KLAUS
Duyduğum tiz çığlık ile elimdeki fırçayı paletin üzerine bıraktım. Hemen odamdan dışarıya çıktım ve alt kata indim. Sesin geldiği yeri bulmak zor olmadı. Mutfağa girdiğim zaman yerde yatan Caroline'yi gördüm. Hemen yanına gittim ve başını yerden kaldırıp kucağıma koydum. Her yer kan içindeydi. Bu sırada Kol'da mutfağa girdi. Tam konuşacağı sırada Caroline'yi fark etti ve koşarak yanımıza geldi.
"Ne yaptın lan kıza?" diye birden bağırmaya başladı.
"Ben ne yapacağım lan kıza geldiğimde böyleydi." Dedim bağırarak. Caroline'nı kucağıma aldım ve oturma salonuna doğru yürümeye başladım.
"Ne oldu peki?" diye bağırdı Kol. Fazlasıyla telaşlanmış görünüyordu. Benim gibi.
"Ne biliyim lan ben?" koltuğun üzerine yatırdığım sırada Caroline'nın boynundaki işareti fark ettim. Kafasını sola doğru biraz yatırdım ve işarete bakmaya başladım. Daha çok küçük yaştayken Easther'ın bana verdiği kolyenin ucunda bulunan bir kuş vardı. Caroline'nın boynunda da aynı kuş vardı. Tek fark kuşun ayaklarının arasında bir kılıç olmasıydı. Şekli inceleme devam ederken Kol konuşmaya başladı.
"O ne?". Kafamı Caroline'nın boynundan çektim ve Kol'a döndüm.
"Hiçbir fikrim yok." Onunda bakması için biraz geriye çekildim. Şekli bir süre inceledi. Ardından parmak uçlarını şeklin üzerinde gezdirmeye başladı. İstem dışı bir biçimde "Dokunma!" dedim. Anında parmaklarını durdurdu ve bana neden dercesine baktı. Hiçbir fikrim yoktu. Neden böyle dediğimi bilmiyordum ama yinede bir şeyler söylemem gerektiği için "Belki bir şey olur. Bilirsin büyü falan varsa bozulabilir." Diye bir şeyler saçmaladım. Kol bana garip bir biçimde baktı. Elimden geldiğince onu takmamaya çalıştım. "Sanırım bu işaretin anlamını bilen birini tanıyorum." Dedi Kol. Merakla tek kaşımı kaldırdım.
"Ben gidiyim de Elijah'a haber vereyim." Tabi ki de Elijah. Başka kim bilebilir ki zaten? Diye düşündüm. Kol içeriye gittiği zaman bende Caroline'nın yanına yere çöktüm. Parmak uçlarımı yavaşça şeklin üzerinde gezdirmeye başladım. Bir süre sonra Kol içeriye geldi. O sırada çoktan elimi şeklin üzerinden çekmiştim.
"Gelmesi fazla uzun süreceğinden şeklin fotoğrafını atmamızı söyledi. En kısa zamanda Rebekah ile beraber geleceklermiş. " hemen cebimden telefonumu çıkardım ve şeklin resmini çekip Elijah'a gönderdim. 5 dk kadar bir süre geçtikten sonra telefonum çalmaya başladı. Elijah olduğunu düşünerek anında telefonu açtım.
"Ne yaptınız lan kıza? Orospu çocuğu adi şerefsiz. Kızın hayatına sıçtın lan." Damon bana küfretmeye devam ederken telefonu kulağımdan biraz uzaklaştırdım.
"Konuşsana lan!" diye bağırınca telefonu tekrar kulağıma getirdim.
"Sana da merhaba Damon. Neden bana soracağına cadı arkadaşına buldurmuyorsun? Ahh doğru ya unutmuşum bulamazsınız." Dedim onu daha çok sinir etmek için.
"Adi köpek hemen Caroline'na ver lan telefonu." Gözüm koltukta yatan Caroline'a kaydı. "O şuan biraz meşgul. Seni daha sonra arar." Dedim ve telefonu kapattım. Tekrar cebime koyacağım sırada telefon yeniden titremeye başladı. Bu sefer arayan Elijah'tı. Hemen telefonu açtım ve kulağıma getirdim.
"Bulabildin mi?"
"Babamızın işiymiş. Hatırlarsan o kolye sana babamızdan kendini koruman için annemiz tarafından verilmişti."
"Babanın Caroline ile ne işi olur? Hem o hala uyuyor." Gözüm tekrar Caroline'na kaydı.
"Uyanmasına çok az bir zaman kaldığı için bilmediğim bir biçimde Caroline'nin bilinçaltına girmiş olabilir. Beklide onun sayesinde sana ulaşmaya çalışıyordur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAROLİNE PETROVA (klaroline)
FanficHayatta her şey istediğiniz gibi gitmeyebilir. Beklemediğiniz bir anda tüm hayatınız mahvolabilir. Bazen bunun nedeni zaaflarınız, bazen arkadaşlarınız, bazense tamamen kendinizsinizdir. Peki Caroline'nin zaafları neler!?