Ajan

69 7 1
                                    

Eveet nasılsınız bakalım :) Yeni kapağımızı beğenmişsinizdir umarım.

Size birkaç şeyden bahsetmek istiyorum bu yazdıklarımı belki ileride daha fazla kişi okuyacak. Kitabımızın okur sayısı gerçekten arttığında biraz sonra yazacağım notu kaldıracağım buradan. Yani kendi kendini yok edecek bir not bu.

Bu hikayeye ilk başladığımda aklımda gerçekten bir kitap düşüncesi yoktu. Sadece o an olan düşüncelerimi duygularımı yazmıştım bir not olarak. Fakat sizler, az da olsa var olan okurlarım, beni destekleyen arkadaşlarım siz bu hikaye bir gün büyüdüğünde (belki büyümez hep böyle minik kalırız(:) hatırlayacağım ilk kişiler olacaksınız. Bu hikayeye devam etmemi sağlayan sizlersiniz. Lafı fazla uzatmadan, desteğiniz için gerçekten çok teşekkür ediyor, o tatlış yanaklarınızdan öpüyorum :*

E artık bölümle buluşun değil mi?

Keyifli okumalar.

Kafamdan aşağı boşaltılan soğuk su ile aralamıştım gözlerimi. Kendime geldiğim ilk birkaç dakika gözlerimdeki bulanıklık sinirimi bozmuş olsa da çok uzun sürmemişti.

Ellerimi hareket ettiremememin sebebi beni bir sandalyeye bağlamış olmasıydı.

"Demek katilimizin minik aşkı sensin."

Karşımdaki kişinin Deniz olduğunu anlamama yetmişti bu cümle. Nasıl bu kadar kolay ağına düşmüştüm!
Sesimdeki soğukluğun titrememin önüne geçmesini umarak yanıtladım;

"Ne istiyorsun?"

"İntikam." Dedi, sesini yükseltmişti. Ardından devam etti:

"Ve adalet. Anladığım kadarıyla bu sağlanması çok zor bir şey bu nedenle kendim halledeceğim."

Sesimin sertliğinden ödün vermeyerek Deniz'e doğru döndüm;

"Bak, tamam haklısın yaşadıkların gerçekten acınası. Adalet ve intikam istemeni de anlayabiliyorum. Fakat bu sana ne kazandıracak? Ege'yi öldürdüğünde, hayatının bir on yılını daha mahvedeceksin sadece."

Yaptığım konuşma sadece bir iki dakika duraksamasına sebep olmuştu.
Duraksamasının ardından güçlü bir kahkaha atmıştı.

"Ege ölecek. Belki sen de. Ve hatta o arkadaşın da. Ege'den kaçmalıydın küçük hanım, katil olduğu gün Ege'nin yaptığı gibi."

Son cümlesine anlam verememiştim. Merakım soğuk kanlılığımın önüne geçince;

"Anlamadım? Ne saçmalıyorsun?" Diyerek sorguladım Deniz'i.

"Seni anlatırdı hep, eskiden gerçek bir abi kardeş gibiydik. Benim biraz pislik olduğum doğrudur ancak pislik olduğum kadar Ege'nin de dert ortağıydım. İşe bak ki en çok anlattığı sendin. Ama ona teşekkür etmeliyim, o zamanlar seni anlatmasaydı intikam almak için başka bir şey düşünmek zorunda kalacaktım."

Son cümlesine kendi kendine güldükten sonra anlatmaya devam etti.

"Ege'nin katil olduğu, kendinden nefret ettiği, ölmek istediği, seni bile arkasında bırakmayı düşündüğü gece..."
"Olaydan birkaç saat önce seni anlatmıştı yine bana. Sana itiraf mı ne edecekmiş. Ama işler düşündüğü gibi gitmedi işte. O gece kendinden uzaklaştırmış seni. Katil olduğunu kabullenen minik kardeşim biricik sevgilisine de zarar vereceğini falan düşünmüş."

Deniz'in alaycı tavrı sinirimi bozarken, Ege'nin yalan söylemesi kafamda tekrarlanıp duruyordu. O gece bana söyledikleri...

Deniz'in moralini bozmak ve biraz da karşısında dik durmak için tekrar konuşmaya başladım.

"Sevme Beni"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin