40 "BEKLENMEDİK ADAM

104 6 2
                                    

Havva, Arda, Çınar ve Toprak eve girdiklerinde Çınar eli arasındaki karısının elini hafifçe sıktı ve ona döndü boştaki eliyle yüzüne dokunup karısının alnından öptü "Gel bebeğim." Salona geçtiler ve bahçe kapısından çıkıp sağ doğru Çınar önden, Toprak arkasından yürümeye başladılar. Hiç engel olamadan yan ötedeki villanın önüne giderlerken "Çınar burası başkasına ait, neden giriyoruz?" Demeden edemedi Toprak.
Genç adam huzurla gülümsedi ve arkasında büyük bir havuzun önünde durup, karısını önüne çekip elleriyle bedenini nazikçe sarmaladı. "Burada yeniden, yeni bir evde, hayatımıza kaldığımız -güzel yerden devam edelim. Burası artık bize ait güzelim, sadece sen ve ben. Ve dostlarımız ve ileride çocuklarımız..artık sadece senden gelen huzuru istiyorum."
Toprak hüzünle başını salladı "Çok şaşkınım ama bunu neden yaptın yani neden bir ev..-"
Genç adam parmak uçlarını karısının dudaklarına sürtüp susturdu ve önüne geçip "Çünkü böyle istedim. Orada çok kötü şeyler yaşadık ama artık her şeyi geride bırakalım istiyorum. Seni çok seviyorum benimle yeni bir evde, yeni bir yaşamla hayatımıza devam et, mutlu olarak. Sen yanımdayken bana her yer mükemmel hem bu evde çok güzel, alışırız he?" Genç adam şefkatle karısının kollarını okşadı.
Toprak sevgi dolu bir gülümsemeyle alnını kocasının alnına yaslayıp "Evet hayatım, seninle her şeye varım. Burada çok mutlu olacağımıza eminim.." dedi.
Genç adam karısının dudağından öpüp elleriyle belini sardı "Bunu birkaç gündür düşünüyordum, Ardayla konuştum şans bizden yanaymış bu evin kiracıları yeni taşınmışlar zaten sürekli kalmıyorlarmış, bende vakit kaybetmeden ev sahibiyle konuşup burayı satın aldım. Dün de evin eşyalarını getirdik. Eski evde sevdiğin her şey burada, yeni eşyalar almak istersen yinede sen bilirsin, dekorunu da yaptık ama beğenmezsen sen kendin halledersin."
Toprak kıkırdadı ve kocasının kolları arasından biraz uzaklaşıp "Tuhaf gelecek şimdi. Yatak odası bile." Diyerek güldü.
Çınar memnuniyetle "Öyle mi? Ben seni rahat ettiririm bebeğim, hiç yabancılık çekmeyeceğine emin ol." Diyerek sırıttı ve Toprak kocasına sıkıca sarıldı. Genç adam gözlerini huzurla sıktı "Teşekkür ederim bebeğim."
Toprak onun boynundan küçücük öptü "Niçin?"
"Benim olduğun için." Diye fısıldadı adam, genç kadın derin bir iç çekti "Bende teşekkür ederim, benim olduğun için."
Genç adam gözlerini açıp geriye çekildi ve karısının yüzünü avuçları içine alıp "Ben hep seninim." Diyerek sevgisini coşkuyla ilan etti.
Toprak yeni evine alışmak için Havva'yı da yanına alıp birlikte yemek hazırlamaya başladılar, buranın mutfağı daha güzeldi ve camın önüne, köşeli mutfak masası alınmıştı. Dolapları farklı yerlerde ama daha güzel şekilliydi ve içleri eski evindekiyle aynı düzendeydi. Evi iki çiftte gezdikten sonra yemek işini kızlar halletmek için kolları sıvadılar. Bir süre sonra ocakta pişen yemeklerin kokusuna dayanamayan Toprak, kimseye görünmeden -ki Havva'nın gözlerinden kaçmadı- lavaboya çıktı. Rahatlaya kadar istifra edip yüzünü yıkadığında "Allahım ne oluyor bana?" Diye konuştu kendi kendine.
Kapı yavaşça açıldığında kocası içeri girip kapıyı kapattı ve "Yine kustuğunu duydum." Dedi.
Toprak gözlerini kaçırdı "Evet aşkım.."
Çınar kaşlarını kaldırdı "Valla Toprak sen hiç sinir stresten kusan bir kadın değildin, bu halin hep hamileyken böyleydi. Hamile kalmış olamaz mısın?"
Toprak gülümseyerek kocasının yüzünü avuçladı "Çınar ilişkiye girmemizin üstünden bir hafta anca geçti, mümkünatı olmadığını sende biliyorsun."
"Evet de ne biliyim. Adet oldun mu peki?" Toprak kaşlarını hayır manasında kaldırdı.. "Sakın bana sinir stresten olamadım deme. Hamile kalmış olman bile daha normal." Kaşlarını çattı adam.
