Önce Beray, şimdi de bu çocuk. Feyza denen kız oldukça tanınan biri olmalı ki her gören beni ona benzetiyor.
Aradaki yoğun elektriği hissetmemek mümkün değil. İkisi de dakikalardır bakışarak atışıyorlar sanki. Çalan telefonumun sesiyle transtan çıktıklarında bakışlar bu sefer de bende toplandı. Tam telefonumu çantamdan çıkarmış arayana bakacakken Beray'ın çocuğun üzerine atlamasıyla telefonum yere düştü. Şuan bataryası,kapağı dağılmış camı parçalanmış telefonuma mı üzülsem yoksa bunları mı ayırsam diye düşünürken en mantıklısı hiçbiri diyerek çekip gitmeye karar verdm. Telefon sonuçta yenisi alınır. Kavgaysa... boşveeer beni ilgilendirmez. Ayırmaya çalışsam arada kalırım zaten.Yerdeki telefonumun simini çıkarıp çantamdaki küçük bölmeye peçeteye sararak koydum. Malum çizilir falan. Tam kalkacakken üzerime düşen Beray'la birlikte yeri boyladım. Ben altta o üstümdeydi. Kafamdaki acıyla yüzümü buruşturduğumda ustumdeki bakışları hissetmemek mümkün değildi. Tam gözlerimi açacakken Beray çoktan ayaklanmıştı. Hiçbir şey söylemeden gittiğinde " Saol ya iyiyim. " diye bağırdım arkasından. Tınlamadı bile. Biraz önceki çocuk yanıma çömelip kanayan alnımı görünce elini uzatıp alnıma dokundu. Kafamı geri çektim.İyi misin?
Git başımdan ya. Offf.
Beyfendinin ukalalığı yetmezmiş gibi bir de başımın acısına katlanıyordum. Karşımdaki kalkmam için elini uzatsa da görmezden gelip kendi kendime ayağa kalktım.
Acıyan başıma elimi sürdüğümde bileğime kadar inen kanla tiksinircesine yüzümü buruşturdum.
Hastaneye gidelim, kafan hiç iyi gözükmüyor.Hastane,bekleyiş,muhtemelen dikiş aaa hiç uğraşamam. Sadece evime gidip uyumak istiyorum.
Hayır,evime sağ salim gidiyim yeter.
Uzun bi süre suratımı inceledi. Emin olamadığını gösteren ifadenin ardından kısa bir bekleyiş oldu. Yürümeye başladığımda başıma hücum eden ağrıyla dudaklarımdan küçük bir inilti döküldü. Bu da neydi şimdi. Hadi ama o kadar sert vurduğumu sanmıyorum. Kolumdaki ellerle tökezledim.
İtiraz istemiyorum. Doğru hastaneye.
Sadece defolll. Ahhh. Bu ne ya!
Tam adım atmıştım ki başımın dönmesiyle kendimi biraz önce beni tutan kolların arasında buldum. Yerini gittikçe karanlığa bırakan ışıltıya verdim kendimi.
*********
Ağrıyan başım, kuruyan dudak ve damaklarım, kapalı gözler. Evet tam da olmamam olmaktan tiksindiğim yerdeyim. Hastane. Tam duyamasam da yanımda birilerinin olduğu barizdi. Uğultu yerini netliğe bırakırken kendimi karanlığın huzuruna bıraktım.Emir efendim.
Ah evet, hatırladım.Bak oğlum ben buraları bilirim. Pek güven olmaz şimdikilere. Aileni bilirim sen de iyi birine benziyorsun. Gözün kızımın üstünde olsun. Yeterince üzüldü şimdiye kadar daha fazlasına katlanamaz. Bi yabancıyla uğraşmak istemezsen anlarım.Ne demek. Gözüm üstünde bundan sonra merak etmeyin. Annem sizden hep bahsetmiştir. Sizin gibi birini kıramam.
Saol,oğlum
Bu ne şimdi? Meloş bu çocuğu nerden tanıyor. Madem tanıyor bunca senedir beraberiz neden hiç bahsetmedi? Meloş'un sözünü bitirmesiyle içeri giren kişi ki bu doktor oluyor ki yanındaki hemşireye bir şeyler söyleyerek Meloş'la konuşuyor. Elleri gözlerime değdiğinde kırpıştırarak araladım göz kapaklarımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CADALOZ
Genç KurguGündüzleri annesine yaraşır bir şekilde iyi kız olan, geceleriyse karakterinin getirdiği rahat tavırlarıyla kendini bulan genç bir kız, hayatının ikileminde kaldığında yapacağı seçimiyle kaldığı zor durumdan kurulabilecek midir? Yapacakları, yaptık...