Asla Dövüşü Durdurma

Bölüm 5 ''İspat''

Danny

Her maç sonrası sabahı olduğu gibi yine uzuvlarımdaki dehteş ağrıyla uyandım. Gözlerim hala kapalıyken, dün gece hangi ara uyuya kaldığımı düşünmeye çalışıyordum ama bu yorgunluk, bilincimin bunu hatırlamasına izin vermiyordu. Bir yandan bu tanıdık kokunun burnuma nereden dolduğunu düşünürken, bir kızın uyku halindeki mırıldanması da kulaklarımı doldurdu. Gözlerimi açtığımda sarı saçlar özenle biraz yastığa, biraz da vücuduma dökülmüştü. Açık mavi, kısa geceliği yattığı pozisyondan biraz daha katlanmıştı ve düzgün bacaklarını daha da çok gözler önüne seriyordu. Bir an telaşa kapılıp dün gece saçma bir aptallık yapıp yapmadığımı düşündüm ama sadece konuşmuştuk. Dün geceden emin olduğumda yataktan onu uyandırmamaya dikkat ederek doğruldum. Tekrar dudaklarından ne dediği anlaşılmayan mırıldanmalar çıktı. İlk defa gördüğüm uyuyan hali, farkında olmadan gülümseyerek onu izlememi sağlıyordu. Yatağa dökülen sarı saçları, her estetikçinin yapmaya çalıştığı güzel bir burun ve dolgun dudaklar fazlasıyla dikkat çekiciydi. Bir diğer dikkatimi şiddetle çeken, bu göz doyuran kızın Paul'un torunu olmasıydı... Boş odayı telefonumun sesi doldurduğunda hemen aramayı cevaplandırdım. ''1 haftada kendini toparla çünkü seninle ringe çıkmak isteyen yeni rakipler olacak. Kendini bunlara kum torbası yapmak istemiyorsan hemen çalışmalara başlamamız lazım ve en önemlisi kız arkadaşına söyle bir süre birbirinizden mahrum kalacaksınız. 1 hafta sonra karşımda gevşemiş değil, sıkı bir şampiyon görmek istiyorum, dediklerimi unutma.'' ''Sanada günaydın Paul, senin bildiğin ve benim bilmediğim sevgilime söyle antrenmanlar sona erdiğinde onu evimde istiyorum.'' ''Görüşürüz, salona uğra arada.'' Kulağıma gelen gülme sesleriyle telefon kapandı ve ardından Evan'ın mesajıyla titredi. ''Saat 2'de O'Connor havuzdayız, Brook'da burada olacak ;).'' ''Brooklyn'in olmasını istediğimi hangi aptal düşündü?'' ''Dostum bana aptal demeyi keser misin! Bu çekici yaratıkla bir zamanlar geceyi gündüz eden sendin.'' ''Dediğin gibi Evan, 'bir zaman'.'' ''Zaten o ve arkadaşları da O'Connor'da takılır, bilirsin. Bugünlük idare et, bir daha çağırmayız?'' ''Benim daha iyi bir fikrim var.'' ''?'' ''2 buçukta orada olurum, görüşürüz.'' Brooklyn'in davet isteyen bakışlarına katlanabileceğimi sanmıyordum. Alexis O'Conner'a benimle gelirse, Brook'ta reddedilmenin verdiği kızgınlıkla ve kıskançlıkla havuzu terk ederdi. Cidden bu kızı bir zamanlar stres topu olarak kullanmamalıydım...

Alexis

Yatakta esneyip, gözlerimi açtığımda Danny yatağın ucundan bana bakıyordu, yüzüne çarpık gülümsemesini her zamanki gibi yerleştirdi, ''Günaydın.'' ''Sanada, eminim ağrıyan vücudun birde benimle yatmanın verdiği rahatsızlıktan daha çok yorgundur.'' ''Fazlasıyla rahat uyudum. Bugün ne yapıyorsun?'' ''Hiç düşünmedim.'' ''Öyleyse düşünmen için fırsat. Arkadaşlarla O'Conner havuzda takılacağız. Sende katıl?'' Ani teklifle şaşırsam da, bugün için bir planım yoktu. Evde oturup Ellen Degeneres izlemekten daha iyiydi. ''Kaçta orada olacağız?'' ''1 Saate hazırlan, bende eve geçiyorum. Gelip seni alırım.'' ''Tamam, görüşürüz.'' Yataktan kalkıp üstüne siyah yatay çizgili, beyaz tişörtünü giydi ve odadan çıktı. Yaklaşık yarım saat yatakta uzanıp kendime gelmemi bekledim ve kalkıp odamdaki banyoma geçtim. Saçlarımı şampuanladım ve çilek kokulu duş jelimle vücudumu ferahlattım. Bornozumu giyip odama geçtim ve siyah düz bikinimi giydim. Üstüne siyah, tül pareomu giydim ve kuruttuğum saçlarımı dağınık bir topuz yapıp, siyah güneş gözlüklerimi taktım. Pembe fiyonklu sandaletlerimi ayaklarıma giydim ve takı olarak birkaç küpe takıp aynadaki son halime baktım. Unutmadan en son büyükannemi arayıp, bugünü Danny'le geçireceğimi haber verdim ve aşağıya inip çalan kapıyı açtım. Siyah bir şort ve spor ayakkabı giymişti. Kapıyı kilitledim ve motoruna bindik. ''Sıkı tutun.'' Kasklarımızı taktıktan sonra kollarımla bedenini sardım. İlk dokunduğumda, dün karnına yediği yumruklardan dolayı kısık sesle inledi. Canını acıttığım da benimde yüzüm buruştu. Motoru çalıştırdı ve hızla yolda devam ettik.

Motordan indiğimizde, Yelp Cafe'nin önündeydik. ''İlk önce bir şeyler yiyelim, sonra gideriz.'' Kafamı salladım ve cafeye doğru yürüdük. Sandalyelerimize oturduğumuzda siparişleri almak için garson geldi. ''Ne istersin Alexis?'' Menüye baktım ve bir Krepotnik sandviç ve buzlu kahve istedim. Danny'de bir Greenwich sandviç ve buzlu chai latte istedi. Siparişlerimiz geldiğinde büyük bir açlıkla sandviçimi ısırdım. Danny acele etmeden sandviçini yiyor, bir yandan da telefonuyla ilgileniyordu. Sandviçler bittiğinde hesabı ödedi ve cafeden çıkıp, motora bindik ve O'Conner'a doğru hızla yola çıktık.

Danny motordan indi ve elimden tutarak inmeme yardımcı oldu. İçeri girdiğimizde 2si kız 5 kişilik grup Danny'e yanlarına gelmeleri için seslendi. Esmer, uzun boylu olan Danny'le yumruk çakıp, kısık sesle bir şeyler fısıldaştılar. Kısık sesli konuşmaları bittikten sonra bana döndü ve elini uzattı, ''Evan.'' Uzattığı ele karşılık verdim, ''Alexis.'' Yan yana duran şezlonglara oturduğumuz da Evan'da, Danny'nin yanına oturdu. ''Siz, ne zamandan beri tanışıyorsunuz?'' Danny, Evan'a döndü ve çarpık gülümsemesini dudaklarına yerleştirdi. ''4. günümüz.'' Karşılıklı güldüler ve Evan şezlongdan kalkıp grubun yanına gitti. ''Bildiğin gibi, adı Evan. Benim en yakın arkadaşım. Şu yanındaki kızla konuşan Aaron, yanındaki sarışın kız Alesha. Ayaktaki sarışın Dean ve telefonuyla ilgilenen de Bridget. Bu grup birbirinden hiç ayrılmaz. Bende antrenmanlardan zaman buldukça, canım istediğinde katılırım. Ama daha çok Evan'la.'' Gösterdiği kişileri incelerken, bize doğru yaklaşan kızı gördüm. Bakışları o kadar deliciydi ki, öyle olmasaydı geldiğini fark etmezdim. Bize doğru bakarak Evan'la bir şeyler konuşmaya başladılar. ''Senden bir şey isteyeceğim.'' Yüzümü Danny'e çevirdiğimde Evan ve delici bakışları olan kıza doğru bakıyordu. ''Sevgilim gibi davranmanı istiyorum.'' Kocaman açılmış gözlerimle Danny'e baktığımda yüzünü bana çevirdi. ''Nasıl?!'' ''Birazdan Evan'ın yanındaki kız buraya gelecek. Kısa bir süreliğine Alexis?'' Şaşkınlığım hala yüzümdeki ifadeyi korurken, kız Danny'nin dediği gibi bize doğru yürüyordu. Danny, elini belime koyduğunda sıcaklık adeta tüm vücuduma yayılmıştı. Karşımızda durdu ve konuşmaya başladı. ''Yeni oyuncağın?'' ''Saçmalamadan gitsen daha iyi olur Brook.'' ''Bu kızı sırf beni kendinden uzak tutmak için getirdiğini biliyorum, aptal değilim Danny!'' Kafam, karşımdaki kız ve Danny arasında gidip geliyordu. Bir an önce şu tartışmanın bitmesine ve neler olup bittiğini öğrenmek istiyordum. Danny başını yere eğdi ve alaylı bir şekilde güldü. ''Bana bu kızın sevgilin olduğunu ispatla.'' ''Sonra?'' Kız biraz bekledi ve ardından devam etti. ''Giderim.'' Danny, belimi sıkıca kavradı ve aramızdaki mesafeyi kapattı. Boynumda hissettiğim yanmayı geçirmek için sertçe yutkundum ama hiç bir işe yaramamıştı. Dudakları yanan tenime değdiğinde, boynumdaki sıcaklık çoktan gözlerim ve dudaklarımdaki yerini almıştı.