"Çok Değer Vermek Çok Pişmanlık Demektir."
BÖLÜM 4:♉DUDAĞIN DUDAĞIMA ♉
KEYİFLİ OKUMALAR:)
Hayat bize bazen istemediğimiz şeyleri yapmaya mecbur bırakıp,seçim yapmak zorunda bırakıyor ki çık işin içinden çıkabilirseniz oluyor sonra...
Beyaz su nehrine söyledim söyleyeceğim şeyi ve oradan abimle birlikte ayrıldık.Yolda yürümeye devam ettik,sessizlik hakimdi.Sadece gece böceklerinin çıkardığı sesler,köpeklerin hafif ulama seseleri hakimdi sokağa ve tabi bizim ayak seslerimiz...Ne yapacaktım şimdi ben söyleyin ne karar verecektim,ya kendimi feda edecektim ya da kendimi kurtarıp sonrada içimde hafif bir vicdan azabı olacaktı.Gerçekten düşünmekten bıkmıştım ama elimde değildi işte kararlar ve olaylar beni bu noktaya getiriyordu.
Abime baktım bi an elleri arkasında yüzü aşağıya doğru eğmişti,sanki bir şeyler düşünüyor gibiydi.Düşünecek tabi Zenan onun şuan jiyin ve kendisinin ölümü ortada...
Düşünceli bir yolun ardından eve varmıştık.Babam beni ve abimi odasında bekliyordu,hem de bu saatte yarın dersem fikrimi ne olurdu.Ama olmaz şimdi söylemem lazım içi rahatlar bey babamın.Konağa önüne geldiğimde gördüğüm yazıya kafam takılmıştı "ACET KONAĞI"sadece baktım.Belki bu konağa abimin veya benim son girişlerimiz olabilirdi.
Kapıyı açıp direk babamın odasına doğru yol aldık tam kapıyı tıklatıp içeri girecekken Berzan abim elimi kapının kulpunda yakalayıp tuttu ve "Zenan inşallah bizi üzecek bir karar vermezsin.Sen bilirsin ne yapacağını,Sana güveniyorum."dedi ve ben öylece kaldım bana sana güveniyorum dedi.Deme abi benim ne söyleceğim belli olmaz,o anda beni bencilliğim tutabilir abi sen bilirsin sen tanırsın diye geçirdim içimden.
İçeriye girdiğimde babamın koltuğa oturmuş elinde tesbihi ile dışarıya bakıyordu.Anlaşılan o da düşünüyordu.Geldiğimizi fark edince bize doğru döndü babam,eliyle"oturun"dedi buz ve düşünceli sesiyle,en azından ben öyle sezmiştim.Kararımı merak ediyordu açıkçası.Bende olsam merak ederdim sonuçta,bugün dediklerim pek iç açısı değildi ve ben büyük konuşmuştum.Sinirlenince yine güzelim çenemi tutamamıştım.
Babam bana bakarak "Kızım kararın umarım çifte düğün haberiyle yani evlenmen kararıyla olur.Biliyorum istemediğin biriyle evlenmek istemiyorsun ama"dedi o anda bana sesini yavaş yavaş yükseltmeye başladı."Evlenmek zorundasın Zenan en azından bunu bize ve ailene borçlusun!" dedi daha yüksek sesle,daha doğrusu bağırarak desem daha uygun olurdu.Bende altında kalır mıyım sanıyorsunuz,tabi ki de altında kalmam.Ben buraya sakince gelip kararımı bildirmeye gelmiştim halbuki öyle olmamıştı.Ani çıkış yaparak "Ne borcu baba ya! Asıl siz bana borçlusun 5 yıldır senin çatın altında yaşamıyorum ve ben özgürüm tamam mı özgürüm.Sırf senin beni özlemiş olman duygusuyla gelmiştim bu konağa baba ama şimdi bana sen bir borçtan bahsediyorsun baba!!"dedim ağlamaklı sesle.Kahretsin ağlıyordum.Ağlamayacaktım ona ağlayarak güçsüz olduğumu göstermeyecektim.elimin tersiyle göz yaşlarımı siliyordum ama fayda etmiyordu.Şelale misali göz yaşlarım kendilerini özgür bırakıyordu.Babamın şu an sırtı bana dönüktü.abim ise ise sadece koltukta oturmuş başını elleri arasına almış oturuyordu.Babamın bir anda;
"Bana değilse bile abine bunu borçlusun!"dedi.Haklıydı,babama değil ama abime borçluydum.Onun sayesinde bu kadar okuyabilmiştim.Şu an gerçekten babam haklıydı ve beni en can havli yerimden yani bana yapılan iyilikleri asla unutmazdım.Bu sefer benden de yapılan bir iyiliğin karşında tanımadığım daha doğrusu sadece bir kere gördüğüm kişiyle evlenmemi istiyordu.Dünya herkese eşit davranmıyordu bunu anladım.Kararımı;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE
Beletrie"Neden bu kadar taktın?Sonuçta biz zorla evleniyoruz.Beni kıskanmaman lazım." "Kıskanmak mı? Asla."dedi üstüne vurgulayarak.Sen artık benim himayem altına yani benim olduğun için her şeyin benim.Onların kimsenin görmesi gerekmez."dedi ve bana yaklaş...