Sürpriz

271 31 4
                                    


Şarkıyla okursanız sevinirim :)

Brad bana evlenme teklifi edeli yaklaşık bir hafta olmuştu ve bende kabul etmiştim. Ve haftaya düğünümüz vardı. Ben çok heyecanlı olsamda yinede mutluydum. Ve evde Gemma' yla otururken Brad arıyor.

Ben;
Alo

Brad;
Sana bir süprizim var.

Ben;
Yine mi ?

Brad;
İstemiyorsan...

Ben;
İstiyorum.

Brad;
İyi o zaman, seni bir saat sonra almaya geliceğim. O zamana kadar hazırlanabilir misin ?

Ben;
Hazırlanırım.

Brad;
Tamam. Seni seviyorum.

Ben;
Ben daha çok seviyorum.

Brad;
Hayır ben.

Ben;
Neyse aşkım ben üzerimi değiştiriyim.

Brad;
Tamam.

Üzerime kalın lacivert kazağımı geçirdikten sonra altımada bir lacivert pantolon giydim. Saçlarımı topladım ve makyaj yapmadım. Ve Brad' i beklemeye başladım.

***

Brad geldiğinde zile bastı ve bende hemen gittim. Arabada oturan Brad' in yanağından öptüm.

Brad;
Sürprizime hazır mısın ??

Ben;
Evet hazırım.

Yaklaşık yarım saatlik bir yolculuğun ardından bir çay bahçesine geldik.

Ben;
Çay mı içeceğiz ?

Brad;
Hayır, sürprizim başka bir şey.

Ben;
Çoook merak ettim.

Brad' le gidip bir masaya oturduk. Ama etrafımızda kimse yoktu.

Ben;
Neyi bekliyoruz ?

Brad;
Birisi gelicek.

Yaklaşık 15-20 dakika bekledikten sonra masamıza doğru yaklaşan 45-50 yaşlarındaki adamı hatırlamam uzun sürmedi. Yaşlanmıştı, istemsiz olarak gözümden ard arda yaşlar düşmeye başladığında Brad' e döndüm.

Ben;
Neden yaptın bunu ? Benim acı çekmem hoşuna mı gidiyor ?

Brad;
Hayır, senin üzüleceğini tahmin etmedim.

O da masamıza oturuyor. Elini gözyaşlarımı silmek için uzattığında kafamı geri çekiyorum.

Ben;
Sakın bana dokunma. SAKIN

Ve o bu söylediklerime hiç cevap vermiyor. Bana bir yavru köpek gibi bakınca benim vicdanımın sızlayacağını düşünüyor.

O;
Kızım yapma böyle, bende üzgünüm.

Ben;
Sen artık benim umrumda değilsin.

Brad;
Ben arabada bekliyorum seni Perrie. Sizin konuşacağınız şeyler vardır.

Ben;
Hayır, gitme.

Biraz duraksıyorum.

Ben;
Nolurr, beni yanlız bırakma.

Gözümden ard arda yaşlar akmaya devam ediyor.

Brad;
Böyle yapma.

Ben;
Lütfen gitme Brad, sana ihiyacım var.

Brad yanımızdan uzaklaştığında daha çok ağlıyorum. Tıpkı bir çocuk gibi.

Ona dönüp konuşmaya başlıyorum.

Ben;
Sen beni 14 yaşında terk ettin. Bizi hiç düşünmeden bıraktın.

O;
Hata yaptım, ama sizi hiç bir zaman unutmadım.

Ben;
Artık umurumda değil.

O;
Öyle deme nolur.

Ben;
En acısıda ne biliyor musun ?

Duraksadım.

Ben;
Babasız bir çocukluk geçirmek ve bunu her gün, her saniye hissetmek...

O;
Belki haklısın ama bu bundan sonra hissettiremeyeceğim anlamına gelmez.

Ben;
Artık hissettirsen bile benim için bir anlamı yok.

Duraksıyorum

Ben;
Çünkü sen benim için bittin.

O;
Öyle deme n' olur.

Gittikçe daha çok ağlıyorum. Hıçkırıklarım beynimde yankılanıyor.

Ben;
Her zaman çocukken arkadaşlarıma imrendim. Onlar babalarıyla gezerlerdi. Ve ben onlardan nefret ederdim. Hep bana inat yaptıklarını düşünürdüm. Ve ben şuan 22 yaşındayım. Artık SANA İHİYACIMIZ YOK.

Masadan kalktım ve hızlı adımlarla arabaya doğru yürüdüm. Brad beni arabada bekliyordu. Arabaya bindim ve Brad' e sarıldım. Çok sıkı sarıldım. Belki hiç bu kadar sıkı sarılmadım. Göz yaşlarım Brad' in kazağına damladıkça daha fazla ağlıyorum. Brad saçımı okşamaya başladı.

Brad;
Ağlama.

Duraksadı.

Brad;
Lütfenn.

Ben;
Nerden buldun onu ?

Brad;
Boşver.

Ben;
Üzdü.

Brad;
Neden affetmedin ?

Ben;
Lütfen gidelim artık buradan.

Biraz duygusal olmasını istedim. İnşallah başarabilmişimdir. Yorumlarınızı bekliyorum please. Hepinizi çok seviyorum iyiki varsınız.

BAŞIMIN TATLI BELASI //BWSFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin