"Çünkü ben boşanmak istiyorum." Havva duyduğuyla ayakları yere çivilenmiş gibi oracıkta kaldı.
Toprak ve Çınar ağzı açık halde ikisine bakakaldılar. Toprağın gözleri yuvalarından çıkacakmış ve kızgın halde bakıyorken Ardaya, Çınar duyduklarını anlamayarak çalışarak düşünmeye odaklandı.
Çınar gıcık tutmuş gibi bir iki kez öksürüp, az önce karısının saçlarını taradığı tarağı elinden bıraktı. Havva anlamsız gözler ile kocasına döndü.
"Arda." Dedi Çınar ve Topraktan güç alarak ayağa kalktı. Şuan hiç olmadığı kadar şaşkındı.
Bir iki kez gözlerini kırpıştırdı Havva bir gözünden tek bir yaş düşüp yere doğru aktı. "A-anlamadım?"
Arda Çınara bakarken "Hı?" Karısına bakıp "Neyi?" Diye sordu. Aslında adamda ne dediğini pekte bilmiyordu.
Çınar kardeşine yaklaştığında koluna dokundu "Biraz konuşalım mı?" Dedi.
Arda kolunu çekti "Ben gayet iyi düşünüyorum merak etme Çınar."
Genç adam Havvanın gözlerine baktığında, kardeşinin koluna sertçe vurdu "Çık dışarı!." Sesi sertti. Sanki karşısındaki öyle bir hata yapmış ki onu cezalandırır halde konuştu. Toprak yutkunup ayağa kalktı.
Arda olduğu yerde sendelemişti. Gözlerini devirip Çınarın bedenini iki eliyle itti "Sen ne karışıyorsun lan?"
"Aptal mısın oğlum sen. Ne diye geldin buraya. Ya yürü git şuradan elimden bir kaza çıkacak yoksa." Dedi ve tekrar arkadaşını kolundan itti Çınar.
Elini direk Çınarın yakalarına yapıştırdı Arda "Ne oluyor Çınar sana?" dedi ve Toprak ürkekçe Çınarın yanına gidip elleriyle ikisini de birbirinden ayırmaya çalıştı. "Ya siz kafayı mı yediniz. Çınar lütfen."
Çınar sakin olmaya çalışırken Arda onu daha da sinirlendirse de kollarını tutup sertçe itti onu "Ne kötü konuşurum nede sana elimi sürerim Arda. Asla canını yakmam boşa zorlama kendini."
Toprak Çınarın kolunu tutuyordu "Çınar lütfen korkutuyorsunuz lütfen biz dışarı çıkalım."
Diliyle dudaklarını yaladı Çınar "İyiyim ben." Deyip karısının elini tutup geri çekti . Ardanın yanına vardığında kolunu kavradı ve onu dışarı doğru kendiyle beraber çıkardı. Havva kocasının yanından gidişini gözleri kapalı olduğu halde hissetti. Ellerini yumruk yapmış sıkıyordu kadın. Toprak ise yanına gidemedi yutkundu ve arkasını döndü.Çınar zar zor Ardayı merdivenlerden indirip salona soktu. Kollarından tutup gözlerinin içine bakmaya başladı ama Arda bakmıyordu "Bana bak Arda." Hala daha bakmazken Çınar bir eliyle çenesinden tutup yüzünü kaldırdı "Kardeşim." Ardaya her kardeşim dediğinde içtenliğiyle söylerdi şimdi olduğu gibi.
Arda gözlerini Çınara sabitledi "Sikicem böyle işi! Bunaldım lan." Dedi ve arkasında hissettiği koltuğa kıçını koyup elleriyle saçlarını kavradı.
"Su ister misin?" Dedi Çınar.
Cık diye bir ses çıktı Ardanın dudakları arasından.
Çınar kardeşinin yanına oturdu ve elini onun sırtına koydu "Sakinleş biraz."
"Sakin olunacak bir şey yok Çınar." Başını kaldırıp kardeşinin gözlerine baktı. "Afrası tafrası bu ne böyle ya."
Hafifçe gülümsedi Çınar "Bence iyi hissetmelisin. Öyle zamanlar oluyordu ki Toprak onların hiçbirini bana yapamazdı. Neden biliyor musun?" Sesi derinlerden ve hüzünlü gelirken "Çünkü ben onu zamanında çok korkutmuştum, çok ürkmüştü. Biliyor musun Arda, bazende öyle zamanlar oluyordu ki Toprağın arada yaptığı afra tafrasına bile muhtaç oluyordum. Çünkü bir kadın susuyorsa bilki çok kırgındır. Toprak öyleydi. Kırgın. Sessizliğe mahkum bir kadın gibi..dili olmayan biri gibi ama içindekiler bir tokat gibi çarpardı suratıma. Bunu ne zaman anladım biliyor musun; kaybetmekten korktuğumda." Dedi ve sustu Çınar.
Arda "Çok dik başlı. Hal ve hareketleri çok canımı sıktı bunaldım Çınar gerçekten boktan bir psikolojiye sahip olmuş gibi hissediyorum kendimi. Sıkıldım ben bunlardan."
Çınar yandan bir gülüşle "Sadece iki ay lan. Ben bunları ne kadar çektim biliyor musun. Yok böyle olmaz..."
Kardeşi sözlerini tamamlamadan "Ama sende boşanmak istedin üstelik Toprak evi terk etti diye." Dedi Arda.
"Pişmanım. O yüzden sende pişman olacağın şeyler yapma. Ayrıca geçmişi açma canımı sıkıyor bunlar; Toprağı bu hayatın acımasızlığına sürüklediğim için. ." Derken elini Ardanın sırtından çekti.
"Ben ciddiyim Çınar. Çok düşündüm belki de ani oldu evliliğimiz." Deyince Arda, Çınar üzgün bir halde "Hayır sen bu anı o kadar uzun süre bekledin ki şimdi elde edip de sıkılamazsın gidemezsin Arda. Böyle bitiremezsin. Daha yeni evlisiniz. Daha hiçbir şey yaşamadınız bile."
Arda gözlerini devirip "Buradan gideceğim Çınar." Dediğinde genç adam ne kadar ciddi olduğunu anladı. "İyi düşün sonra pişman olacaksın."
Hayır şeklinde başını salladı "Asıl o olacak."
Gözlerini kıstı Çınar "Karını sevmiyor musun?" diye soRmak istedi. "Ayrıca buralardan gideceğim de ne demek?" diye de eklerken sesi sertti.
"En azından kafamı dinlerim." Dedi ve arkasını koltuğa yasladı.
Çınar "Ben hala senin doğru düşündüğünü düşünmüyorum." Derken Arda ayağa kalktı "Ben eve geçiyorum."
"Arda belki ciddisin tamam ama..hemen boşanmayı isteme. Ona da kendine de zaman tanı. İlişkiniz basit bir ilişki değildi."
Genç adam başını şöyle bir sallayıp gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Aşkı Sende Buldum
Roman d'amour2011 yılında yazdığım ve hala okuyanlarla birlikte yoluma devam ettiğim Ben Aşkı Sende Buldum adli hikayemi wattpad de paylaşmaya karar verdim. Lale Devri dizisinin basrol oyuncularına duyduğum hayranlıkla baslamistir hikaye yazmam.