ÇAPKIN KOMİSER Cadı Avında

Deliller

Medyada Komiser Murat'ın arabası

"Ailesi yoktu. Yahut bana ailesinin olmadığını söyledi. Akrabaları filân da yokmuş . " dedi doktor.

"Hatırladığıma göre, buraya en tanınmış kimseleri kabul ediyordunuz doktor."
dedim soğuk bir tavırla.

"Ayrıca fiyatlarınızın da bir hayli yüksek olduğundan haberim var. Yani Sinem Akar bu güçlüklerin hiç birinle karşılaşmadı öyle mi ? "diye sordum.

Yüzü gün batımı gibi kızarı verdi birden .

"Patronu ve tek arkadaşı masrafları ödedi. Ayrıca buraya gelmesini de o tavsiye etmiş. "

"İsmi ne bu arkadaşın ? "

" Kaan Özcan " dedi.

" Kendisi hakkında ne biliyorsunuz ? "

"Sinem'in bana söylediklerinden başka bir şey bilmiyorum. Nazik bir adam ve eli açık bir iş verenmiş. Kendisi ile hiç karşılaşmadım komiser. Sinem buraya geldikten sonra hastaneye telefon ederek, eh... yani malî bakımdan kendisi mesul olduğunu söylemiş. " diye cevapladı.

"Şu halde adresini biliyorsunuz . "dedim
"Peki ya Sinem Akar'ın ?"

"Her iki adresinde dosyalarda olduğundan eminim. " Telefonu eline aldı ve sekreterle konuştu.
"Onların müracaat masasına bırakılmasını emrettim , giderken alırsınız. " dedi.

Telefonu yerine koyduğu zaman, sormayı unuttuğum bir soru aklıma geldi.

"Dışarda söylediğiniz neydi doktor ; şu damga, yahut leke hakkında ? "

"Kalçasındaki işaret mi ? Doğuştan tabii. Ama Sinem bunun cadı tarafından kendisine verildiğini iddia ediyordu. Onu idare eden şeytanın dişinin izleriymiş bu. "

"Paranoya hakkında açıklamanızı hatırladıkça, bunun gittikçe inanılması güç bir şey olduğunu düşünmeye başladım. "

"Bu doğum lekeleri veya damgaları asırlardan beri bir sürü batıl inanışlara yol açmıştır komiser, " dedi yavaş bir sesle. " Onun kuruntusu ile bu doğum lekesinin arasında büyük bir bağ vardı. Bu leke yüzünden kendisinin şeytana adandığını ve onun tarafından büyülendiğini sanıyordu. " dedi.

"Geri geleceğim doktor "dedim " Buradaki işleri idare etmesi için komiser Şahin'i bırakıyorum. "
Birden adamın odasında daha fazla kalır da Sinem Akar'ın hikayesini dinlemeye devam edecek olursam kısa zamanda kendimin de büyülenip keçileri kaçıracağıma inanmaya başlamıştım.

" Elbette komiserim. "dedi ve yeniden parmağını dişledi . Sonra sinirli bir sesle ilåve etti. " Biraz evvel gazeteler hakkında söylediklerimi unutmadığınızı ümit ederim. " dedi.Bence bu adamda burada dura dura delirmiş.

Bir an gözlerimi kapadıktan sonra kendisi ile kibar bir şekilde konuşmaya başladım :
" Burada Paranoya tedavisi gören genç ve güzel bir kadının çıplak vücudu bu hastanenin bahçesinde iki memesinin arasından bıçaklanmış olarak bulunuyor. Ayrıca bu kadın kendisinin şeytan veya bir cadı tarafından büyülenmiş olduğuna inanmakta. Ayrıca yüzünde bir kedi maskesi var . Şeytanı andıran, kötü bakışlı bir kedinin maskesi. "
Gözlerimi açıp kederli bir şekilde tombul doktorun gözlerinin içine baktım.
" Eğer böyle bir haberin bütün ülkede ağır başlardan saklanacağını sanıyorsanız, bizzat sizin bir psikiatri tedavisine ihtiyacınız var doktor" dedim.

Dışarı çıkarken gül ağacından masanın arkasında oturan fazla ciddi hemşireden adresleri aldım. Bunları bana verirken öylesine bir bakış fırlattı ki, aklım başımda olduğu sürece bu bakışın bana yeteceğini düşündüm . Kadın ise belkide bana hayatının bakışını lûtfetmişti. O andan itibaren her an aklımı kaybetmek üzere olduğumu zannetmeye başladım. Bu bakış beni her an çıldırtıp bu fazla ciddi hatuna geri götürebilirdi.