Alarmın sinir bozucu sesi çalarken erteleme tuşuna bastım. Gözlerimi kapattığım gibi aniden açtım. Yataktan kalktığım gibi koşarak banyoya gittim ve ayılmak için yüzüme soğuk su çarptım. Ne zaman yattığımı hatırlamıyordum. Alarmın sesi tekrar çalarken koşarak odaya gittim ve kapattım. Oysaki evdekileri uyandırmadan gitmeyi düşünüyordum. Bonnie mırıltılı sesle "alarm niye çaldı?"diye sordu. "Şşttt. Sezsiz ol. Kanı vermeye gideceğim." Dedim ve parmağımı dudaklarıma götürdüm. Pijamalarımı çıkarmakla vakit kaybetmemek için hemen bavulumdaki hırkamı aramaya koyuldum. Giydiğimi hiç hatırlamıyordum ama hırka yoktu. Kaşlarımı çattım ama fazlada ilgilenmeden odaya bir göz atarak kapıya doğru gittim. Merdivenlerin ahşap olmasına tekrar lanet okudum ve ses çıkarmamaya çalışarak merdivenlerden inmeye başladım. Merdivenlerin sonuna geldiğim zaman salonun ışığı açıldı. Ani ışıktan dolayı ellerimle gözlerimi kapattım. Gözlerimi tekrar açtığımda elinde içki şişesiyle Klaus bana bakıyordu.
"Ne işin var burada?" diye sordu tek kaşını havaya kaldırarak.
Zaman kazanmak için "Asıl senin burada ne işin var hem de elinde yarısı bitmiş bir şişeyle?" bende aynı onun gibi tek kaşımı havaya kaldırdım.
"Sanane." Dedi soğuk bir sesle ve yanımdan geçerek merdivenleri çıkmaya başladı.
Banane öyle mi? Banane! Doğru banane diye düşündüm ve mutfağa doğru gittim. Elimealdığım bıçaklardan birisi ile avucuma bir çizik attım. Karıncalanmaya başlayanelimi yumruk haline getirdim ve kanımı Bonnie'den aldığım cam şişeye doldurdum.Hızla elimi suyun altına tuttuk dan sonra kenardan aldığım peçete ile elimisildim. Evin çıkışına doğru giderken bu saatte dışarı çıkacak her kız gibibenimde içimi bir ürperti kapladı. Evin kapısını açtım ve verandaya çıktım.Cebimden çıkardığım telefondan saate bakınca saatin 02.02 olduğunu gördüm.Hemen arka tarafa doğru yürümeye başladım. Ürperti yerini korkuya bırakmayabaşladığında köşeyi dönüyordum. Köşeden döndüğüm gibi "sert bir kütleye çarpmak bir oldu. Korku dolu bir çığlık atacağım sırada birsi ağzımı eliyle kapattı.
"Benim aptal sakin ol." Dedi Diego. Tepinmeyi hemen bıraktım ve elini tutarak ağzımdan çektim.
"Pardon ama gecenin bu saatinde korkmam gayet normal." Gözlerimi devirdim. Sokak lambasından hafif bir ışık geliyordu. Yüzünü tam seçemesem de kıvırcık saçlarını görebiliyordum. Elimde ki tüpü ona uzattım. Tam arkamı döndüğüm sırada kolumdan yakalayarak beni durdurdu.
"Bu kanın senin olduğunu nerden anlayacağım?" dedi. Tahminen kaşları havadaydı.
"Vampir olan sensin onu da sen bul. Hem neden seni kandırırım?" dedim.
"Yinede sana güvenmiyorum." Dedi ve bir şeyin açılma sesini duydum. Karanlığa alışan gözlerim şişenin açıldığını görebildi. Şişeden bir yudum aldıktan sonra kolumu yakaladı.
"Napıyorsun sen?" diye sitem ettim. Fazlasıyla sert tutuyordu.
Bana cevap vermeden kesik olan yeri yaladı. İğrenç!
Elimi hemen pijamama sürmeye başladım.
"Seninmiş tamam gidebilirsin."
"Salak." Diye mırıldandım. Küçük ve hoş bir kahkaha attı.
"Seninle anlaşmak eğlenceliydi. Belki sonra tekrar yaparız." Dedi ve tekrar güldü.
"Hiç sanmıyorum." Dedim ve arkamı dönerek hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Arkamdan gelmediğini umarak evin önüne geldim. Hafif aralık bıraktığım kapıdan içeri girdim. Salonun merdivenlerinden çıkarken uykumun bayağı açıldığını anladım. Merdivenleri geri inerek oturma salonuna geçtim. İçeri girip televizyonu açtım. Ardından sevebileceğim bir film buldum. Bir şeyler almak için mutfağa gittim. Kendime bir bardak kahve hazırladım. Bir tabağa da çerez koydum. Elime aldıklarımla tekrar salona geldiğimde koltuktan oturan sürpriz bir misafirle karşılaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAROLİNE PETROVA (klaroline)
FanfictionHayatta her şey istediğiniz gibi gitmeyebilir. Beklemediğiniz bir anda tüm hayatınız mahvolabilir. Bazen bunun nedeni zaaflarınız, bazen arkadaşlarınız, bazense tamamen kendinizsinizdir. Peki Caroline'nin zaafları neler!?