Ben Aşkı Sende Buldum

17.BÖLÜM

Çınar fısıldayarak:Toprak beni affettin mi? Yeşim gülerek:affettim Çınar affettim.

• Diyerek yatağa yatırdığı adamın yanağına minik bir öpücük koyup dudaklarına yöneldi, genç adam karısının dudaklarını hissettiğinde zorda olsa ona karşılık verdi. Birkaç saniye içinde geri çekildi "seni her şeyden çok seviyorum Toprak ne olur hiç gitme" dedi. Genç kadın yatağına yatmış hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Çınara git dediğinden beri iyi değildi, aslında bunun bedelini kendi ödeyecekti, kendi. Kocasının kollarına attığı o kadın ödetecekti bunu Çınarı deli gibi sahiplenicek ikinci kişiydi o, Toprağın yaptığını yapmaz Çınarı bırakmazdı istemediği süreç ve Toprak bunun vebalini hep sırtında taşıyacaktı, bedeli ağır olucaktı...

TÇ...TÇ...ToprakÇınar...TÇ...TÇ....

• Yeşim, Çınarın dudaklarına tekrar yöneldiğindeyse gözleri yaşlara çoktan boğulmuştu, Çınarın onu altına almasıyla adamın ensesine koydu ellerini...

>>

• Sultan, Toprağın odasına girdiğinde hala ağladığını fark etti.

Sultan:Toprak- Toprak:teyze beni yalnız bırakır mısın? Sultan:ben Çınar mıyım bırakmam!

• Dedi hala suçu olmayan birini kötülüyordu.

Toprak sinirle:sus teyze sus artık! Annemlere git lütfen beni rahat bırak benim oğlumdan başka kimseye ihtiyacım yok. Sultan:kı- Toprak gözyaşlarını sildi:lütfen git. Sultan başını salladı:peki.

-SABAH-

• Genç adam gözlerini açtığında tavandaki avizenin farklı bir şekilde olduğunu fark etti, daha iki günce önce aynıydı ne ara değişmişti ki, gözlerini kıstığında yanında yatan kadının sesiyle şok oldu "günaydın" dedi o mahcubiyet ve sevgi dolu bir sesle. Çınar gözleri kocaman açılmış ona bakıyordu "Ye-yeşim?" dedi korku dolu gözlerini üzerine çevirdiğinde ise çıplak bedeninde sadece çarşafın olduğunu fark etti o an başını kaldırdı "ne ne yaptık biz, be-benim ne işim var burada?", Yeşim gözlerini kıstı "dün, dün geceyi hatırlamıyor musun?", Genç adam dudakları yarı açık ona bakıyordu gözlerinin dolduğunu fark etti Yeşim üzgün bir ses tonuyla "Çınar", "ss-susar mısın?" dedi ve arkasını dönüp yerde olan kıyafetlerini tek tek üzerine geçirdi, ardından yataktan kalktı, Yeşim onu izlemeyi bırakıp başını kaldırdı "nereye Çınar" , genç adam durdu ve başını sağ doğru çevirdi ama cevap vermedi hızla evden çıktı cebindeki anahtarı çıkardı ama arabası burada yoktu başını kaldırdığında gözlerini kapattı yağmur vücudunu çoktan sırılsıklam yapmıştı, akan gözyaşları yağmura karışıyordu, dişleriyle alt dudağını ısırdı başını indirip etrafına baktı o an hızla koşmaya başladı..yağmura aldırmadan, etrafındaki koşuşturan insanlara aldırmadan ağlayarak koşuyordu, herkes dönmüş adama bakıyordu ama onun şu an kimseyi görecek hali yoktu koşmaya devam ettikçe adımları daha çok hızlandı, gözlerini kapattı hıçkırıklarını gizlemeye çalışırken. Yavaşça yere çöktü aldırış etmedi yerin ıslaklığına iki eliyle birden yere vurdu tüm su suratına çarparken bu ona yetmiyordu, gözlerini açtı, zordu yağmurun ortasında ama canı yanıyordu hem de fazlasıyla ıssız yerde avazı çıktığı kadar konuşmaya başladı "neden, neden ha neden, ne yaptım ben neden beni böyle sınadın Allah'ım neden, neden Yeşim neden o neden hayatımın içine sıçan kadın, neden benim hep mutsuz olmamı istedi neden hep canımı yakıyor neden, her şeyi yapan o ve neden vebalini ben ödüyorum? Ya Toprak be-ben ona sevdiğim kadına nasıl yaptım bunu nasıl, ölmek istiyorum sadece ölmek!!" haykırışları bittiğinde ellerini yüzüne kapatıp ağlamaya devam etti.

>>>

• İkbal hanım Şerefin numarasını çevirip kulağına götürdü telefonunu.