"Bazen Koca Bir Sehri Sadece Bir Yüzünden Seversin."
ARKADAŞLAR ÖNCELİKLE KİTAPDAKİ BAZI İSİMLERİ DEĞİŞTİRDİM.BUNU BELİRTMEK İSTEDİM.NEYSE BEN FAZLA KONUŞMAYAYIM.KEYİFLİ OKUMALAR CANLARIMM:)) *_* ^_^
"Bölüm 6:♉SÖZ KESME&NİŞAN"♉
Keşke bu kelimeyi gerçekten evlenmek istediğim kişi beni isterken babamın verdiği cevap olsaydı.Biz şuan öyle bir şey yaşamıyorum sadece hayal kuruyorum.Bu durumda bile...
Beni verdikten sonra yanlarında bir de Hoca gelmişti.Bunu şimdi yeni fark etmiştim.Hoca orda bir fatiha okuyup hayırlı olsun temennisinde bulunmuştu hem Aziz'e hem de Berzan abime.Onlar sağol anlamında kafalarını salladılar.
Onlara bakarken bir gözümde Jiyin'e kaydı.Belli oluyordu mutluluğu yüzünden,etrafa gülücükler saçıyordu.Peki ya ben? Ben bana sadece beni düşünen kendime üzülüyordum,içim kan ağlıyordu.Geçiyordum içimden bazen kabul etmeseydim diye? Ama öyle bir lüksüm yok malesef ki.
Bizim Jiyin'le onların yanına gidip Aşiretin en yaşlısının elini öpmemiz gerekiyordu.Bizde vakit kaybetmeden onların yanına geçtik.Öpmesine öperim eli ama takıntım var.Ya eli pis ise? Belki tuvaletten sonra ellerini yıkmadı? Off Zenan senin bunları düşünmen şu an normal mi Allah aşkına.Bundan daha önemli düşünmek gereken şeyler var.
Ben ne bileyim en yaşlısı kim diye.Düşündüğüm kişiye doğru ilerken Aziz beni uyardı "O değil onun iki yanındaki kişi."dedi ama demiştim size nerden bileyim ben? Öle kafama göre takıldım işte.Neyse el öpme işimiz bittikten sonra şerbetleri içtik.İçmesek olmazdı gelenek böyle.Boşuna masraf.konuştuktan sonra hepsi kalkıp gitti.Bundan sonra artık ben sözlü bir kızdım.
Onların gitmesi üzerine kendimi bizim evin bahçesine attım.Gökyüzü çok huzurluydu.peki ben?değildim.Kahretsin ki değildim.Gökyüzü gibi huzur olmayı o kadar çok isterdim ki şuan ama değildim.Kendimi çimlerin üstüne attım.Hem de bu kıyafetlerle düşünebiliyor musunuz? Yaptım.Her ne kadar biraz rahatsız etse de çıkarmaya üşendim.Aklıma da direk buraya gelmek gelince de duramadım, geldim.
Tam bütün her şeyden aklımdaki düşüncelerden kurtulmuşken yanıma bir porsuk surat geldi.Adama bak hep huzurumu bozuyo,sanki bunun için gelmiş dünyaya.
Hiç ona bakmıyordum.Ben konuşmayacaktım bu sefer.Israrcıydım bundan.Her geçen gün buna sinirim daha da çok artıyo ama ne yapabilirim.Nefretimin arttığı kişi de yakında benim kocam olacak.Iyyk.
"Bu akşam neydi öyle!" dedi sinirli bir ses tonuyla.Sanki bağırmak çağırmak istiyordu da kendin engelliyor gibi.
"Ne neydi?" dedim tam bilmemezlik gibi yapıp sorusuna soruyla cevap vererek.
"Soruma soruma cevap verme!"dedi.Belli ki siniri artıyordu.
"Neyden bahsettiğini bilsem öyle karşılık vermem."dedim ciddi bir tavır takınarak.
"İlle söyletecen yani.Kızım neydi lan o kıyafet neydi!Sermişsin millete!Adamlar bayram etti sayende.Hele kahve dağıtırken aşağı eğildin lan!! Nasıl baktılar haberin var mı? YOK.."dedi sinirle.Bende onu sinir etmek için "Nasıl bakmışlar ?" dedim.Ben bunu mu söyledim cidden.Aferim sana Zenan,böyle devam.yine tuttu beni patavatsızlığım.
"Göstereyim o zaman." dedi alaycı şekilde görünüp bi o kadar da ciddi tavırla.Anlamıştım şimdi ne demek istediğini.Kaçmam lazım bir şey yapmam lazım.En iyisi konuyu değiştirmek.
"Neden bu kadar taktın?Sonuçta biz zorla evleniyoruz.Beni kıskanmaman lazım."dedim biraz da egomu kullanarak.Ne güzel konu değiştirdim ama değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE
Fiksi Umum"Neden bu kadar taktın?Sonuçta biz zorla evleniyoruz.Beni kıskanmaman lazım." "Kıskanmak mı? Asla."dedi üstüne vurgulayarak.Sen artık benim himayem altına yani benim olduğun için her şeyin benim.Onların kimsenin görmesi gerekmez."dedi ve bana yaklaş...