BAŞIMIN TATLI BELASI //BWSF

0.5

Ertesi sabah erken kalkıp binaya girdim. Sonra katolog çekimini yapacak fotoğrafcıyla konuştum. Yarın çekimlerin başlayacağını söyledi. Çıktım, kapıya doğru ilerliyordum ki mükemmel bir ses kulaklarımda yankı yaptı. Biliyorsunuz ki bu binada şarkı stüdyolarıda var. Ses stüdyodan geliyordu. Bu sesin kime ait olduğunu gerçekten çok merak etmiştim. Kendime engel olamadan stüdyonun olduğu yere gittim. Camların arasından bakan iki göz bana çok tanıdık geliyordu. Aman Allahım, bu Brad' di. Onun sesinin bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum. Adeta büyülenmiştim. Şaşkın gözlerle stüdyoya bakarken Brad stüdyodan çıktı. Brad bir anda lafa girdi

Brad;
Kendi çapımızda iyi sayılırız.

Ben;
Saçmalama mükemmeldi.

Brad;
Böyle düşünmene sevindim.

Ben;
Daha doğrusu buraya kadar koridorlarda yankılanan mükemmel sese gelmiştim.

Brad;
Abartıyorsun. Yani tabi biraz iyi söylüyoruz ama.

Ben;
Hangi günlerde burada oluyorsun ?

Brad;
Bu aralar sık sık hatta bu hafta her sabah buradayız, kayıtları tamamlayacağız.

Ben;
Bende bu hafta full buradayım. Çekimlere başlanacak.

Brad;
O halde sık sık görüşebileceğiz.

Biraz utanmıştım. Aramızdaki buzlar bir anda volkan ateşi gibi yanmaya başladı. Tabi hemen cevap verdim.

Ben;
Tabikide ama, kahve dökmemek şartıyla :) (♥).

Brad;
Tabiki dökmem artık sıra sende. Sen de dökünce ödeşmiş olacağız.

Ben;
Emin ol başkalarına kahve dökmek gibi fantazilerim yok.

Tabiki bunları şaka amaçlı söylüyoruz, ardından Gemma geldi ikimizi konuşurken gördü.

Gemma;
Perrie senin daha erken çıkacağını düşündüm ama bakıyorum işin var.

Bir anda ortalık ciddileşti.

Ben;
Hayır, işim yok. Beni arasaydın sana söylerdim.

Gemma;
Keşke sen beni arasaydın çünkü burada haber vermesi gereken kişi sensin.

Ben;
Tamam Gemma kızma biraz lafladık Brad' le o kadar.

Brad;
Kızlar gruptan arkadaşlarım içerde isterseniz biraz muhabbet ederiz ne dersiniz ?

Gemma ile birbirimize sorar gözlercesine baktık. Gemma gözleriyle onayladıktan sonra kabul ettik.

Aslında böyle muhabbetleri sevmem ama yinede kabul ettim. Brad bizi arkadaslariyla tanıştırdı.

James;
Memnun oldum ben James

Ben;
Memnun oldum bende Perrie.

Connor;
Ben Connor ama sen bana Jelibonika diyebilirsin.

Ben;
Peki Jelibonika.✌

Tristan;
Ben Tristan sen ama bana Ultra seksi baterist diyebilirsin.

Ben ;
Peki Ultra seksi baterist. Sevdim bunu.

Brad;
Zaten beni tanıyosun.

Yüzüm dometes gibi kızarmıştı muhtemelen. Gemma' nın bana attığı bakıştan kaçmaya çalışıyordum. Mükemmel eğlenceli bir konuşmaydı.

James;
Kızlar yarın paintball maçımız var sizde gelin hem kafa dagıtırsınız.

Gemma alaycı bir ses tonuyla "maçı kaybetmek mi istiyorsun adamım" dedi. Ben ağzıma götürdügüm suyu etrafa tıslatmak üzereyken boğazımda kalan su için öksürmüştüm. Aslında bu Gemma içindi.
Gemma' nın özgüveni tavan yapmış hızını kesemiyordu.