12

152 4 0
                                    

• Genç kadın odasından küçük bir çantayla çıktı. Bartunun odasına indi, hazırda bekleyen cantayı da eline aldı ve ikisini bir araya koydu. Oğlunu chicco pusete koydu. Ve diğer 3 hafif çantayı da eline aldı... Ayşe mutfaktaydı oraları toparlıyordu. Çınarda içeri de gazete okuyordu. Toprağın merdivenlerden indiğini gördü, gördü ve gözlerini gazeteye çevirmişti ki o şokla tekrar bakıp ayağa kalktı. Elindeki gazeteyi rastgele atarak onlara yaklaştı.Çınar:Nereye?Toprak:Annemlere. Çınar:Bu ne böyle? Şu konuşmaya bak! Almışsın çantaları da oh. Benimde hiçbir bo- hiçbir şeyden haberim yok.Toprak sinirle kaşlarını çattı:Canımı sıkıyorsun Çınar. Çekil önümden de geçiyim.Çınar, toprağın bir adım atmasıyla:Şii. Külahları değişmeyelim istersen Toprak?Toprak:Onu bunu mu kaldı ya?• Ayşenin mutfaktan çıkmasıyla Çınar araladığı dudaklarını kapadı ve ona döndü.Çınar, karısına baktı:Ayşe Bartuyu al mutfağa geç.Toprak:Hayır gidicem ben!Ayşe:Efen-Çınar sesini yükseltti karısına bakmaya devam ederken:BARTUYU AL MUTFAĞA GEÇ!!!• Toprak ve Ayşe aynı anda yerinden sıçradı. Genç kadın el mecburi bakıcısına oğlunu verdi. Ayşe hemen Bartu bebeği aldı ve mutfağa geçip kapıyı kapattı.Çınar tek kaşını kaldırdı:Ne oluyor ya sana?Toprak yutkundu:Bişey olduğu yok. Annemlere gitmek istiyorum!Çınar:Ha öyle mi? (işaret parmağıyla kapıyı gösterdi ve aynı anda bağırdı) TAMAM DEFOL GİT O ZAMAN!• Genç kadın gözlerini kapatıp açtı ve yutkundu. "Defol git" cidden böyle demişti? Hızla mutfağa girdi. Bu sırada kapıda korna sesi duydu, nefes bile almıyordu. Direkt oğlunu pusetiyle aldığı gibi tekrar içeri geçti. Çınar hala dikiliyordu elleri bacaklarının dibinde. Kapıyı açtı ve çantaları alıp hızla dışarı çıktı. Genç adam alttan alttan bakmayı bırakıp başını kaldırdı. Genç kadının elindeki çantaları görünce, Taksi şoförü hemen aşağı indi, Toprağın elindekileri bagaja koydu ve yerine geçti. Toprakta oğluyla beraber arkaya oturdu. Tıslayan sesiyle adresi verdi. Yavaşça başını çevirdi, ve başını yanında bulunan oğluna çevirip önüne döndü ve tuttuğu gözyaşlarını bırakıverdi... Zoruna gidiyordu. Çınar ne zaman tutacaktı verdiği sözleri? Neredeyse gecenin yarısı olmuştu, saat on ikiye geliyordu. ama kocası onu bu saatte 'taksiyle' başka bir yere yolluyordu. "Başka bir koca olsaydı böyle bir şey yapar mıydı karısına?" Toprak bunları düşünmeden edemiyordu, aynı zamanda da ağlıyordu. Allah'tan hazırlandığı sırada taksiciyi aramıştı. En azından babası neden bu saatte geldin derse "kocam bıraktı" diyebilirdi yalanda olsa... Çınar, üzerindeki ceketi çıkarmış koltuğa yayılmış oturuyordu. Boş boş karşısındaki duvara bakıyordu. Burnundan soluyordu da...Ayşe geldi yanına.Ayşe:Çınar bey, ben çıkabilir miyim?Çınar, karşısındaki genç bayana baktı:Gidecek bir yerin var mı? sonuçta ailen İzmirde.Ayşe:Bi arkadaşıma gideceğim. Çınar:Peki tamam.Ayşe:Toprak hanım döndüğünde gelirim.Çınar:Sorun değil Ayşe. Tamam hadi çık sen.• Ayşe bir kez daha ikiletmeden hemen merdivenlere yöneldi......• Genç kadın zili çaldı. Hizmetlinin kapıyı açmasıyla içeri girdi...Suzan:Hoş geldiniz Toprak hanım.Toprak:Hoş bulduk Suzan abla. Annemler uyudu mu? Şunları alır mısın?Suzan Toprağın elindeki çantaları aldı:Hayır efendim içerideler.Şeref ve Remzi geldi şaşırdılar:Kızım?Toprak:Merhaba.Şeref torununu aldı hemen ve öptü yanaklarından:Hoş geldin kızım.• Dedi ve kızını da öptü. Toprak babasını öptü ve sarıldı, ardından babasının "içeri geçelim" demesiyle salona geçtiler. Şeref torununu kucağına almış seviyor, hem de kızıyla ilgileniyordu. Remzi ne kadar kızını özlese de bu durumdan şikayetçi olmuştu, gece yarısı. Bu kız ne diye gelmişti ki buraya? Düşünmeden edemiyordu yaşlı adam. Kızı ve damadının "tartışmış" olma ihtimalini bile düşünmek istemiyordu... Genç kadın, kimsenin sesi çıkmayınca huzursuz oldu aslında. Babası kızar mıydı ki buraya geldi diye? Aslında ne yalan söyleyeceğini düşünüyordu. Herkes düşünceleriyle cebelleşirken, çalışanlardan biri Suzan, içeri girdi... Şeref kızına döndü hemen.