Nix'in Günlüğü
Oydu. Benim biricik elmalı kurabiyemdi.
Günlüğüm, bak, buldum. Onu buldum. Bulacağım demiştim sana. Hatırlıyor musun, demiştim ve buldum.
O gün Tom, yanındaki telefonlardan birilerini aradı ve bizi buldular.
Tanrım, sonunda benimde yüzümü güldürdün. Sonunda şu uçsuz bucaksız insan yığınımda beni de gördün. Şükürler olsun
Tom'a onlar kim dediğimde 'arkadaşlarım'dedi. Eminim öyledirler. Çünkü artık çok yoruldum. Bu aksiyon yığınından kurtulmak istiyorum. Yardım et...yardım et günlüğüm.Nix'ten
Eve geldiğimizde artık bittiği için şükrediyordum. Artık elmalı kurabiyem, Tom'um yanımdaydı. Artık bitanem yanımdaydı. Artık aksiyon yoktu. Yani umarım yoktu.Tanrım... Sen bana yardım et.
Evde biraz dinlendikten sonra Tom'u aradım :
"Alo ? Naber bitanem?"
"İyi, senden?"
"Bende iyiyim. Ama gelmen gerekiyor, birşey sôylemem lazım."
"Birśey mi oldu?"
"Yo, yo. Sadece konuşmalıyız"
"Tamam, benim de seninle konuşmam gerekiyor zaten"
"Görüşürüz."
"Görüşürüz"
Çok şaşırmıştım. Neden bu kadar duygusuzdu? Neden sanki kaç yıllık aşkını bulmamış gibi davranıyordu?
Neden,neden...Birkaç dakika sonra zil çaldı. Galiba Tom gelmişti.
Bu sefer başaracaktım. Onun aklını okuyacaktım,bunu yapacaktım.
Kapıya doğru yöneldim.
Ya çok kötü sonuçlar alırsam, ya hiç istemediğim cevaplar alırsam? Aynı filmlerdeki gibi.
Saçmalama Nix!
Kapıyı açtım. Tanrım, bu Tom'du.
"Selam Jerry"
"Ha-ha. Ne komik. Gülmekten altıma kaçırdım Nix!"dedi yapmacık bir gülüşle. Ve sonra gülmeye başladı. Bende ona katıl-
dım. Gülüşmelerimiz bittikten sonra içeri girdik ve tam ben onun aklını okumaya çalışacakken o beni direk öpmeye başladı.Yine planlarım suya düşmüştü.Şu düşler aleminden gerçek , acımasız dünyaya geri dönünce bende ona karşılık verdim.
Yoksa vermemeli miydim?
Tanrım...yardım et.
Yavaşça kendimi geri çektim. Yoksa hiç bırakamayacağımı biliyordum.
"Sorun ne bitanem?"dedi endişeli bir şekilde.
"Aklımı karıştıran şeyler var Tom"
"Neymiş o 'aklını karıştıran şeyler?"
Aklını karıştıran şeyler derken tek kaşını kaldırmış ve iki eliyle tırnak işareti yapmıştı."Tom, bu buluşmanın , yani ikimizin buluşmasının, 10sene kadar süre sonra tekrardan , bir TESADÜF olarak buluşabileceğimizin bir tesadüf olduğunu düşünecek kadar salak olduğumu mu düşünüyorsun?"
Tom bir adım geri çekildi.
"Nix!""Gördüğüm rüyaların...senin on sene kadar sonra bir anda pat diye ortaya çıkmanın...ve, ve kaçırılmamızın bir açıklamasını istiyorum. Çocukken beni bıraktın . Kaç kere canımı yaktın. Kaç kere canımı aldın o günden sonra. Peki sen bunları biliyor musun? Hayır. KOCAMAN bir hayır."
Ağlamaya başlamıştım. Ama devam edecektim. Yenilmeyecektim aşkıma.
"Ne kadar söylentiler, yalanlar, dedikodular duydum. 'Annesi ve babası Nix ile çok sıkı fıkı olduğu için taşındılar' yada'O çocuk Tom'un hayatını mahvetti' gibi."
Tom'un da gözleri doldu. Ama devam ettim :
"Açıkçası bunların sadece bir söylentiden ibaret olduğunu bilmiyorum ve pek de sanmıyorum. Neyse. Gittin. Gittin ve kaç sene sonra tekrar geldin. Yine gidip , yine beni her akşam öldürmek için mi geldin Tom? Bir ikincisine daha dayanamam!"
Artık hıçkırarak ağlıyordum. Yere çöktüm. Ellerimle kulaklarımı tıkadım. Gözlerimi sıkıca kapadım.
"Yine öldürmek için mi geldin Tom"diye ağlayarak sayıklamaya başladım.
"Yine öldürmek için mi geldin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ŞARKISI
Teen Fiction"Bir roman var. Okuyorum, okuyorum. Ama bitmiyor. Kitap bitiyor, sayfalar tükeniyor. Zaman doluyor. Ama kitabın sonu yok." "Bir puzzle var. Parçalarını yavaş yavaş ekliyorum. Tane tane yerlerine diziyorum. Bir parça eksik. Dönüyorum,bakıyorum O par...