Acı

102 7 6
                                    

Açıkcası bu bölüm içime sinmedi. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar :*

Deniz'in verdiği uyuşturucunun etkisiyle Asya'nın bilinci yavaş yavaş kayboluyordu.

Gözleri kapanmadan önce Deniz, Ege ve Özgür'ün kavgalarını heyecanlı bir aksiyon filmi izlercesine izlemekten başka bir şey yapamamıştı.

Ege, Asya'ya doğru ilerledi. Üvey abisinin sımsıkı bağladığı ipleri çözmeye çalışıyordu.

Özgür, Asya'ya olan endişesi ile saldırmıştı Deniz'e. Önemli olan tek şey Asya'ydı o an. Deniz'i birkaç sert hamleyle yere düşürdüğünde zaman kaybetmeden Ege ve Asya'nın yanına gitti.

Dışarıdan gelen bir araba sesi Özgür'ün gözlerinin pencereye kaymasına sebep olmuştu. Hızlı adımlarla Deniz'in yanına gidip, tüm soğukluğuyla sorguladı Deniz'i;

"Yardım mı çağırdın lan?!"

Yerden kalkarken aynı zamanda pis pis sırıtan Deniz, cebinden bir bıçak çıkardı. Fazla zaman kaybetmedi, hatta hiç. Bıçağı çıkardığı anda Özgür'ün karnına sapladı. Bıçağı sertçe tutup geri çekti. Kanıyordu, Özgür. Dizlerinin üzerinde düştü.

Ege olanları izlemekle yetinmişti. Özgür'ün yere düşmesiyle Ege, yanında belirmişti. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Elini, bıçağın kanattığı yere sertçe bastırdı.

Birkaç dakika sonra, Özgür'ün gözleri kapanmıştı.

Deniz ise olduğu yerde hala sırıtıyordu. Bulundukları odanın tahta kapısı sertçe açıldı, içeri iri yarı iki adam ve daha saatler önce Ege'nin barda gördüğü kadın girdi. Adamlardan bir tanesi Asya'yı bağlı olduğu sandalye ile birlikte kaldırdı ve odadan çıkıp uzaklaştı. Ege savaşmak istercesine kalkmış, bir hamle yapacaktı ki Berna geldi yanına.

"O koskoca adamla dövüşmeyi düşünmüyorsun herhalde." Dedi alayla. Gözleri yerde kanlar içindeki Özgür'e kaydı. Göz bebekleri büyüdü birden. Kafasını Deniz'e çevirip bağırarak konuşmaya başladı.

"Özgür'e dokunmayacaktın!"

Deniz kafasını 'evet' anlamında salladı ardından konuşmaya başladı;

"Öyleydi ama bazen durumlar böyle şeyleri gerektirebilir güzellik. "
Berna'nın nefretle bakan gözleri bu sefer Ege'ye dönmüştü,

"Hastaneye götür onu hemen!" Diyerek emretti. Ardından Deniz ile birlikte odadan çıktılar.

Ege, Özgür'ü zor da olsa taşıyarak arabaya kadar getirdi. Bu ıssız kasabada birkaç kilometre gerideki polikliniği kafasına koydu ve yola çıktı.
--

Bilincim yavaş yavaş yerine geldiğinde etrafımda, herhangi bir yerde Özgür ve Ege'yi aradım. Tek görebildiğim kişiler yanıbaşımdaki Deniz ve yüzü tanıdık gelen bir kadındı.

Kadın uyandığımı anladığında yanıma gelip alaycı bir şekilde gülümsemeye başladı.

"Sonunda uyandın."

Zaten yüzyıllardardır uyuyormuş gibi hissediyordum. Kadına da sinir olmamın etkisiyle karşılık verdim;

"Uyuşturan sizsiniz. Hem neler oldu, Özgür ve Ege nerede?"

Kadın ardarda sorularımın karşısında 'zaten bunları bekliyordum' gibisinden bir bakış atıp gözlerini devirdi. Onu oracıkta öldüresim vardı.

"Sevme Beni"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin