33.BÖLÜM

43 3 0
                                    

Toprak kanının çekildiğini iliklerine kadar hissediyor "Ben aşkı sende buldum Çınar.." diye fısıldarken sesi çok az çıkmıştı. Gözünden aşağı minik bir yaş düştü ve sonra gözleri kendiliğinden usulca kapandı.

*

Toprak hastaneye getirildiğinde kanlar içindeydi.
Ambulansın peşinden ona çarpan Adamda gelmişti. Telaş içindeydi adam, bilmiyordu kendisi mi hata yapmıştı yoksa Kadın mı önüne çıkmıştı? Kadına bir şey olursa hayatı biterdi. Ellerini açmış dua ediyordu Allah'a.

*
"Hah. Harikaydın Çınar başaracağını biliyordum." Gülmesi yüzünden silinirken "Eh biliyorsun yoksa Toprağa direkt gidip hamileyim diyecektim bak çantamı bile hazırladım." Diyerek kapının yanındaki çantasını işaret etti Yeşim.
Çınar hiç oralı olmadı. Yüreği için için kanarken gözleri yaşlarla doluydu. "Ses vermedi, kapatmadı bile.." Sessizce fısıldamaktan vazgeçip, sertçe burnunu çekti Adam "Hata yapmamak için özen gösterirken belki de hataların en büyüğünü yaptım, belki direkt senin...hamile kaldığını söyleseydim, onu kaybetmezdim." Sesi ağlamaklı çıktığı kadar gözyaşları da akıyordu.
Yeşim yutkundu. İyi ki de öyle yapmamıştı. Çünkü Toprak acı çeksin istiyordu. Hiçbir kızın yapamadığını o yapmıştı. Çınarı aldattıtak sonra o hiçbir kıza yüz vermemişti ve zevki için kullanıyordu kadınları ama Toprağı sevmişti. Hüzünlü halinden çıkmak için çabalarken "Hım..Ben sana çok konuş dedim ama dinlemedin." diye mırıldandı.
"O lanet şeyi aldırmış olsaydın bunlar başıma gelmezdi!" Diye bağırdı Çınar.
Yeşim yerinden sıçradı "Geçti..öğrendiğimde."
Çınar gözyaşlarını elinin tersiyle silip "İstanbul'a bile dönmem artık, bitti her şey." Deyip ayağa kalktı "Ben dışarıdayım." Dedi ve oradan hızla ayrıldı.

Çınar 25 gününü Yeşimle otelde geçirdi, ayrı odalarda...Aslında onunla sürekli yan yana bile gelmedi çünkü yeterince perişan haldeydi. Kendini odasına kapatıp aç susuz kaldığı yirmi beş günü geride bıraktı. Toprağa bunları demek istemese de demek zorunda kaldı, Yeşim onu en boş anından yakalayıvermişti.
Belki Yeşim peşinden buraya gelmiş olmasaydı daha sakin düşünüp sadece boşanmak istediğini dile getirebilirdi ama Yeşimin çirkeflikleri ve yaptığı şerefsizlik onu bu raddeye getirdi. Asla kimsenin haberi olmayacaktı bu yaptığı hatadan. Hele Toprağın hiç. Onun duymaması için oraya bile dönmeyecekti. Yeşimde zaten buna dair Çınara söz vermişti.

*

Arda derin derin nefes alıp veriyordu. Ne yapacağını bilemiyordu , karısının peşinden gitseydi her şeyi daha çok berbat edecekti. Sakince oturuyordu bahçenin oradaki taşın üzerinde. Hamileydi. Havva hamileydi. Ama boşanmak istedi..yaptığı aptallığın farkına varıyor gibiydi.

*

Gözlerini açtığında başındaki Doktoru ve bir adamı görünce şaşırdı Toprak. Konuşmak istedi ama ağzı kupkuruydu. Kendini hareket ettirmek istedi ama bu ona sadece acı verip, ağzı arasından tiz bir küçük inlemenin çıkmasına sebep oldu. Doktor hemen başını Kadına eğdi "hanımefendi?" deyince Toprak şaşırdı.
Şöyle bir düşündü de "Su." diye mırıldandı.
Genç bir dam hemen su doldururken, Doktor gözlerini açtı "Nasıl hissediyorsunuz?"
"Buyurun hanımefendi." Toprak elini kaldırmak istediğinde kendini çok güçsüz hissetti gözlerinin dolduğunu anlayan Adam hemen bardağı Kadının ağzına uzattı "Yardım edeyim." Diyerek kızın ağzına tuttu.
Toprak Adamın yardımıyla iki yudum suyu içip geri çekildi, başı tekrar yastığa düştüğünde, yanağına küçücük bir gözyaşı damladı "Ne oldu bana?"
"Kaza geçirmişsiniz." Deyince Toprak başını salladı "Bedenim..." diyerek başını aşağı eğdi "Bebeğim?" elleri karnına gidiverdi.
Gözlerini kıstı Doktor "Hamile olduğunuza dair bir şey görmedim ben."
Toprak elini yavaşça karnına koymaya çalıştı.
Doktorun telefonu ötünce "Kusura bakmayın, size hemen dönmeye çalışacağım." Diyerek odayı terk ettiğinde Toprak yanındaki Adamı umursamayarak ağlamaya başladı.
Genç adam arkasını döndü pişmanlık içinde kıvranıyordu. "Size nasıl çarptım bilmiyorum ama inanın...ben...isteyerek olmadı." Dedi ve Kadına döndü "Cezam neyse çekmeye hazırım, affedin beni."

Ben Aşkı Sende BuldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin