4.Bölüm MUAYENE

290 11 10
                                    

Ertesi gün Savaş, güne duş alarak başlamıştı. Sıcak bir suyla dünden kalan yorgunluğunu atıyordu. Duştan çıktıktan hemen sonra kıyafetlerini giyip saçını hızlı bir şekilde kuruttu. Bugün Aslı'yla buluşacaktı. Buluşmadan ziyade bir muayene randevusuydu fakat Savaş'ın yüzünde çiçekler açmış ve bunu randevudan farksız görüyordu.

Bir şeyler atıştırıp dışarı çıktı. Dışarısı Sibirya'yı aratmayacak kadar soğuktu. Ayazdan elleri mosmor kesilmişti. Aklına Aslı'nın o sıcak gülüşü gelince unutuverdi o mosmor kesilen ellerini. Aslı'yı düşüne düşüne hastahaneyi katetti.

Savaş hastahaneye geldiğinde önlüğünü giyip hastalarını almaya başladı. Saatler birbirini kovalarken öğleyi geçmişti. Aslı'nın geleceğinden şüphe eder olmuştu. Ya unutmuştu ya da bir işi çıktı diye düşünürken içeriye annesi ile Aslı girdiğinde yanıldığını anlamış oldu.
" Bir an gelmeyeceksiniz sandım."
" Kusura bakmayın. Patrondan zor izin alabildim. Bu aralar çok izin alıyorum da."
" Önemli değil. Buyrun geçin şöyle."
" Merhaba, Savaş ben."
" Merhabalar Belgin bende."
" Memnun oldum."
" Bende, Savaş oğlum."
" Evet, şöyle geçin siz." Belgin Hanım muayene sedyesine uzandı ve nedendir bilinmez derin bir ah çekti. Savaş, Belgin Hanım'ı muayene etti. Sonuçlara bakarken,
" Birşey alır mıydınız?"
" Yok teşekkür ederiz." dedi Aslı. Savaş gülümsedi.
Belgin Hanım'da Savaş ile kızını izliyordu. "Ah ne kadarda yakışıyorlar."diye içinden söyleniyordu. Belgin Hanım Savaş'ı ilk gördüğünden beridir ısınmıştı zaten. Dayanamayıp,
" Kızım, Savaş oğlum ile çok yakışıyorsunuz. Keşke böyle yakışıklı, efendi bir damadım olsa." dedi kıkırdayarak. Aslı kızarmıştı. Savaş'a baktı. Savaş'ta gülerek sol gözünü kırptı. Bu Aslı'nın daha da kızarmasına neden oldu. Neden kızardığına anlam veremeden annesine dönerek,
" Anneciğim, lütfen !"
" Tamam tamam kızma kızım. Birden ağızımdan çıkıverdi işte." dedi gülerek Belgin Hanım. Savaş, araya girerek,
" Evet, baktığıma göre malign yani kötü huylu akciğer kanserisiniz ve acilen önlemini almamız gerekiyor."
" Ama, ben şey. Ücre..."
" Önemi yok Aslı. Bu hastahane bana ait. Senden para alacak değilim."
Aslı şaşırmıştı. Bu hastahane Savaş'ın mıydı ?. Peki neden o zaman çalışıyordu ?
" Savaş, lütfen bu olacak şey değil. Ben her zaman sana borçluymuşum gibi hissederim."
" Aslı bırak da yardım edeyim. Annen için kabul etmen gerek. Bunu bir iyilik olarak görmeni istiyorum." Aslı biraz düşündükten sonra,
" Peki, tamam." Savaş, gülümseyerek
"O zaman en kısa sürede tedaviye başlayacağız."
" Savaş, gerçekten çok teşekkür ederim. Gerçekten."
" Ne demek." Belgin Hanım,
" Oğlum, Allah senden razı olsun."
" Geçmiş olsun Belgin Hanım."
" Sağol evladım."
" Tamam o zaman biz gidelim. Tekrardan teşekkürler Savaş."
" Görüşürüz."
" Görüşürüz." Savaş,
" Ha bu arada acil durumlarda yanında olsun. Burada telefon numaram var."
" Teşekkür ederim."
Belgin Hanım yine kıkırdadı. Aslı annesini dürttü. Fısıldayarak,
" Annee !" dedi.
Hastahaneden çıktıklarında,
" Anne ne yapıyorsun ?"
" Birşey yapmıyorum kızım. Damadıma biraz iltifat edeyim dedim."
" Savaş, senin damadın falan değil. Nerden damadın oluyormuş ?" Belgin Hanım hâlâ kıkırdıyordu. Aslı'da güldü.

Eve geldiklerinde Belgin Hanım hemen uyudu. Aslı'da pencerenin önünde Savaş'ı düşündü. "Ne kadar da iyi birisiydi. Daha dün tanıştığı birisine çok büyük bir iyilik yapıyordu. İnsanlık ölmemiş." diye düşünüyordu.
Sonra bir kitap okumaya başladı. Bir türlü odaklanamıyordu. Savaş, aklından çıkmak bilmiyordu. Kitabı tezgâha bırakarak kendine bir kahve yaptı. Yudumlarken Savaş'ı düşünmeye devam etti. Sarı saçlarını, mavi gözlerini, göz kırpışını düşünüyordu. Aşık mı oluyordu ? Yok canım sadece annesine yardım eden bir doktordu. Sonra cebindeki kağıt aklına geldi. Savaş'ın numarası. Rehberine kaydetti.

Akşam olmuştu. Aslı Savaş'a mesaj atma isteğiyle dolmuştu. Atsa mıydı ? Yoksa biraz daha bekleyip atmalı veya hiç atmamalı mı ? diye düşünürken telefonu titredi. Savaş'tandı.
" Merhaba." demiş. Aslı neredeyse çığlık atacaktı. Ağzını kapatarak engelledi. Neden bu kadar sevinmişti ? Hemen cevap yazdı.
" Merhaba." Ama bir dakika Aslı numarasını vermemişti ki. Ardından,
" Sana telefon numaramı verdiğimi hatırlamıyorum."
" Dün gece arkadaşından aldım." Aslı şaşırdı " Kesin Ezgi verdi." dedi fısıldayarak.
" Ezgi mi verdi ?"
"  Bilmiyorum. Bir bayandan aldım."
" Tahmin ettiğim gibi." dedi Aslı.
"  Ee ne yapıyorsun ?" yazdı Savaş.
" Düşünüyorum."
" Neyi ?"
" Annemi."
" İyi olacak."
Saatlerce konuşmanın ardından " İyi geceler." mesajıyla yattılar. Nasıl olsa yarın beraber olacaklardı...

Aslı Savaş'tan gerçekten hoşlandığını farketti. Gayri ihtiyari gülümseyip uykuya kendini bıraktı.

Geriye kalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin