ÇAPKIN KOMİSER Cadı Avında

Tesadüf

"Fevkalâdeydin." Dedi boğuk bir sesle. Bu seste vaad edilmis bir teslimiyetten başka, benim kabul ettiğimden de emin olan bir kesinlik vardı.

"Siz de fevkalâdeydiniz Bayan Demirkol. "Dedim sinirli bir bakışla.

" Merve ! " Parlak siyah gözleriyle dikkatle yüzüme bakıyordu. "Sesini duyduğum anda senin bir erkek olduğunu anlamıştım. "

"Teşekkür ederim" dedim gargara yapar gibi.

Kafamı geriye atmaya çalıştım. Ama kadın bütün inceliğine, zayıflığına rağmen fazla kuvvetliydi. Kollarını boynuma öylesine bir dolamıştı ki geri çekilemedim.

Geniş ağzı hafifçe aralandı. Nefis parlak dişleri pırıldamaya başladılar. Belki de kaplamaydılar ama bu kadar yakından bana bir köpek balığının dişlerini hatırlattılar.

"Murat ? "Adımı bir çerez gibi ağzında yuvarladı. "Hoşlandım isminden. "
Hamarat parmakları ceketimi açtıktan sonra gömleğimin düğmelerini çözmeye başladılar. Öylesine çabuk ve ustaca olmuştu ki bu, ancak eli göğsümün üzerinde dolaşmaya, ötemi berimi çimdikleyip, tırmalamaya ve sevmeye başlayınca bunun farkına varabildim.

"Evet"dedi memnun bir şekilde "bu gerçekten sensin. "Sonra eliyle koltuk altı adelelerimden bir avuç alarak iyice sıktı. Bununla ne demek istediğini açıkça anlatmıştı artık.

" Kocanız hakkında konuşacaktık ?" Dedim umutsuzca.

"Bu bekleyebilir. Daha çok vaktimiz var. Seninle çok daha önemli şeyler yapacağız Murat ! "
Yüzüme bakarak yavaş yavaş gözlerini kapadı. İkinci açışında büyük bir müzikalin başlayacağını sandım.

"Yanılmışım değil mi ? " diye birden mırıldandı. "Senin macera seven bir insan olduğunu anlamıştım. Sen de Merve'nin gerçek olup olmadığını öğrenmek istemez misin Murat ? "

"Öğrenmek için çıldırıyorum ama, simdi içinde olduğumuz beladan kurtulana kadar beklememiz gerekecek korkarım ki. "

"Aşağıdaki serseriler mi ? Geldiğinden beş dakika sonra korkudan ödlerini kopardın heriflerin. Bir şey yapmaya cesaret edemezler. Etseler bile bütün yapacağın dışardaki adamlarına seslenmek olacak."

"Hangi adamlar ? "

"Beraber getirip dışarıda bıraktığın adamlar canım "

"Beraberimde kimseyi getirmedim Merve. "

"Ne ? " Boynuma dolanan kolları birden gevşeyi verdi

"Bak bazı şeyleri yoluna sokalım evvelâ." Dedim bir öğretmen edasıyla. "Senin delicesine şehvetli bir kadın olduğunu biliyorum Merve. Bunu öğrenmek için de neredeyse çıldıracağım. Ama ben bunun hatırasını ana bilmek için ömrümüzün kafî gelmesini arzu ederim. Bu sebepten bu merakımızı tatmin etmemiz için daha iyi daha münasip ve daha rahat bir fırsat beklemek zorundayız. "

Kolları omzumdan kayarak yanına düştü. "Sana yanında adam getirmeni söylemiştim. "Dedi soğuk bir sesle.

"Boşta adam olsaydı, şimdi dışarda olacaklardı." dedim. "Ama hepsi vazife başındaydı. Eğer başın dertteyse, şu anda daha da fazla derde girdiğin hakkında içimde yanılmaz bir his var. O üç goril para ile tutulmuş muhafız değil mi ? Suat bu teşkilatın beyni mi ?"

"Komik olma. "Dedi titrek bir sesle.

"Ama birazdan aklını başına toplayıp asıl beynine, ne yapmaları gerektiğini sormak için telefon edebilir, ne olduğunu anlatabilir. "

"Bunu hiç düşünmemiştim."dedi. Yüzündeki şehvet kaybolmuştu birden, onun yerini korku ve sinirin getirdiği gerginlik almıştı.

"Ne yapacağız şimdi ? "Diye fısıldadı.

" Bana telefonda kendi evimde esir olduğunu söylemiştin. "

"Doğru. Sende gördün bunu. "

"Peki bunun için ne yapmak fikrindesin ? "

"Tam manasıyla ne demek istiyorsun?" Dedi sinirli bir şekilde.

"Eğer sen istemiyorsan seni buradan çıkarıp götürmemin bir manası yok Merve." Dedim umutsuzca." Ne demek istediğimi anlıyorsun değil mi ?"

"Evet" dedikten sonra alt dudağını sağ elinin baş ve işaret parmakları arasına alarak bir süre sinirli bir şekilde çekiştirdi.
"Biliyor musun ? "Dedi birden. "Eğer Peker geri gelecek olsaydı meseleleri halledeceğinden emindim. Ama onun geri geleceğini sanmıyorum...asla. Şu anda beni tutmalarının sebebi, senin gibi birisi gelip de sualler soracak olursa, benim cevap vermem için. Ama bu da ilelebed devam edemez. Değil mi ? "

"Hakkın var "dedim.

"Kendi evimi terk edecek olursam nereye gidebilirim ? "

"Kocanınkinden ayrı paran var mı ?"

"Tabi var. "Dedi dalgın bir sekilde. "Bir kutu dolusu bu hırdavattan var." Dedikten sonra kulağındaki fındıklardan birini salladı. Otuz saniye kadar gözlerimin önünde kara lekeler uçuştu kamaşmaktan.

"Şu halde mesele yok, " dedim."Eğer seni kocana ne olduğu hakkında bir paravan olarak kullanıyorlarsa, bu odaya girdiğimiz andan itibaren senin bu vazifen son bulmuş durumda hayatım. "

"Ne demek istiyorsun ? "Dedi keskin bir dille.

"Burada bana söylenebilecek her şeyi söylemen için yeterli derecede kaldık." Bunları yavaşça ve sabırlı bir şekilde anlatmıştım. Zira başka çare yoktu.
"Senin her şeyi söylemediğinden emin olamayacakları gibi, böyle bir riski de göze alamazlar sanırım."

"Hayır, alamazlar. Bundan eminim. Zannedersem kendi hakkımda kararımı vermiş durumdayım."
Yanımdan ayrılarak pencerenin yanına giderek bir süre orada durdu.

"Biliyor musun Murat ? Aylardır bu evden dışarı adımımı atmadım. Şimdi anlattıkların beni korkutmaya başladı. Ne garip, hatta ne komik değil mi ? " Birden bire kaskatı kesildi.

"Murat !!!"

Yanına gidip parmağı ile gösterdiği tarafa baktım.

"Galiba cinsi münasebetin beklemesi hakkında söylediklerin çok doğruydu Murat. Buradan bir an evvel çıkıp gitmem gerekirken ...." sesi titriyordu. "Şimdi ise çok geç artık. Hepsi benim kabahatim. Geldiler işte. "

Kaldırımın kenarına yanaşmış siyah sedandan inen iki kişi eve doğru yürümeye başlamıştı.

"Suat'ın asıl beyine telefon edeceği konusunda da haklıymışsın. "Dedi ağlamaklı bir sesle.
"İşte beyin geldi."

"Hangisi ? " diye ilgiyle sordum.

"Senin sol tarafındaki. " dedi.
"Deniz Berdan "

Bulunduğum yerden gördüğüm sadece ağır adımlarla eve doğru yaklaşan bir siluetti. Bir iki adım arkasından başka biri daha geliyordu. İçimden bir his bu arkadan gelenin yabancı olmadığını söyledi bana.

"Deniz Berdan'ın yanındaki adam kim ? "

" Sağ kolu." dedi Merve. Sesinde bir nefret vardı.

"Fazla hızlı serseri -- Can Kanter "