Toprak sırıttı "Ya tabii sen çok biliyorsun, emin ol stresten gecikmiştir."
Genç adam huzursuz halde yüzündeki elleri indirip "Ben endişeliyim ya kötü bir şeyin varsa?" Karısının ellerini kavradı "Yarın sabah hastaneye gideceğiz, ben öğleden sonra giderim işe."
Toprak kaşlarını kaldırdı "Hayır hayatım gerek yok ki. Ben iyiyim."
Genç adam oflayarak geri çekildi ve karısının önünde dizleri üstüne çöküp tişörtünü sıyırmaya kalkınca Toprak şaşırarak "N'apıyorsun Çınar?" Diye sordu. Genç adamın gözleri büyürken "Bu şişkinlik bana hiçte normal gelmiyor. Baksana aynadan." Ayağa kalktı ve karısının arkasına geçerek tişörtü göğüslerine kadar sıyırıp bedenini aynaya çevirdi "Hiç fark etmedin mi? Gerçekten karnın şiş. Bana adet olmadığımdan diye bir zırvalık yürütme. Hemen bir eczaneye gidiyoruz gebelik testi alalım."
Toprak gözlerini devirdi "Çınar karnımdaki çocuğun kazada öldüğünü biliyorsun, hamile kalmamda zaten olanaksız bu şişliğin hamilelikle alakası olduğunu sanmıyorum."
Genç adam umursamazca "Iyi o zaman her ne haltsa. Yarın sabah ilk iş hastaneye gitmek olacak hanım efendi." Dedi ve karısının omzundan öpüp banyodan çıktı. Toprak karnını incelerken gerçekten de bu şişkinliğe anlam veremedi..artık hastaneye gitmesi gerekti..
Havva ve Toprak masayı hazırlarken Toprağın babası aradı ve Toprak kısaca onu döndüklerine, iyi olduğuna ve yeni bir eve taşıdıklarına dair bilgilendirdi.
"Burayı sevdim ben." Dedi Havva salatasını yutunca.
Çınar "Valla bende beğendim." Bir kolunu karısının omuzlarına attı. "Bende beğendim. Gayet güzel. Bahçesi de, evde." Diye onayladı Toprak.
Arda ukala bir gülüşle "Eh nede olsa benim evimin yanı." Çınar, Toprak ve Havva, onun dediğine seslice güldüler.
Gece olduğunda Toprak ve Çınar odalarına birlikte girdiler. Her ikisi de biraz da olsa yabancılık çekiyorlardı.
"Bir günde mi evi taşıdınız?" Diye sordu karısı.
Çınar odanın kapısını kapatıp "Düzeni de sayarsak 1 günden fazlasını aldı. Annemde yardımcı oldu tabii birilerini falan ayarladı."
Toprak kaşlarını kaldırdı "Yaa, Ikbal annemin de mi haberi vardı?" tüm evi dolaştığında Havvayla odanın tüm çekmece ve dolaplarına bakmış olsa da yeniden dolapları karıştırmaya başladı ve geceliklerini gördüğü yerde durup bir tane siyah sade bir gecelik çıkardı.
"Evet. Vardı." Diyerek çekmeceden kendine pijama takımı aramaya koyuldu Çınar.
Toprak tişörtü ve pantolonunu çıkardı ve kocası soyunurken o da geceliğini üstüne geçirdi.
Yatağın pikesini açıp çantasından bir tane bağlama tokası alıp tepeden saçlarını topuz yapıp, Kocasının sol tarafına kıvrılıverdi. Derin bir nefes alıp yan bir şekilde Çınara döndü ve yüzünü yavaş yavaş okşamaya başladı "Seni çok özledim sevgilim, uykuyu biraz ertelesek mi?." Dedi ve yavaşça kocasının dudağından öptü. Ikinci bir kez daha öptüğünde Çınarın karşılık vermesiyle yavaşça kocasını alta çekip yarı şekilde üstüne uzandı Toprak. Öpüşmeleri derinleştikçe ikisi de birbirine dokunmaya başladı, Çınar ellerini karısının kalçaları üstünden çekti ve bir eliyle belinin yanını kavrayıp diğer elini de ensesine koyup karısını yatağa yatırdı, nefes nefes ayrıldıklarında "Saat geç oldu, eğer geceyi böyle geçirirsek yarın hastaneye gitmemiz mümkün değil." Diyerek karısının alnından öptü "Seni deli gibi özledim, kendimi de zor tutuyorum ama önce sağlığın."
Toprak anlayışla başını salladı. Ve güzel bir şekilde gülümseyip kocasının yanağından öptü.
Çınar masum bir sırıtışla "seni seviyorum." Dedi, yeniden başını yastığa koyup karısını göğsüne çekti.
Genç kadın huzurla gözlerini yumduğunda kocasına sarıldı "Seni seviyorum."
*

Ben Aşkı Sende BuldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin