Alexis
Telefonun boğuk sesiyle uyandığımda gökyüzü biraz geceden kalma karanlığın koyu mavisi, biraz da güneşin kırmızıya çalan turuncusuyla renklenmişti. Ekranı yanıp sönen telefon Danny'e aitti ama uyanmamakta ısrarcıydı. Üzerinden uzanıp masanın üstündeki telefonu elime aldığımda hâlâ çalmaya devam ediyordu. Aaron, havuzda tanıştığım arkadaşlarından biri olmalıydı ki, ismi yabancı gelmedi. "Danny acilen buraya gelmen gerek." "Ben, Alexis. Biraz beklersen uyandırıyorum." "Ha, Alexis. Hızlı olursan sevinirim." Göğsünü dürtüklediğim de derin nefes almaktan başka bir tepki vermemişti. Daha sert davrandığımda, kavrayamayacağım hızda bileğimden tutup üstüme çıktı. "Yanımda olduğunu unutmuşum. Neden uyandırdın beni?" "Telefona bak." Afallamış suratını biraz daha kırıştırarak üstümden kalktı ve telefonu eline aldı. "Aaron?" Karşı taraf anlatmaya devam ettikçe, Danny'nin yüzü her geçen saniye daha öfkeli bir hâl alıyordu. "Kim yaptı?" Sakince konuşmaya devam etmesi, onda daha korkutucu olurken hızla telefonu kapatıp yatağın kenarındaki tişörtünü üstüne geçirip ayağa kalktı. "Ben çıkıyorum. Hiç bir yere gitme, beni bekle." Bu ani sinirin nedenini anlamaya çalışırken, kapının çarpma sesiyle yalnız kalmıştım.
Danny'nin evden ayrılmasının üzerinden yaklaşık 5 saat geçmişti ve henüz endişemi yok edecek hiç bir haber alamamıştım. Sabaha karşı bir telefon görüşmesi üzerine hızla evden ayrılmıştı. Yatağın üzerinde pencereden gelmesini beklemek çok zordu. Uykusuzluktan istemsizce kapanan gözlerime daha fazla engel olamayarak yatağa uzandım.
Kapının hızla çalmasıyla birden gözlerim açılmıştı. Danny'nin geldiğini düşünerek hızla kapıya koştuğumda gelenler, Bridget ve Alesha'ydı. "Danny evde mi?" "Sabaha karşı hızla evden ayrıldı." Dediğimde şaşkınlıkla birbirlerine bakmışlardı. "Girebilir miyiz?" "Tabi." "Yanılmıyorsam Alexis'di, değil mi?" Başımı salladığımda oturduğu yerden biraz daha yaklaşıp devam etti. "Danny evden ayrılmadan önce neler oldu?" "Aaron aradı. Bir şeyler konuştular ve hızla evden ayrıldı. Fazla öfkeliydi, evde kalıp onu beklememi söyledi." Dikkatimizi dağıtan telefon sesi duyulduğunda, Alesha hızla aramayı cevapladı. "Aaron, bir sorun mu var?" "Ne?! Aman Tanrım! Hemen geliyoruz." Bridget sorgulayan gözlerle Alesha'ya bakarken, kötü bir durum olduğunu anlamıştım. "E-Evan. Bıçaklanmış." "Ne?! Kim yapar böyle bir şeyi!" "Hastaneye gitmemiz gerek." Hızla evden çıkarken, Evan'a bir şey olmaması için yalvardım. Danny boksörlüğü hayatının tek vazgeçilmezi olarak göstermeye çalışsa da, asıl kaybetmekten korktuğu sevdikleriydi.
Hastaneye geldiğimizde Danny ve yanındaki iki arkadaşı Evan'dan gelecek haberi bekliyorlardı. Geldiğimi gördüğündeyse, hızla koridoru terk etti. Peşinden gidip dışarı çıktığımda duvara yaslanmıştı. "Evde kalıp beni beklemeni söyledim." "Evan'ın bıçaklandığını öğrenince gelmek zorunda kaldım. Kim yaptı bunu?" "Gerçekten kimin yaptığını öğrenmek mi istiyorsun? Senin o lanet eski sevgilin yüzünden Evan şuan burada!" Duyduklarım karşısında donup kalmıştım. Evan, o gece yüzünden şuan buradaydı. Jason, hiçbir şeyden vazgeçmemişti ve zaman geçtikçe daha tehlikeli biri oluyordu. Birinin canına kıyabilecek kadar tehlikeli. Ama asıl korktuğum, Danny'nin bu durumdan beni sorumlu tutan haliydi. Gözlerini bana, her zamankinden farklı kenetlemişti. "Onu bulduğumda öldüresiye döveceğim! Eğer. Eğer Evan'a bir şey olacak olursa, bu sefer onu öldürürüm!" Yanımdan gittiğinde artık dolan gözlerime engel olamayarak akmasına izin verdim. Her ne kadar kalbimi kırsada yine gidebileceğim tek yer, onun eviydi.
Bacaklarımı karnımda birleştirmiş yatarken, kapı açılıp hızla çarptı. Danny üstündeki tişörtü çıkartarak odanın önünden geçip banyoya girdi. Su sesi geldiğinde, yatakta doğrulup gelmesini bekledim.
Yatağa oturup yüzüme baktığında, verecek bir cevabım olmadığı için önüme bakarak yapabileceğim tek şeyi yaptım. Sadece sustum. "Jason'ı ara ve onunla birlikte olacağını söyle." Duyduklarım karşısında gözlerimi ona çevirdiğimde boş gözlerle beni izliyordu. Karşımdaki o değilde, onun vücuduna bürünmüş acımasız biriydi. "B-Böyle bir şey yapmamı nasıl beklersin!" "Dediğimi yap Alexis! Evan o gece seni kurtarmam da yardım ettiği için orada yatıyor! Şimdi sen bunu yapmayacağını mı söylüyorsun!?" Hıçkırarak ağlamaya başladığımda hâlâ yüzündeki aynı boşluğu büyük başarıyla korumaya devam ediyordu. "Bu sen olamazsın!" "Dediğimi yapmanı söyledim!" "Keşke o gece beni kurtarmak için gelmeseymişsin!" "Hayatın boyunca Jason gibi bir pisliğe ait olmayı seçiyorsun yani?" Söylediği karşısında attığım tokat ve elimde hissettiğim dehşet acı tamamen susmamızı sağlamıştı. Daha dün gece korktuğum için yanımda uyuyan Danny karşımdaki yabancıyla aynı bedeni paylaşıyor olamazdı.
![](https://img.wattpad.com/cover/42589926-288-k833.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asla Dövüşü Durdurma
Teen Fiction"Oslo'da ılık bir eylül sabahına gözlerimi araladım. Geceden kalma yağmur damlaları penceremi süslemişti. İçimdeki aynı huzursuzluğu bu sabahta hissettiğimde, artık bu rutinliği değiştirmeliydim. Bedenimi, hislerime teslim ederek yeni yaşamımın baş...