10 yıl önce~
Ege ve Asya o gün de her zaman ki gibi bütün gün konuştular. Bu kadar konuyu nereden nasıl bulduklarını sorgulamıyorlardı. Öylece geliyordu işte, kendiliğinden. Asya, Ege'nin doğru kişi olduğunu o zamanlar hissetmeye başlamıştı. İkisinin de yeni yeni yaşadığı bu duygu arkadaşlıktan ötede bir şeydi.
Ege o gün akşam arkadaşlarıyla buluşmuş fakat arkadaşlarıyla ilgilenmek yerine telefonuyla yani Asya ile ilgileniyordu. Saatler sonra Ege ve arkadaşları ayrıldıktan sonra, Ege'nin baş düşmanı olduğu Çınar çıktı karşısına. Ege Çınar'ı bir düşmanı olarak görmüyordu fakat Çınar için Ege bir düşmandı.
Birkaç laf atışmasından sonra Çınar cebinden çıkardığı bıçağı dikkatsizce sallamaya başladı. Amacı sadece korkutmak gibi görünüyordu. Ege birkaç hamleyle Çınar'ın elindeki bıçağı aldı. Çınar ise daha çok kızmış ve hırslanmıştı.
O sırada o gece alkol almış olan Ege'nin abisi Deniz ne olduğunu anlamaya çalışarak Ege'nin yanına geldi. Bıçağı gördüğünde biraz şaşırsa da bozuntuya vermedi ve ayırmaya çalıştı. O sırada olan kargaşada bıçak Çınar'ın göğsündeydi.
Ardından ambulans, karakol ve annesinin planları üzerine Deniz 10 yıl boyunca hapse mahkum edilmişti.
Ege ise kendini bir katilden farksız hissediyordu. Abisinin bir suçu yoktu. Her zaman suçlu olan üvey abisinin o gün hiçbir suçu yoktu. Ege vicdanından rahatsızdı.
O gece olanları düşünmekten uyuyamadı. İlk defa Asya'nın attığı mesajları cevapsız bırakmıştı.
Saatler sonra güneşin doğuşu gözlerini almış, telefonundaki cevapsız bıraktığı mesajlara baktı. Asya'nın endişe dolu mesajlarını tek tek okudu.
"Bir katil için endişelenme" demek istedi fakat yapamadı.
Sabahın 5'i olmasına rağmen Asya'nın endişe dolu mesajları devam ediyordu.
Ege kendisi yüzünden Asya'nın da uykusuz kaldığını düşündü. Belki yakında ona da zarar verirdi. Bir katilin ne yapacağı belli olmazdı değil mi?
Düşüncelerin içinde boğulurken ilk kez hıçkırarak ağlamaya başladı. Annesini suçlamıyordu suçlayamazdı da ancak bunun haksızlık olduğunun farkındaydı.
Sonunda Asya'nın mesajlarına cevap vermeye karar verdi. Asya'nın üzülmesini, endişelenmesini istemezdi.
Tüm endişe dolu mesajlara tek yanıtı;
"Ne var?"olmuştu.
Asya'nın endişesi daha da artmıştı çünkü Ege'nin ilk defa bu denli soğuk davrandığını görüyordu.
"Merak ettim. Mesajlarıma cevap da vermedin bir şey mi oldu?"
"Her zaman mesajlarına cevap veremem. Hayatımdaki tek kişi sen değilsin değil mi? Arkadaşlarım ailem ve kendime zaman ayırdım oldu mu?"
"Haklısın ama en azından endişelenecek bir şey olmadığını söyleseydin fena olmazdı."
"Zamanım olmadı."
"Tamam. Neler yaptın anlat bakalım"
"Gerek yok."
"Ben mi bir şey yaptım? Anlamıyorum neden böyle davranıyorsun?"
"Asya"
"Efendim?"
"Sevme beni. Duygusuzun tekiyim ben çok üzülürsün."
