Bu benim ilk hikayem sadece güzel yazmak istiyorum umarım beğenirsiniz ... ya da beğenmezsiniz okursunuz ya da okumazsınız sadece ön yargısız olarak bir deneyin :)
Mutlu olmak sevecen olmak sıcakkanlı olmak insanın içinden mi gelirdi yoksa yaşadığı şeyler den mi soğurdu insanoğlu?. Sevmek ve birine bağlanmak aslında iki güzel kelime gibi de olsa da bunları kaybetmeten her zaman korkardık. Değer verdiklerini elinden almaktı belkide hayat aslında elinde olanlarla yetinmeli ve hiçbir zaman çok bağlanmamanı da gösteriyordu ben bunları her zaman dikkate almaya çalışarak yaşadım . Ama öyle bir zaman geliyor ki 'neden olmasın neden sevmeyeyim neden bağlanmayayım birine' belkide hayat bu sefer şaşırtır beni dediği zaman işte tam da burada hata yapıyorduk hayatın bu oyununa hepimiz aldanıyorduk .
Aslında hep özenmişimdir mutlu sonla biten hikayelere ama olmuyordu sadece hikayelerde , masallarda oluyordu bu yüzden hikayelerden nefret ettim bir süre sonra bunların gerçek olmadığını anladım 'özenmemeliyim' dedim bunların hepsi tam anlamıyla yalandı koca bir yalan . Ben küçükken anladım bu düşüncelerin doğruluğunu , hata yapmamıştım diye derken bende hayatın o oyununa gelmiştim sevmiş ben de bağlanmıştım bu dönemde epey değişmiş kendim olmaktan çıkmıştım hayata mutlu bakmaya başlamıştım hayatın beni şaşırtmasını istemiştim olmayacağını bilmem lazımdı biliyordum da ama görmemezlikten gelmiştim . Nedenini ben de inanın bilmiyorum sadece ben sadece sevmiştim kötü bir şey yapmamıştım hayata karşı kötü olmamıştım ben hayatın elinde olan bir şeyi ondan koparıp almamıştım neden o bana bunu yapmıştı . Bu onun tercihiydi yani beni bırakıp gitmek ama hayat onu kaşıma asla çıkarmamalıydı ya da hayatımda olmasınana devam etmeliydi tabiki bunun nedeni tek hayat değil ona da hayata kızgınlığımdan daha fazla kızgındım.
Ben bunu bir kez daha anlamış bu sefer benden bir şey almasını istemiyordum buna katlanamazdım dayanamazdım elimde bir tek ailem ve en yakın arkadaşım Miray vardı bunlar bana yetiyordu elimdekine bakmalıydım daha fazlasını istemeyecektim .
Bu düşünceleri bir kez daha kafama gelmişti her zaman bunları düşünüyor ve hata yapmamam konusunda kendimi tembihliyordum mezun olup iyi bir üniversiteye gitmek ve sadece istediğim bir mesleği yapmak istiyordum . Hangi mesleği seçmeliydim karar veremiyordum yazar mı hayır hep kotu yazardım dertli dertli yazardım , ki iyi şeyler mutlu şeyler yazamazdım eğer dertli şeyler yazarsam iyice kötü olurdum . Doktor mu hayır kendim hastayken kimi iyileştirmeyi başarabilecektim ki hasta derken sorunlu biri olarak bunu başaramazdım . Öğretmen mi hayır karşıma gelen öğrencileri eğitemezdim ben iyi bir eğitici olamazdım .İşte ne olacağımı ileride seçecektim ne zaman olduğunu bilmiyordum .
Kafamı iki yana salladım banyoya girip elimi yüzümü yıkadım ve kendime geldim . Okuldan çıkmış evdeydim ve akşam yemeğini yemiştik odamdaydım Emir'in yaptığı şey beni sinir etmişti bir de onunla uğraşmak istemiyordum . Onu görmek de istemiyordum onu gördükçe Serkanı hatırlıyordum bu beni kötü hissettiriyordu onun o ela gözleriyle tam karşımda duruyor sanki bana bakıyor ve beni yeniden yeniden terk ediyordu .
Yatağıma uzandım ve uykumun geldiğini fark ettim . Kendimi uykunun o sessizliğinde bıraktım.
Sabah alarmın sesiyle uyandım annemler dün şehir dışına çıkacağını söylemişti iki si de aynı şirkette çalışıyordu biz iyi bir aileydik ailemi gerçekten çok seviyordum hayatta beni yalnız bırakmamışlardı hiçbir zaman . Annemgil erkenden çıkmış olmalılardı kahvaltım hazır duruyordu birşeyler atıştırıp üzerimi giyinip evden çıktım . Miray da yeni çıkmıştı bana doğru yürüdü.
Miray '' Günaydın şeker fabrikam '' dedi bana böyle seslenmesini seviyordum ona güldüm ve
'' Günaydın sıcak çikolatam '' dedim bende ona sıccak kanlı olmasından dolayı böyle sesleniyordum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Mecburum
Teen FictionSonradan bağlanacağımız bir aşka yelken açarız bazen ve bırakamayız ve ona mecbur oluruz ... Yakışıklı, egoist bir çocuk ve hayattan soğumuş sıradan bir kız _ (''''sırada...