları üfledi. Herkes alkış kopardı. Demet Akalın ise şarkı söylemeyr başlamıştı. İki sevgili de sahnedeydiler. Mert yanıma gelip ,"Aşkım gitmemiz gerek. Daha Aylin'in yanına uğrayacağız." dedi onayladım ve bir dakika işareti yapıp Buse'nin kolundan tutup öne doğru ilerledim. Sahnenin yanına yaklaştık ve sahnedeki iki sevgiliyede 'mutluluklar' diye bağırdık. Teşekkür edip güldüler. Gülümsedik ve Mert'in yanına doğru gittik. Dışarıya çıktık ve arabaya bindik. Bugün herşey muhteşemdi. Yarım saatlik yolculuktan sonra Aylin'in yanına gelebildik. Kapıyı tıklattık iki kez. Açmadılar. Üçüncüye zile bastık. Bu sefer kapı açıldı. Uykulu gözlerle kapıyı açan Selim idi. Bunlar ne tez uyumuşlar ya. Saate baktığımda saat 2 ye geliyordu. Bizimkiler de yorgun oldukları için uyumaları normaldi tabi.
"Nerdeydiniz bu saate kadar." dedi Selim saçlarını düzelterek.
"Barda takıldık biraz ya. Hem müthiş haberlerimiz var." dedim ve eve geçtik.
"Aylin ile Kaan nerde?" dedi Mert.
"Uyuyorlar." dedi Selim. Onlar daha sevgili değildi. Fakat birbirlerini seviyorlardı. Mert bu durumu bilmiyordu. Bildiğinde fazla tepki verceğini sanmam ama verebilir de. Bunu o an görürüz.
"Kaan nerde yatıyor? Aylin nerde yatıyor?" dedi Mert şüphelenmişcesine.
"Ayrı odadalar Mert ne oldu ki?" dedi Selim meraklı meraklı.
"Yok bir şey. Neyse biz gidelim Aylin'e de yarın sabah haber veririz artık aşkım." dedi ve elimden tuttu.
"Tamam ozaman hayatım. Buse sen de geliyor musun?" dedim.
"Yok canım. Siz yalnız kalın. Ben burdayım. Yarın gelin kahvaltı yapalım." dedi gülümseyerek. Onayladım ve Buse'ye de sarıldıktan sonra Mert ile eve doğru yol aldık. Acaba Buse Selim ile düzelecek mi? İnşallah düzelirler. Kendi içimden konuşurken Mert elimi tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzik Öğretmenim
Novela JuvenilAşk denilen şeyi en çok sende buldum. Seni herşeyinle iyi tanıdım. Bana kendini hep iyi tanıttın. Fakat herşey tam tersiymiş. Sana olan aşkım herşeyin ön planında. Sana ne kadar kızsam da sensiz olmuyor. Herşeye rağmen seni çok seviyorum. OYUNCULAR ...