Kolye

15.3K 519 72
                                    

Eve geçtikten yaklaşık 10 dakika sonra zil çaldı. Kapıyı açtığımda karşımda Mert hocayı gördüğümde ilk önce şaşırdım. Mert hoca bana bakarak :

"Arabamda bir adet kolye buldum. Acaba bu sana yada Buse'ye mi ait ?"

Kolyeye bakarak bu kolyenin Buse'ye ait olduğunun farkına vardım. Bu kolyeyi ona ablası almıştı. Mert hocaya :

"Evet hocam bu kolye Buse'ye ait. Getirdiğiniz için teşekkürler."

Hoca bana kolyeyi uzatırken :

"Önemli değil Kumsalcım." dedi gülümseyerek.

Kumsal CIM mı ? Bana KumsalCIM dedi. Sadece Kumsal diyebillirdi. Ama KumsalCIM dedi. Off normal bişey ya aslında ne taktıysam bu kadar. Her öğretmenin diyebileceği bir şey. İçeri girdim ve Buse'ye bakarak :

"Kolyeni Mert hocanın arabasında düşürmüşsün kanka."

Buse boynunu yoklayarak :

"Aaaa evet ya boynumda olmadığına göre araba da düşmüş olmalı." dedi gülümseyerek.

Karnım acıkmıştı.

"Buse benim karnım acıktı. Hadi bir şeyler yiyelim."

"Benim de ya. Ne yiyeceğiz peki. Dışardan mı söyleyelim kendimiz mi yapalım ?"

"Bugün eve alışveriş yapamadım. Dışarıdan söylemek zorunda kalacağız canım." dedim ve PizzaPizza'yı aradım. 2 porsiyon orta boy pizza sipariş ettik.

...

Pizzaları yedikten sonra saate baktım ve saat 23.00'dı. Ne çabuk 11 olmuştu saat. Yorgunduk zaten. Buse'ye dönerek :

"Saat 23.00 olmuş. Hadi artık yatalım ya yarın okul var ben kalkamıyorum sonra biliyorsun." dedim sırıtarak. Buse sırıtarak :

"Bencede. Ama benim bir duş almam lazım canım. Bugün çok gergindim biliyosun. Biraz rahatlamam lazım." dedi gülümseyerek. Buse'nin bana rahat olmasını seviyordum. Zaten birbirimize karşı utanmazdık biz. Ben de ona kıkırdayarak :

"Tamam tatlım. Ben sana temiz bornoz vereyim." dedim ve direk merdivenlere koştum. Buse'ye bornozunu verdikten sonra direk uyudum çünkü yorgundum. Buse'de benim yanıma yatacaktı zaten. Yatağım iki kişilik olduğu için ikimiz yatıyorduk.

...

Alarmın sesiyle sıçradım. Erteleyip geri yattım. Ama 5 dakika sonra yeniden çaldı. Kalktığımda Buse yanımda yoktu. Aşağı indim ki gördüğüm manzarayla kıkırdadım. Buse bana şahane bir kahvaltıhazırlamıştı. Bi dakika ya. Ama evde hiç bir şey yoktu ki. Buse'ye bakarak :

"Canım benim ya. Çok seviyorum seni şebek." deyip iyice öptüm onu. Sonra da duraksayarak :

"Ama evde yiyecek hiç bir şey yoktu doğru düzgün. Nasıl aldın bunları ?"

"Bende çağreler biter mi sanıyosun lan. Ben aldım kredi kartımla." deddi sırıtarak. Biz birbirimize karşı utangaç olmadığımız için bir şey demedim. Sadece kıkırdadım.

...

Okula geldiğimizde ilk iki ders fizikti. Müzik dersi fazla olmadığından Mert hocayı fazla göremiyordum. Bu yüzden teneffüslerde gözüm hep onu arıyordu. Ama neden arıyordu. Neden onu görmek istiyordum. İç sesimle konuşmaya başladık. İç sesim 'Of Kumsal anla işte hoşlanıyosun odan kızım daha ne soruyorsun kendine.' 'Of ne hoşlanması ya sus bi sen.' Birden kolumu birisi cimcikleyince iç sesimle konuşmayı kestik. Kolumu cimcikleyen Buse'ydi.

"Ne konuşuyosun kızım kendi kendine."

"Hiç ya öylesine."

"Kumsaaal benden bişey gizlemediğini sanıyordum." dedi ve kaşlarını çattı. Bu durumu Buse'ye anlatmam lazımdı. Çünkü ona söyleyemezsem kendime kızıyordum. Buse'ye bakarak :

"Tamam anlatacağım ama teneffüste çünkü şu an anlatamam. Özel bir durum ve biliyorsun bizim sınıfı , kulak kabartıyorlar." dedim ve Buse kafasını aşağı yukarı hereket ettirerek beni onayladı.

....

Teneffüs zili çaldı ve koridora doğru çıktık. Buse'ye konuyu anlattıktan sonra Buse bana şaşkın bir şekilde bakarak :

"Ohaa. Kanka sen bildiğin Mert hocadan hoşlanıyorsun ya." dedi ve sonradan kıkırdadı.

"Ne gülüyorsun ya. Hem öyle bir şey olsa bile.." derken arkamızda dikelen Mert hocayı fark ettik.

Olamaz ya of bu olamaz. Bizi duydu mu acaba ? Yok ya duymamıştır. Ama duymuşta olabilir. Lütfen duymamış olsun. Eğer duyduysa ben naparım , yüzüne nasıl bakarım. Of nolacak şimdi derken..

"Kızlar size bir şey soracaktım."

Buse'yle şaşkın şaşkın bakıyorduk. İkimizde hoca duydu mu duymadı mı diye kendimize soruyorduk Buse boğazını temizleyerek :

"Buyrun hocam."

"Tatile nereye gidiyorsunuz?"

Buse saf saf bakarak :

"Hocam normalde yurt dışında bir yerleri düşünüyorduk ama bu seferlik İzmir-Çeşme'yi düşünüyoruz."

"Hmm evet güzel bir yer ama benim asıl sorum şu olacaktı. Sizinle beraber hangi hocalarınız gidiyor?"

Biz Buse'yle birbirimize baktıktan sonra Buse hocaya dönerek :

"Hocalarımız gelmiyor. Biz ben , Kumsal ve Selim gidicez."

"Sadece üçünüz nasıl gideceksiniz."

"İlk defa değil ki. Sürekli yaptığımız bir şey."

"Hm anladım. Tamam."

Hoca tam gidecekken ben hocaya seslendim.

"Hocam az önceki konuşmadan bir şeyler duydunuz mu?"

"H-hayır. Neyse benim işim var sonra görüşürüz." dedi ve uzaklaştı.

Bana inandırıcı gelmiyordu ama neyse. Buse'yle sınıfa gittik. Son dersti. Nihayet okuldan çıktık ve Buse'yle bize geçtik.

"Buse 1 hafta bende kalsana lütfen. Arada sırada babanın yanına gideriz olur mu?"

"Tamam canım zaten senle kalmak bana çok iyi geliyor."

Dedikten sonra ona çok sıkı bir şekilde sarıldım. Canım benim onu çok seviyorum.

Arkadaşlar bu bölüm biraz kısa oldu kusura bakmayın vote ve yorum yaparsanız çok sevinirim :)

Müzik ÖğretmenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin