BAŞIMIN TATLI BELASI //BWSF

0.6

Bu bölümü arkadaşım Ayşegüle ithaf ediyorum

Sabah mışıl mışıl uykumdan James' in aramasıyla uyandım.

James;
Uyuyormusun hala.

Ben;
Evet uyku vazgeçilmezlerim arasında ilk beşte.

James;
O zaman hemen bize geliyorsun kahvaltı yapıcaz.

Ben;
Yarım saate oradayım.

James;
Tamam bekliyor olacağız.

Duş almaya vaktim olmadığı için hemen üzerimi değiştirmek için dolabımı açtım. Altıma buz mavisi dar pantolonumu üzerineyse mavi üzerinde waıt, what yazan t-hsirtimi giydim. Saçımı topuz yaptım. Makyaj olarak şeftali rengi ruj ve rimel sürdüm. Gemma' yı uyandırmak için odasına gittiğimde telefonla konuşuyordu. Muhtemelen annesiydi.

Gemma;
Canım babam hastalanmış ve hastaneden sonuç gelmeden hiç bir sey belli değilmiş. Bir haftalığına oraya gitmem gerekiyor.

Ben;
Canım çok geçmiş olsun. Yapabileceğim bir şey var mı ?

Gemma;
Hemen ilk uçakla gitmem lazım.

Bunları derken bavulunu hazırlamaya başlamıştı bile.

Ben;
Bende Jameslere gidecektim. Seni çağırmaya gelmiştim.

Gemma;
O zaman beni havaalanına bırak arabaylada onların evine geçersin.

Ben;
Peki o zaman.

Arabada havaalanına doğru ilerliyorduk ve gelmiştik. Arabadan indim ve tam ilerliyordum ki Gemma bana çemkirdi evet evet baya bildigin çemkirdi.

Gemma;
Kızım sen mal mısın ?

Ben;
Niye noldu ki ?

Gemma;
Kızım bin şu arabaya beni sinirlendirme.

Ben;
Saçmalama ben seni geçirmeden şuradan şuraya gitmem.

Gemma;
Bak benim ağzımı bozdurtma şimdi bin şu arabaya. Altı üstü bir hafta.
Ben ikna olmuştum. Gemma' ya sarıldım vedalaştım o da gitti. Tam arabayı çalıştırırken James aradı.

James;
Nerde kaldın seni bekliyoruz.

Ben;
10 dakikaya oradayım.

James;
Tamam hadi çabuk gel.

Arabadan indiğimde evin kapısındaydım. Zili çaldım. Kapıyı Con namıdiger Jelibonika açtı. İçeriye girdim. Herkes buradaydı Brad dışında. Acaba sorsamıydım yada sormasamıydım yada babam böyle pasta yapmayı nerden biliyordu. Ay benim devreler yanacak şimdi en iyisi sorayım.

Ben;
James şey Brad nerde ?

James;
Uyuyor daha dün çok yorulmuş.

Con;
Hadi kahvaltıya geçelim.

Kahvaltıda omlet vardı . Tabağımdaki omletle aşk yaşarken son parçayıda ağzıma attım.

Ben;
Lavobo nerde acaba ?

Tris;
Üst katta sol kapı.

Ben;
Peki ellerimi yıkamaya ihtiyacım var.

Üst kata çıkarken aklım hala Brad' deydi. Üff lavoboyu bir türlü bulamıyorum , acaba hangi oda. Her odayı açıp bakarken, allahım burası Brad' in odası. İçeriye kafamı sokup ortalığa baktım. İçeride kimse yoktu Brad dışında. İçeriye girdim kapıyı kapattım. Oda tamamen bembeyazdı. Odada görebildiğim tek siyahlık Brad' in koltuğun üzerindeki pantolonu. İçiniz fesat sizin pijaması var çocugun. Ama hala uyuyor. Hayret hala acıkmadımı ki. Yatağın üzerine oturdum. Elimi saçlarının arasına koydum sonra bir anda elini benim elimin üzerine koydu. Korkup döndüğümde bana bakıyordu.