Şeref:Karnın aç mı yavrucum?Toprak, annesine en içten gülümsemesiyle gülmeye çalıştı:Hayır annecim.Suzan:Peki efendim, bir şey içmek ister misiniz?Toprak:Yok sağ ol Suzan abla. Bir şey istemiyorum.Remzi, çalışana döndü:Sen bize birer tane çay getir kızım.• Suzan, başını sallayıp çıktı. Remzi kızına döndü.Remzi:Ee nasılsın kızım?Toprak:İyiyim babacım. Sizi sormalıŞeref gülümseyerek:Bizde iyiyiz yavrucum. Özledik sizi.Toprak oğluna baktı gülümseyerek:Bizde sizi özledik de geldik anneannesi. Remzi, tatmin olmadı tabii.:Çınar neden gelmedi kızım?Toprak yüzündeki gülümseme gitti, titriyordu da yalan söyleyecekti şimdi:Eee biz, şey Çınar bizi bıraktı eve döndü babacım.Şeref:Oda gelseydi ya.Toprak:Biz kalmak için geldik ya, onunda çalışması gerek. Hiç boşa vakit harcamasın diye gelmedi. Zaten bu ara fazla yoğunmuşsunuz baba.Remzi:He evet kızım.• Toprak, derin bir nefes alıp verdi. Allahtan şirkette işler yoğundu da bunu bahane etmişti. Ama Remzi bununla yetinemedi. Kızını tanıyordu yalan söylediğini fark etti ama karısının gözlerini açıp bakmasıyla susmayı tercih etti yaşlı adam....• Ayşenin çıkmasıyla, genç adam yanında duran telefonunu eline aldı. Tuş kilidini açtı ve rehbere girdi. Bulduğu adla aramaya tuşladı ve kulağına götürdü. Karşıdakinin "Çınar" demesiyle genç adam gözlerini kapatıp açtı ve konuşmaya hali olmadığı halde konuşmayı denedi, kısık çıkan sesiyle...Çınar:Arda, nerdesin?Arda:Evdeyim kardeşim. Bizim şirketin yeni projeleriyle ilgileniyorum (gözlerini kıstı) Ya sen?Çınar:Evdeyim. Arda yutkundu:İyi misin Çınar, sesin pek öyle gelmiyor da.Çınar gözlerini yumdu:Değilim aslında çok kötüyüm.Arda:Çınar şuan inan gelemem. O kadar yoğunum ki. Yoksa hemen gelirdim.Çınar gözlerini açtı:Biliyorum. Arda:Yarın iş çıkısı sende olurum tamam mı?Çınar soluklu çıkan sesiyle:peki.Arda:Peki Toprakla mı bozuştunuz?Çınar gözlerini kıstı:Şimdi kapatıyorum Arda. Yarın geldiğinde konuşuruz.Arda:peki tamam. Sen yat dinlen bir kendine gel kardeşim.• Genç adam, arkadaşının son cümlesiyle telefonu kapadı ve koltuğa tekrar koydu. Gözlerini kıstı, dışarıda bulunduğu sıra yaşananlar aklına geldikçe gözleri doldu. elini yumruk yaptı, titriyorlardı. Hem de hiç olmadıkları kadar. Gözlerindeki yaşlar bir bir akarken dudaklarını sımsıkı kapamış, dişlerini bir bir yerini almış, sıkıyordu. Gözlerini diktiği, sehpaya bakarken hızla tekmeyi geçirdi, üzerindekiler yerle bir olmuşken. Kendini güçle ayağa kaldırdı sakinleşmek için gömleğinin düğmelerini açıp merdivenlere yöneldi. Şuan kime kızsa bilmiyordu. Kendine mi, karısına mı, ya da... (?) Çınar bunlarla cebelleşirken, karısının odasının kapısının açık olmasıyla odaya girdi. Her bir tarafta Toprağın kokusunu hissederken, onun benimsediği tek bir koku vardı. Yavaşça odadan çıktı ve odasına girip kendini yatağa attı. Tavana bakıyordu, bomboş......• Genç anne bebeğini yanına almış, ona sarılıp uyumaya çalışıyordu. Gözlerini her kapattığında Çınarın ona yaşattığı kötülükler aklına geliyordu.........-SABAH-• Bartu bebek, sabaha kadar huzurlu uyumuştu, hala da uyuyordu. Toprak oğlu uyanmasın diye sessiz sessiz hareket ediyordu, giyinip odadan çıktı genç kadın. Anne ve babası kahvaltı masasındaydı, oda oturdu.Toprak:Günaydın.Şeref:Günaydın kızım.Remzi:Günaydın yavrucum, uyuyor mu torun?Toprak:Evet babacım. Şeref:Sende rahat rahat kahvaltını yap o annecim.Toprak gülümsedi......-AKŞAM-• Çınar, solgundu. Bir günde yine yıpranmıştı. Sessiz evde, sessizce oturuyordu... Dostunun gelmesini bekliyordu. Kafasındaki meseleyi onunla konuşmasa olmazdı.. Genç adam bu düşüncelere dalmışken, zil çaldı. İlk çalışta farkına varmadı, Ardanın tekrar tekrar düğmeye basmasıyla kendine geldi ve hemen kapıya gitti.Arda:Nerdesin be oğlum?Çınar:Piç herif, biraz daha yavaş ol bir dahakine.Arda kaşlarını çattı:Ha kusura bakma seni merak ettim.Çınar kapıyı kapattı:Ah, gel içeri gel.Arda:Ee ne oldu anlat bakalım? Toprak gitti evden ha?Çınar:nerden başlıyım Arda?Arda:Kavga sebebiniz neydi.Çınar boş duvara bakarken:Sebebimiz değildi, ben sorun çıkardım.Arda.Tahmin etmeliydim.Çınar:Lafımı kesmeden dinle beni......• Topraklar evde otururken zil çaldı, Havva içeri girdi...Havva gülümseyerek:Herkese iyi akşamlar.Toprak, kalktı ve arkadaşına yaklaşıp sarıldılar:Hoş geldin.Remzi-Şeref:İyi akşamlar kızım.Havva istifini bozmak istemedi:İyi akşamlar, hoş bulduk. Ben Bartu'mu çok özledim annesi, izninizle onun yanına çıkalım...• Diyerek arkadaşının elinden tutup sürüklercesine yukarı çıkardı. Odaya girdiklerinde Toprak nefes alış verişlerini düzenlemeye çalışarak konuştu...Toprak:Bartu kaçmıyor ya. Burada.Havva:Tamam onu sonra yerim de. Neler oluyor anlat bana? Boşa mı çıktık buraya.Toprak:Ha bende Havva niye böyle yaptı diyordum.Havva, toprağın elinden tutup büyük koltuğa oturtu:Eee anlat.Toprak kaşını kaldırdı:Ne anlatıyım?Havva:Arda evden gittiğini söyledi, tartışmışsınız. Ayrıca Remzi amca bu duruma ne dedi? Ne oldu da evden gittin, boşanacak mısınız yoksa?...• Arda , gözlerini kocaman açmış Çınarı dinliyordu. Bu olanlara inanamıyordu! Hadi bazı şeyler yaşadı da Toprağa niye böyle yapmıştı. Çınarı tek adam edecek kişi ARDAYDI! Sinirle, genç adama baktı Arda.Arda gözlerini kıstı:Hıncını Topraktan aldın yani?Çınar gözlerini arkadaşına dikti:Ona böyle yapmak istemedim. O bana ters düşünce daha da sinirlendim işte.Arda:Topraktan ne istediğini hala anlamadım Çınar? Senin karın, çocuğun var lan. Bırak eskileri hayatına bak!Çınar:Olmuyor Arda! Toprakla anlaşamıyorum!Arda bağırmaya başladı:Bok anlaşamıyorsun! Lan gavat sen anlaşılacak adam mısın?! Toprak veya bir başkası sen yine yapamazsın neden biliyor musun çünkü sen-Çınar da bağırmaya başladı:Sus lan sus! Elimde mi sanıyorsun! Benim ne kadar canım yanıyor biliyor musun sen?!• Genç adamın, gözpınarlarından tek tek düşen yaşlar, arkadaşının canını yaktı. Arda Beklemiyordu, Çınardan böyle bir şey. Cidden bu kadar mı üzülüyordu? Yavaşça oturduğu yerden kalktı ve arkadaşının yanına gidip kolunu tuttu...Arda sessiz bir ses tınısıyla:Çınar?Çınar sessizce karşısına bakarken:Ölüyorum Arda. Her geçen gün bana zulüm gibi geliyor. Arda:Bu kadar üzüldüğünü hiç sanmıyordum kardeşim. Kusura bakma üstüne geldim.Çınar:Bunları bırak, bana toparlanacağım şeyler söyle Arda.Arda:Kendini siktir et şimdi! Toprağı düşün?Çınar sahte bir gülüşle:İlk kendimi düşünüyorsam vardır bir sebebim kardeşim. Mesela, ben iyi olmazsam Toprağı üzerim. Ve ben böyle olsun istemiyorum!Arda:Çınar gülme Allah aşkına! Sinirlerimi bozuyorsun inan!...Toprak:İki gündür beni arayıp sormadı. Sana anlattığım gibi hem suçlu hem güçlü, her zamanki gibi! Yarın akşam babam evde olursa ona boşanmak istediğimi söylicem.Havva:Emin misin Toprak, iyi düşün.Toprak yutkundu:Benim oğlumdan başka düşünecek hiçbir şeyim yok Havva. O biraz düşünseydi oğlunu zaten arardı beni. Bak şuraya benim burada olmam ne kadar doğru? Havva elini tuttu:haklısın meleğim. Ne desem boş. Sen en iyisini bilirsin. Madem bu adam hala böyle konuş Remzi amcayla. Bakalım ne diyecek?Toprak sahte bir gülüşle:Ona her şeyi anlatırım belki. Havva:Bence de. Her şeyi bilmeleri gerek.Toprak gözlerini kıstı:Çınar üzülür, yani mahvolurum. Babam üzerine giderse, oda beni rahat bırakmaz.Havva:Baban ne güne duruyor? Boş ver sen hiç takılma bunlara. Dediğin gibi yarın akşam anlat babana.Toprak başını salladı....Çınar:Topraktan özür dilicem şimdi.Arda:Affederse ne ala.Çınar:Etmicekte ne yapıcak oğlum? Bartu var.Arda:Yapma Çınar oğlunu seviyor musun ki?Çınar:Ne saçmalıyorsun lan, o benim oğlum. Onu çok seviyorum hem de her şeyden çok. Çok güzel planlarım var. Biraz kendini toparlasın da onu bir yere götüreceğim.Arda:Barutu mu Nereye?• Genç adam gülümsedi ve anlatmaya başladı......• Genç kadın arkadaşını yolladı ve oğlunun yanına çıktı......Arda güldü:Vay canına. Lan birazda kendini değiştirsen var ya müthiş biri olursun.Çınar:Deniyorum kardeşim, Bartu doğduktan sonra daha anlayışlı oldum..Arda:Bu anlayışsa...Çınar:Arda güven bana. Bir daha böyle bişey olmucak. Hem ne kadar küsüp gitse de ben o kızı bırakmam!Arda:Bırakma zaten oğlum. Nerden bulucaksın Toprak gibisi? Bence o senin gerçek aşkı bulabileceğin tek kadın!Çınar:Aylardır beraberiz ama ben öyle hiçbir şey hissetmedim Arda, hissetsem de heveslik oldu. Arda:Hep didişmekten olabilir mi kardeşim?Çınar tek kaşını kaldırdı:Haklısın aslında.Arda:Bırak biraz akışına her şeyi. Bak gör Toprağı bir mutlu et, hem sen mutlu olucaksın, hem de her şey daha güzel olucak. Benim eminim.Çınar:İnşallah...Arda:Neyse ben kaçıyorum artık.Çınar:Otursaydın. Biraz kafa dağıtırız? Sabah buradan gidersin işe?Arda:Valla içtikten sonra beni çekyat yerine yatağa yatırırsan seve seve.Çınar sırıttı:Pislik herif. Terasa çıkalım hadi............-SABAH-• İki genç sabaha kadar içip dertleşmişlerdi. Uyandıklarında ikisi de hemen üzerlerini değiştirdiler Çınarın gardırobundan. Ardından arabalarına atlayıp şirketlerine yol aldılar... Çınar, telefonunun çalmasıyla hemen açtı ve kulağına götürdü.Çınar:Efendim baba?Necip:Nerdesin oğlum?Çınar:Kusura bakma baba. Biraz gecikeceğim. Dün Ardayla sabahladıkta uyuya kalmışız.Necip:Toplantı olduğunu unutma.!Çınar:Biliyorum baba biliyorum. 15 dakikaya oradayım!• Genç adamın telefonu susmak bilmiyordu. Bu defada Arda arıyordu. Çınar hızla arabayı kullanırken, Ardaya da yardırmayı ihmal etmedi.Çınar, telefonu açtı:Ne var lan?Arda:Napıyosun dostum?Çınar:Trafikle cebelleşiyorum seni sormalı?Arda ağzına küçük bir dilim reçelli ekmek attı ve:Oo yazık. Bende sözlümle kahvaltı yapıyorum. Çınar:Yediğin her lokma boğazında kalsın şerefsiz. Yok ki bi hatunum, bende kahvaltı yapsaydım.Arda:Elindekini kaçırırsan böyle- neyse Havva yanımda rahat konuşamıcam kardeşim.Çınar:Sana da şakaya gelmiyor ha. İyi ki bir eline koz geçti. Her gün değinirsin bunu!Arda:Tabii oğlum ne sandın?Çınar:Ne diye aradın?Arda:Ne yaptın diye.Çınar:Şirkete gidiyorum işte, toplantı var. Yoksa hemen şirkete gitmezdim.Arda:Sana ceza olmuş kardeşim... Hadi ben kapatıyorum.• Dedi ve Çınardan bir cevap beklemeden kapattı.Çınar:Hayvan herif sayende arkamdan kovalayan biri varmış gibi işe gidiyorum. Bok vardı da içelim dedim dün!...• Toprak annesiyle beraber kahvaltı yapmış, bebeğiyle ilgileniyordu şuan. Düşünceleri arasında babasını aramak istedi. Remzi bey, telefonun çalmasıyla hemen açtı...Remzi:Güzel kızım?Toprak:Babacım nasılsın?Remzi:İyiyim kızım, bir sorun mu var neden aradın?Toprak:Ha şey sabah erken gitmişsin ya ondan.Remzi:Erken kalktım bir şirkete gideyim dedim.Toprak:Ee, şe-y, Çı-nar orda mı peki?Remzi:Daha gelmedi. Geleceğini de sanmam?Toprak bozuldu gibi:Neden şirkette olması gerekmez mi bu saatte?Remzi:Sana sormalı. Siz konuşmuyor musunuz yoksa kaç gündür?Toprak tedirgince:Yo-yok babacım ne alakası var. Onu aradım da ulaşamadım merak ettim.Remzi:Daha gelmedi, dediğim gibi geleceğini sanmam.Toprak:Peki babacım. Remzi:Neyse ben kapatıyorum kızım akşama görüşürüz. (kapattı)Toprak, kulağından telefonu indirdi:Pislik, direkt başka kadınların koynuna gitmişsindir tabii. Günlerdir beni aramıyorsun bile. Hiç mi merak etmez insan? Hadi beni geçtim oğlunu da mı?• Kendi kendine sinirle konuşuyordu genç kadın. Eline telefonunu aldı ve o sinirle Çınarı aramaya karar verdi... Çınar çantasını eline alıp arabadan indi ve kapıyı kilitledi. Hemen şirkete girdi. Bu sırada telefonu çalınca sinirle açtı...Çınar:Ne var?Toprak gözlerini kıstı biran ses vermek istemedi ama yapamadı:Çınar?Çınar, toprağın sesini duymasıyla içinden kendine bin ton küfür etti:Toprak? efendim?Toprak:kusura bakma aradım ama-Çınar yürümeye devam ederken:Şey sen kusura bakma asıl. Toprak:Seninle konuşmak istediğim bir şey var Çınar.Çınar:Toprak müsait değilim. Şuan toplantı var ona yetişmek için çabalıyorum. Ve kapatmam gerek odaya giricem.• Genç kadın sinirle hiçbir cevap vermeden telefonu Çınarın suratına kapattı. Çınar kendine kızdı, tam zamanında aramıştı. Nerden bilecekti arayanın Toprak olduğunu? Gönlünü almak yerine her şeyin içine yine sıçıp batırmıştı. Ama şuan konuşucak durumda hiç değildi, bu toplantı onun için çok önemliydi, bu düşünceleri bırakıp odaya girdi...Toprak elindeki telefonu bırakmıştı eli ayağı titriyordu sinirden.Toprak:Madem istemiyorsun daha ne kadar zorlayabilirim ki seni? Konuşmak bile istemedin!Genç kadın kocasının sadece birkaç hafta önce söylediği şeyleri düşündü; "Çınar:Onlar istediklerini desinler. Umurumda değil. Sen benimsin ben ne istersem o olur.-Bana bi söz ver Toprak.. Eskisi gibi olucaksın. Oğlumuz için. Daha fazla sana böyle davranmalarını istemiyorsun eski haline geri dönüceksin. Tamam mı?Çınar:Artık her şey çok farklı olucak Toprak. -BU ACILARI UNUTTURUCAM SANA. SANA SÖZ VERİYORUM BİRAN OLSUN AYRILMICAM YANINDAN. YÜÜZÜN ARTIK HEP GÜLÜCEK. SANA YEMİN EDİYORUM! ÇOK PİŞMANIM. -oğluma iyi bir baba ve sana iyi bir eş olucam."Toprak:Ne zaman değişeceğini düşünsem hep bir hayal kırıklığı. En iyisi babamla konuşup bu işi bitirmek... Bakalım boşanma dilekçesini eline aldığında ne yapıcaksın?...• Toplantının bitmesiyle Çınar herkesten önce çıktı şirketten. Remzi, damadıyla konuşacak vakti bile bulamadı. Sanki kaçar gibi gitmişti. Bu durum ne kadar daha böyle devam edecekti ki?...-AKŞAM-• Yemekte, sessizlik hakimdi. Remzi, Şeref sessizce yemeklerini yiyorlardı. Toprağın ise tadı tuzu kalmamıştı. Yanağını elinin üzerine koymuş çatalla birlikte yemeğiyle oynuyordu. Şeref kızına bir anlam veremedi.Şeref:Kızım yesene. Oturduğumuzdan beri yemeğinle oynayıp duruyorsun.Toprak başını kaldırıp annesine baktı:Karnım tok annecim.Remzi alttan alttan kızına bakıyordu:Oğlan uyuyor mu kızım?Toprak:Hıhı. Babacım yemeğini yedikten sonra biraz konuşabilir miyiz?Remzi elindeki çatalı bıraktı:Tabii kızım, ne hakkında?Toprak:Siz yiyin ben salondayım..• Hiçbir cevap beklemeden kalktığı gibi yemek odasından çıktı genç kadın. Remzi ve Şeref kızlarının ardından bakakaldılar...Şeref:Ne konuşucak acaba?Remzi:Ben anladım galiba. Tat tuz kalmadı hanım, içeri geçelim de halledelim şu işi.Şeref:Ne yani senin tahminin gibi araları mı bozuk Remzi?Remzi:Bozuk falan değil açılmış resmen.Şeref:Peki sen izin vericek misin?Remzi:Sorun ne onu öğrenelim de bir.Şeref:Ben gelemem kızımın üzülmesine. Siz konuşun ben bahçeye çıkıyorum.• Yaşlı adam ayağa kalktı ve salona geçti. Arkasından da Şeref dışarı çıktı... kızının oturduğu tekli koltuğun yanındaki tekli koltuğa çöktü yaşlı adam...Remzi:Evet kızım seni dinliyorum?Toprak dimdik oturmuş babasına dönük, nasıl diyeceğini düşünüyordu:Babacım şey.. Biliyorum böyle bir şeyi istemezsin ama sana söylemem gereken bir şeyler var ve izninin olursa senden bir şey isteyeceğim-Remzi:Ben her zaman yanındayım meleğim.Toprak, babasının son sözüyle gözleri doldu:Baba ben bir karar aldım, biz Çı-...:Herkese merhabalar!• Toprak ve Remzi, o yönden gelen sese doğru döndüler. Toprak gözleri açık kocasına bakıyordu dudakları yarı açık. Remzi ise afallamıştı. Genç kadın, Çınarın gerçekten, geldiğini düşünemiyordu. Ayağa kalktı... Şeref içeri girdi bu sıra. Çınarda hiçbir şey belli etmemeye çalışarak, karısının ayağa kalkmasıyla onun yanına gidip sarıldı. Toprak ise elleri açık kaldı. Annesinin ona kaşlarını kaldırmış bakmasıyla yavaşça kocasına sarıldı. Genç adam yavaşça karısından ayrıldı ve yanaklarından öptü. Toprak yutkundu, kendini ve kocasını ele vermek istemeyerek:Toprak:Ho-hoş geldin.Çınar:Hoş buldum karıcım. (dedi ve remzi beye yaklaşıp elinden öptü) Nasılsın baba?Remzi kendini toparladı:İ-y-yim hoş geldin.Çınar,karısına döndü:Ee baya özlem gidermişsinizdir değil mi sevgilim? Artık EVİMİZE DÖNEBİLİRİZ. Hem ben oğlumu ve seni çok özledim.Toprak:Şe-y bu gün geleceğini düşünmemiştim. Ben hazırlıyım Bartu'yu çıkalım.Çınar güldü:O zaman bende biraz oğlumu seviyim sen hazırlanırken?Toprak babasına baktı ve kocasına döndü:Peki olur. Benim odamda.• Çınar önden yürürken Toprakta peşinden ilerledi, Remzinin kızına seslenmesiyle ikisi de babalarına döndüRemzi:konuşmamız yarım kaldı kızım.Toprak:Boş ver baba, zaten önemli değildi.• Dedi ve Çınarın önünden geçip merdivenlere yöneldi. Çınar da peşinden gitti. Odaya girdiklerinde Toprak çantaların o tarafa yöneldi, Çınarda kapıyı kapatır kapatmaz yatakta sessizce tavana bakan oğlunun yanına gidip, yatağa uzandı ve kucağına aldı, yatağa oturdu. Gerçekten çok özlemişti oğlunu, öpüyor, kokluyordu kucağına aldığından beri. Toprak ise hem kıyafetleri katlayıp çantaya koyuyor hem de kocasına bakıyordu. Çınar ise Toprağın ona baktığını hiç fark etmemişti çünkü şuan oğluyla özlem gidermenin mutluluğunu yaşıyordu. Toprak çantaları hazırlamış, Çınarlara yaklaştı. Genç adam karısının yatağa oturmasıyla oğlunu kucağına yatırıp ona döndü...Zaten Toprağında ona söyleyecekleri vardı...Toprak:Madem bu kadar özledin neden gelmedin?Çınar gözlerini karısının gözlerine dikti:Biraz ayrı kalmamız gerekti. En azından bana kırgınlığın geçene kadar.Toprak yutkundu ve:Sana kırgınlıklarım hiçbir zaman geçmeyecek.Çınar sessizce:Özür dilerim Toprak, o akşam niyetim seni üzmek değildi. Sadece sinirliydim. Ama-Toprak:Her sinirlenişin de acısını benden çıkarıyorsun.Çınar:Hayır.Toprak ses tınısı azaldıkça azalıyordu gözleri doldu:Yapma Çınar. Sürekli bu olmuyor mu? Bir gün beni dövüceksin diye korkuyorum. (sahte bir gülüşle) He tabii o attığın tokatları saymıyorum bile. Çınar, Bartuyu yatağa bırakıp, karısının yüzünü avuçladı:Yapma toprak, Öyle bir şey yapar mıyım hiç?Toprak gözünden bir yaş düştü:Neden hiç yapmadığın şey mi sanki?Çınar sessizce:Özür dilerim ama sinirlerime hakim olamıyorum. Toprak gözlerinden tekrar yaş düşerken:Tek korktuğum şey ne biliyor musun? Bir gün... Bartu' büyüdüğünde, bana bağırışlarına, kızmalarına bir gün şahit olursa o zaman ne yapıcaksın? Senden tek bir şey istiyorum Çınar, verdiğin sözleri tutamasan da:Lütfen Bartu'nun yanında b-bana karşı biraz daha iyi ol. Çünkü ben oğlumun, babasından nefret etmesini istemem.• Genç adam bir şey diyemedi. Şuan kendinden ister istemez nefret etmeye başladı. Ellerini, Karısının yüzünden indirdi ve önüne döndü. Toprak ise gözyaşlarını silip bebeğini kucağına alıp yatağın diğer tarafına geçip giydirmeye başladı... Genç adam nefes bile alamıyordu. Bunları düşünüyordu da şuan kendini öldürmek istiyordu...Toprak, Bartu'yu hazırladıktan sonra, çantayı eline alıp odadan çıktı, Çınar karısının ardından bakarken oğlunun hareketlenmesiyle arkasını döndü ayağa kalktı ve küçük adamı kucağına alıp aşağı indi. Toprak anne ve baabsıyla kapıdaydı.Remzi, kızını öptükten sonra:Yine gel olur mu kızım? Arayı fazla açma.Toprak:Olur babacım, sizde gelin. (annesini öptü) Kendinize iyi bakın.Şeref:Sizde kızım.Çınar:İyi akşamlar.Şeref-Remzi:iyi akşamlar.• Genç adam arabasına bindi, Toprakta arka tarafa bindi ve kocasının , oğlunu uzatmasıyla aldı ve kucağına yatırdı....• Yol boyunca sessizce eve geldiler.Toprak:Bartu'yu alır mısın? Bende çantaları alıyım.Çınar:Tabii.• Dedi ve arabadan inip, arka tarafın kapısını açtı ve oğlunu aldı, Toprakta çantalarla beraber indi, genç adam kapıları uzaktan kumandayla kilitledi ve evin anahtarını cebinden çıkarıp kapıyı açtı, karısına yol verdi, ardından kendi girip kapıyı kapattı. Genç kadın, merdivenlere yöneldi. Ardından da Çınar. Bartu'nun odasına girdiler.Çınar:uyuyormuş beşiğine yatırıyım mı?Toprak:Yatır.• Deyip çantaları yere koydu oğlunun çantasını, Çınar, oğlunun üzerini örtüp karısına döndü. toprak bu sırada odadan çıktı ardından Çınarda çıktı ve kapıyı kapattı sessizce, Toprak sesi duydu ama arkasına dönmedi, kocasının kolundan tutmasıyla ona döndü...Çınar:Gel salona geçelim.Toprak:Ne yapıcaz? Ben uyumak istiyorum.Çınar, bir adım attı:Hadi ama-Toprak:Çantamı odaya-• Genç adam karısının elndeki çantayı alıp yere bıraktı ve elini tutup merdivenlere yöneldi. Toprak, Çınarı izliyordu bıkkınlıkla...Salona geçti ve oturdu genç adam, Toprağın oturması için elini bıraktı ve yanını işaret etti. Genç kadın oturması gerektiğini anlayınca oturdu. Genç adam üzerindeki ceketi çıkardı ve karısına baktı. Genç kadın ona bakmıyordu kocasının ona baktığını bile bile. Hiç ödün vermiyordu ama Çınara dönmek istedi ve döndü...Toprak:Ne yapıyoruz böyle Çınar?Çınar:Birlikte zaman geçiremiyoruz hiç.Toprak:Hım öyle mi? Senin vakit geçireceğin tek yer yatak odası oluyor:sevişmek için. Zaten beni de başka bir şekilde kullanmıyorsun.Çınar kaşlarını çattı:Of Toprak of!Toprak tek kaşını kaldırdı:Ne haksız mıyım?Çınar:O eskidendi.Toprak:Yapma Çınar. Çok akıllanmış gibi konuşuyorsun!Çınar:Belki az bir zamandı ama sizi kaybetseydim bir hata yapmış olurdum. Belki bu yüzden.Toprak:Sen geldiğin sıra babama, ayrılmak istediğimi söyleyecektim bende.Çınar kaşlarını çattı tekrar:Benden önce!Toprak başını salladı:Babama durumu anlatıcaktım. Daha fazla beklememin bir anlamı yoktu.Çınar:Ya Toprak bu tavır birazda sabah sana çattığım içinde değil mi?Toprak:Hayır.Çınar:Ya belli oluyor. Bak yemin ederim toplantıya ucu ucuna yetişmiştim. Bu sinir o yüzdendendi. Dün gece Ardayla içkiyi fazla kaçırmışız ondandı sabah olanlar.Toprak başını çevirdi. :Tamam sorun değil. Ben alıştım. Çınar, karısının koluna dokundu:Yapma Toprak lütfen. Bana yüzünü çevirme lütfen.• Diyerek karısının yüzünü kendine çevirmesi için çenesinden tutup dönmesini sağladı genç kadın döndü ve yüzünü çekti, Çınar elini indirdi...Toprak:Diceklerin bu kadarsa ben yatabilir miyim?Çınar:Neden, benle biraz oturup iki çift laf etsen olmaz mı?Toprak:Sana bilmem hatırlar mısın ama en son geçenlerde iyilik edip yemeğine kadar hazırlayıp sonra da senin bana hiç haber vermeden evden gitmen ah pardon kaçıp gitmen sonra ben sana tavır yapınca da bana kızıp "defol git" diyen. Şimdi seninle oturup iki çift laf mı etmemi istiyorsun.• Çınar dudaklarını yaladı ve yavaşça önüne döndü. toprak gözlerini kıstı, genç kadın ne dese haklıydı. Çınar neden böyleydi o da bilmiyordu aslında. Yavaşça ayağa kalktı, iki adım atmasıyla, kocası elinden tuttu. Genç kadın dönüp dönmemekte kararsızdı ama genç adamın nefesini ensesinde hissetmesiyle yavaşça gözlerini yumdu. Çınar, karısının arkasındaydı bedenini değdirinceye kadar yanaştı ona. Elini karısının elinden çekip karnından tuttu ve yanağını güzel karısının omzunun dibine koyup, boynuna burnunu yanaştırıp kokusunu içine çekmeye başladı. Toprak, üst dudağıyla alt dudağını dişledi bu sıra. Kendini çekmek istedi ama yapamadı, kocasının ona yanaşmasından huzur buluyor gibiydi. Her şeyleri kötüydü onlara göre, onlar iki karıkocadan çok uzak diyarlardaydılar aslında. Birbirlerini sevmiyorlardı belki ama ikisinin de kopamadığı bir şeyleri vardı onlarda. Genç adam, karısının çekilmemesi üzerine cesaretlendi ve ellerini iki yanından Toprağın karnına doğru dolayıp onu iyice kendine çekti ve başını yavaşça kaldırdı, Toprağın ona dönmesini beklediğinden sessizce nefes alışverişlerini veriyor, onun döneceğinden emin olduğunu anladığının kanısına varmak istiyordu, istediği de olmuştu zaten genç kadın yavaşça başını sola doğru çevirdi.Çınar, çapraz bir gülüşle konuşmaya başladı:Benden hiçbir zaman uzak duramadın aynı şimdiki gibi. Ve bana kıyamadığını her ne yaparsam yapayımda beni affedeceğini biliyorum.Toprak karşısına baktı birkaç saniye düşündükten sonra sahte bir gülüşle kocasına baktı:Bunlar benim içinde geçerli o zaman. Çınar yavaşça kollarını gevşetti ve karısını kendine çevirip ellerini beline doladı bu sefer:Bunu görmemen için kör olman lazım değil mi? senden kopamıyorum Toprak bunu biliyorsun seni ne kadar üzersem üzeyim o kadar üzülüyorum bende. Sen benim karımsın, seni ne zaman ağlatsam o kadar kızıyorum kendime. Evet birbirimize karşı özel duygular içermiyor olabiliriz ama sen benim oğlumun annesisin, her şeyden önce benimsin.Toprak pürdikkat kocasına bakarken ne diyeceğini bilemediğinden:Evet• Dedi, birkaç saniye sadece bakıştılar, sessizlerdi. Genç adam, karısının belinde olan ellerini biraz gevşetti.Çınar:Film izleyelim mi?Toprak yutkundu, böyle bir yaklaşımda bulunacağını bilmiyordu kocasının, onun tek işi yatak odasıydı ya aklındaki düşüncelerden kendini arındırmak isteyerek kendini geri çekti ve:Evet.• Diyerek kanepeye oturdu. Çınar, televizyon ünitesinde bulunan filmlere bakıyordu, genç kadın nefes alışverişlerini zorda olsa düzenlemeye çalıştı....Film bitmek üzereydi, sessizce filmi izlediler bitene kadar yerlerinden kıpırdamadılar. İkisi de yan yana oturmuştu. Film aşk ve komedi üzerine kurulmuş bir dizayndaydı. Çınar televizyonu kapattı.Çınar:Daha önce izlememiştim, güzelmiş.Toprak, kocasına baktı:Hı evet güzelmiş.Çınar saate baktı ve karısına döndü:Bartu uyanmış mıdır?Toprak:Sanmıyorum, uyku saatleri sürekli değişiyor ama bu günlerde gece uyumaya alışkınlık etti herhalde.Çınar:Çok harika bir anne oldun, farkında mısın?Toprak gözlerini kapatıp açtı:Her şeyden önce ona iyi bir aile olmalıyız. Çınar başını salladı:Her şey zamanla yerine oturucak sen merak etme.Toprak:İnşallah. Çınar ayağa kalktı:Hadi yatalım artık.Toprakta ayağa kalktı:Uykun geldi herhalde.Çınar:Bilmem olabilir.Toprak gülümsedi:Hadi.• Diyerek merdivenlere yöneldi. İkisi de Bartunun odasına girdi, oğlunun mışıl mışıl uyuduğunu görünce sessizce odadan çıktılar. Kendi odalarına çıktıklarında genç kadın odasına girecekken kocasına döndü.Toprak:Ayşe yok?Çınar:Evet, siz yoktunuz bende ona tatil verdim. Arkadaşına gitmişti.Toprak:Tamam. Neyse iyi geceler. Yarın erken kalkıcam, Bartuyu kontrole götürmem lazım.Çınar:Tamam beraber gideriz. İyi geceler.• Dedi ve odasına girdi, Toprakta hemen odasına girdi......-1 AY SONRA-• 1 ayda değişen pek bir şey yoktu aslında. Toprak ve Çınar daha iyi anlaşıyorlardı, Bartu biraz daha gelişmişti. Hayatları güzel gidiyordu, daha ne isteyebilirdi ki genç ikili? Akşam üzeriydi, Evli çiftin evi kalabalıktı bu gün. Toprağın anne babası, Çınarın anne babası, Havva ve Arda buradalar, gelecek olan misafiri bekliyorlardı... Yemekler hazırdı, evde misafir ağırlanacak kadar iyiydi.

Ben Aşkı Sende BuldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin