Alexis
Dudaklarım, anın yaşattığı şaşkınlık hissiyatıyla donup kaldı. Bu güzel teselliye benim gibi verecek hiçbir cevabı olamazdı. Daha 2 dakika önce gözlerimden akmış olan yaşlar yanaklarımda kuruyup kaybolurken, ona karşılık girişiminde bulunmuştum. Bu yaptığımın bir nedeni de yoktu. Sadece dayanılmaz ve kaçınılmaz olduğu için sabırsız davranmıştım. Geri çekilip derin derin nefes alırken, onunkinin de tükenmiş olduğunun farkındaydım. Göğsüne sürekli darbe alan biri için bu bile fazlaydı. Göz kapaklarım hâlâ görmemi engellerken, kısa ama fazla uzun gelen sessizliği bozdu. "Sanırım bu geliyorum demek oluyor?" Güldüğünü görmesemde hissedebiliyordum. Gözlerimi açtığımda, ellerini acelesizce yanaklarımdan çekti. Arkasını dönüp kendinden emin bir şekilde motoruna doğru yürüdüğünde geleceğimden emin gibiydi. Adımlarını takip edip, arkasına oturdum. Kaskını takıp motoru çalıştırdığında sıkıca beline sarıldım ve Philadelphia'ya doğru yol aldık.
Sokağa geldiğimizde geç saatten dolayı birkaç sokak serserisi dışında herkes evlerine çekilmişti. Motordan inip, uzun lambaların aydınlattığı kaldırımda eve yürüdük.
İçeriye girdiğimizde Evan'ın koltukta uyuduğunu görünce şaşırdım. Hastaneden çıktığından haberim yoktu. Danny karnındaki yarasını kontrol edip tekrardan üstünü örttü. Su içmek için mutfağa girerken, telefonuyla ilgileniyordu. "Paul ve Amy yarın sabah erken saatlerde evde olacaklarmış." Gözlerimi kırparak onayladım ve yatmak için odaya geçtim. Her ne kadar yaşadığım büyüleyici olsada bu gece tek başıma uyumak zorunda olduğumu biliyordum.
Yatalı 1 saat olmuştu ve oturma odasından gelen ışık ve televizyonun sesi kesilmişti. Gece olanları düşünürken, uyumam fazlasıyla imkânsızdı.
...
Gece boyu süren rahatsız bir uykunun ardından, güneş ışıklarını caddeye yeni verdiği sıralarda kalktım. Saat 06:32'yi gösteriyordu. Dağılmış yatağı düzeltip, oturma odasına geçtiğimde Danny ve Evan uyuyorlardı. Ses çıkarmamaya özen göstererek evden ayrıldım. Dün geceden sonra bir günü daha hiç bir şey olmamış gibi yaparak geçiremezdim.
Nihayet eve geldiğimde büyükannem ve büyükbabam yol yorgunluğundan uyuya kalmışlardı. Bunu fırsat bilip güzel bir kahvaltı hazırlayıp, uyanmalarını bekledim.
"Günaydın!" Gözleri hâlâ uyku esiri olan büyükbabama ve gayet dinç görünen büyükanneme sımsıkı sarıldım. "Virginia nasıldı?" "Menajerlerle müsabaka hakkında görüşmek dışında bir şey yapamadık." "Gösteri maçı olacak mı büyükbaba?" "Bu şartlar altında olması mümkün değil." "Şartlar?" Büyükbabamı kızdıran bir durum vardı ki sinirlenmişti. Büyükannem araya girdi. "Tatlım maçın Philadelphia'da değil Virginia'da olmasını istiyorlar. Bu durumu kabul etmeliydik çünkü davet edilen tarafız. Fakat salon içerisinde Danny'nin taraftarının olmasına izin vermiyorlar, bu da Paul'u fazlasıyla sinirlendirdi. Ayrıca boksörün eski müsabakalarında saygı çerçevesini aşan hareketleri var. Gerçekleşirse zor bir gece yaşanır. Danny'le konuşup reddedeceğimizi bildireceğiz." "Bunu kabul edeceğini sanmıyorum. Kendini maça fazlasıyla odakladı."
Danny
Spor salonunun önünde yaklaşık 15 dakika beklemenin sonunda Paul geldi. Sarıldığında, surat ifadesinden yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu anlamıştım. İçeriye girdiğimizde bir kaç boksörle ilgilenmeye başladığında odasına geçip bekledim. Biraz sonra kapıyı kapatıp karşıma oturdu. "Sorun nedir Paul?" "Maç Virginia'da olacak." "Bu anormal bir durum değil." "Evet bunu kabul ettim zaten. Sorun, bizim taraftarımızın maç esnasında salonda bulunamayacak olması." "Saçmalık bu. Üstelik çıkacağımız bir gösteri maçı." "Danny teklifi reddetmek durumundayız." "Bu olmaz Paul. Her ne olursa olsun maça çıkmamız gerek." "Böyle bir zorunluluğumuz yok. Ayrıca o boksörüde rakibin olarak hiç uygun bulmadım. Sadece ilaçlar üzerinden kazanılmış bir vücuda sahip." "Öyleyse bunu yapabilirim." "Ben emin değilim." "Lütfen Paul. Kazanacağıma eminim." Fazla isteksizlikle eli telefona gitti. Leonardo'nun menajeriyle konuştuğunu anladığımda, ona olan minnettarlığımı belli etmek için omzuna hafif bir yumruk çaktım.
3 Hafta Sonra
Ringe çıkmama dakikalar kala, soyunma odasında yumruk yaptığım ellerimi sarıyordum. 3 hafta boyunca ara vermeden bu maça hazırlandım. Aralık kapının ardında birini görür gibi olduğumda seslendim fakat cevap gelmedi. Sanırım boksörlerin kafalarına yediği darbelerden zamanla aptallaştıkları doğruydu. Sargı beziyle işim bittiğinde, kolyemi çıkarmak için ellerim boynuma gitti. Tam bu sırada aklıma, Kenny Barden'la maça çıkacağım gece soyunma odasında Alexis'in ince boynuna kolyemi taktığımı hatırladım. Sonra ateşimi yükseltecek güzelliğini, saçlarını omzunun kenarına döktüğümde heyecanlanmasını, bütün gece boyunca gözlerimin ona kaymasıyla Kenny'den yediğim yumruklar ve Teaneck'te onu öptüğüm gece. 3 hafta boyunca onu hiç görmemiştim ve yine benim yüzümden kendini fazlasıyla kötü hissediyor olmalıydı. Kafasında onu sırf ikna etmek için öpmüş olduğum gibi saçma düşüncelere yer vermiş olmalıydım. Doğru olansa, uzun zamandır içimde uyanan isteğe bir son vermekti. Son olarak duamı edip ayağa kalktığımda Alexis ani bir hareketle odaya girmişti. "Dua ediyordun sanırım ama büyükbabam artık gelmen gerektiğini söyledi." Nefes almadan konuşup hızla odadan çıkmaya yeltendiğinde, belini tutup onun tekrardan içeriye girmesini sağladım. Son olarak kapıyı kitlediğimde, irileşmiş gözleriyle bana bakıyordu. Biraz daha yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapattığımda adım büyük salonda anons edilmişti. Herkes ringe çıkmamı beklerken, ben ise olmam gereken yerde gibi hissediyordum. Elimdeki kolyeyi derin göğüs dekolteli elbisesinin üzerine takarken, onun en sevdiğim halini gözlerimin önüne bir kez daha serdi. Omzuna bıraktığım öpücükten aldığım zevk bana tekrardan hayat vermiş gibi hissettirdi. Büyük salonda hâlâ bulunmadığımdan dolayı uğultular başlamıştı. Elini tutup odadan çıktığımda yan hizam da benimle birlikte soyunma odasını büyük salona bağlayan loş koridorda yürüyordu. Şuan yaptığım, bu maçı kabul etmemden bile daha riskliydi.
![](https://img.wattpad.com/cover/42589926-288-k833.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asla Dövüşü Durdurma
Fiksi Remaja"Oslo'da ılık bir eylül sabahına gözlerimi araladım. Geceden kalma yağmur damlaları penceremi süslemişti. İçimdeki aynı huzursuzluğu bu sabahta hissettiğimde, artık bu rutinliği değiştirmeliydim. Bedenimi, hislerime teslim ederek yeni yaşamımın baş...