Herkesin ağzında dolanan, bizlere basit ve sıradan gelen cümleler vardır.İnsanların yaşadıkları şeylerin onlara tecrübe kazandırdığını söyledikleri gibi.Aslında, biz insanlar olaylar, problemler, sıkıntılar olduğu sürece olgunluk kazanıyoruz.
Şu an, bu masada nasıl bir olgunluk sağlanılır orasını bilemiyorum tabi.Hayatım boyunca fikirlerim, duygularım hep netti ama şuan ne şaşkınlığımla beraber ne hissettiğimi kestiremiyordum.
Herkesin yüz ifadesine baktığımda, şaşkın olan yüzün sadece bana ait olduğuna kanaat getirdim.Arya'ya baktığımda gözlerinin dolu olduğunu gördüm.Masadakilerinse gözleri bize öfkeyle bakan, kömür karası gözleri olan çocuğun üzerindeydi.
Başımı istemsizce abime çevirdim.Ona baktığımda onunda gözleri benimle buluştu, hüzün, hayal kırıklığı, şaşkınlık, öfke ve çaresizlik herşeyi, her türlü ifadeyi gördüm o gözlerde.Sessizliği ilk bozan abim oldu.
"Mirza bak sakin ol, bağırıp çağırmakla birşeyi çözemezsin."
Adın Mirza olduğunu öğrendiğim adam, değil yatışmak, sinirlerinin dahada hat safaya çıktına yemin dahi edebilirim.
"Sakin olayım öyle mi?Lan kız hamile lan hamile."dedi öfekeli bir sesle.
Aklım çok karıştı.Kimdi bu adam?Kim oluyor ki böyle bağırıp çağırıyor.
"Mirza lütfen sakin olur musun?Bizde bunun için burdayız.Lütfen hatırım için otur şu masaya konuşalım."Arya sözlerini bitirince gözümü tekrar Mirza'ya diktim.O kadar şaşkın ve korkmuştum ki, nefes almayı dahi unutmuştum bir an.
"Abi" dedim biraz endişelenerek.
"Korkma Hira! Tamam mı güzelim, sorun yok konuşup halledeceğiz herşeyi" sesi rahatlatır tondaydı.
Başımı Mirza'ya çevirdiğimde o simsiyah gözlerin alev alev yandığını gördüm.Bir an kanımın çekildiğini, dünyanın durduğunu sandım.Sanki karşımda bir cehennem zebanisi var sandım.
"Mirza lütfen, hadi benim için ne olur?"Aryanın göz yaşları akarken kurduğu cümle Mirza denen herifi etkilemiş olacak ki yumruğunu sıkıp, burnundan soluyarak, çarprazımdaki boş sandalyeye oturdu.Bu sefer söze abim girdi.
"Bak Mirza biz birbirimizi seviyoruz, seni anlıyorum, benimde bir kız kardeşim var.Onun saçının teline zarar gelse dünyalar yakarım ama olan oldu.Biz bir birimize aşık olduk.Arya'da bende bu bebeği istiyoruz.En kısa zamandada evleneceğiz."
Duyduklarım kısa çaplı bir şok daha yaşamama neden oldu.Deminden beri kim olduğunu merak ettiğim genç adamla Arya kardeşti öyle mi? Gerçekten artık birşey daha kaldıramam.Birden önümdeki masa sallandığında, aynı anda gürültülü bir ses duydum.Mirza denen psikopat yumruğunu masaya geçirmişti.Ben korkudan sıçrarken Arya hâlâ sessizce ağlıyordu.
"Ne evliliği, ne aşkı lan, ben sana güvendim oğlum güvendim.Kardeşim dedim lan sana kardeşim dedim."
Mirza kişisi o kadar çok bağırmıştı ki, cafedeki herkesin bize baktığına yemin edebilirim.Arya artık sessizce değil, hıçkırıklarla ağlıyordu.Aryanın hamile haliyle bunları kaldıramıcağı çok açıktı.Böyle giderse fenalaşıcaktı.Allah aşkına böyle mi koruyordu kardeşini?Daha fazla dayanamayıp söze girdim.
"Ya yeter görmüyor musun kızın halini olan olmuş artık, ne diye bağırıp çağıyorsun.Herkes bir orta yol bulmaya çalışıyor burda, kardeşini böyle mi düşünüyorsun.Arya iyi değil..!"
Konuşmamı bitirdiğimde kömür karası gözleri beni buldu.Sadece bir kaç saniye baktım gözlerine daha fazla bakamadım.Gözlerimi hemen kaçırdım.Aksi halde o gözlerin beni yakıp, yok edeceğini bile düşündüm.Bu adam gözleriyle bile birini öldürebilir.Abime baktığımda hızla yerinden kalkıp Aryanın yanına gitti.
"İyi misin bebeğim?Ağlama bitanem, hadi kalk biraz hava alalım üzmemen lazım kendini hadi bitanem."
Arya kalkıp çıkışa doğru ilerlediklerinde gözlerim hemen Mirza'ya kaydı.Yüzü kaskatıydı, kendini zor tuttuğu her halinden belliydi.Tam ayağa kalkacağı sırada ben ondan önce davranıp yerimden fırladım.Aksi halde abimin o güzel suratı dağılabilirdi.
"Dur gitme; bak mantıklı düşünemiyorsun.Arya hamile ve sitres yapmaması lazım birazcık kardeşini düşünsene be..!!"
"Bana bak küçük cadı!! Zaten zor duruyorum o herifi öldürmemek için, Arya gibi sende hamile kalmak istemiyorsan kapa çeneni."
Daha önce size şaşkın olduğumu mu söylemiştim?Hepsini unutun, bedenim ilk defa bu denli şaşırmanın etkisini yaşarken, korku dolu gözlerle karşımda ki psikopata baktım.Ellerim titriyor, vücudum felç olmuş gibi yanıt vermiyordu.Bu herif benim nasıl böyle konuşur.En son bedenimi hareket ettirip çantamı alıp Mirza denen egoiste döndüm.
"Namus yoksulu, hayvan herif."
Sesim ne kadar şiddetli çıktı bilmiyorum ama, herkesin durup bana ve Mirza'ya baktığına yemin edebilirim.Hızla arkamı dönerken Mirza'nın hafifçe şaşırmış ifadesini gördüm.Anlaşılan benden bu tepkiyi beklemiyordu.Cafenin dışına çıktığımda abimle Arya'yı konuşurken buldum.Hafifçe öksürerek geldiğimi belli ettim.
"Pardon bölüyorum ama içeride duramadım.İyi misin Arya?"
"İyiyim Hiracım teşekkür ederim, sen olmasan daha kötü olabilirdim." sesinde gerçekten minnet duygusu vardı.
"İyiysen sorun yok" dedim sevecen olmaya çalışan bi sesle.
" Hira abim, biz eve geçeceğiz. Arya'da Mirzayla eve gidip sakin kafayla konuşacak.Zaten bir kaç güne isteme olacak, ardındanda hemen düğün yaparız." Abim bir nefeste konuşmuştu.Canım abim heyecanlı olduğu ne kadarda belli.
Abim Arya'yı kendine çekip alnına bir öpücük kondurdu.İçim bir tuhaf olmuştu.Hayır kıskanmıyorum ama... yani belki biraz, az bişeycik..
Abim Arya'dan ayrılıp elini belime yerleştirip beni arabaya yönlendirdi.Arabaya bindiğimizde bendende abimdende ses çıkmadı.Ben bugün yaşadıklarımı tartarken hala şaşkın olduğumu fark ettim.Abim duygularından bahsedeli,Arya'ya aşık olduğunu söyleyeli sadece bir kaç gün olmuştu.Ömer abim HAZAN holdingde işe başladığında çok sevinmiştik.İyi bir puanla mühendis olup, iyi bir şirkette işe başlamıştı sonuçta.Aklıma annem geldi, ona bu durumu nasıl açıklayacağız hiç bilmiyorum.
"Hira konuş benimle güzelim. Biliyorum çok şaşkınsın ama olan oldu.Biz bir birimizi seviyoruz." sesindeki aşık adamı belli ederek konuşmuştu.
"Evet şaşkınım abi hemde çok, bu kadarını beklemiyordum. Bilmiyorum, yani aramızda ki sınıf farkı, o gelen çocuğun seni öldürecekmiş gibi bakması ve Arya'nın hamile olması, inan ne diyeceğimi bilmiyorum." Sesim biraz yalın çıkmıştı.
"Biz aramızdaki sınıf farkını sorun olarak görmüyoruz.Mirza'ya gelirsek, o sadece olayın şokunda, kanı deli akar onun sinirlenince gözü hiç birşeyi görmez.Hak veriyorum onada, ama alışacak.Kardeşin ne demek olduğunu en iyi ben biliyorum." Dedi sakinlikle, sanki bu söylediklerine oda inanmak istiyor gibiydi.
"Peki anneme nasıl açıklamayı düşünüyorsun abi, daha ailesini bile tanımıyoruz." Kısa bir anlığına gözlerini bana çevirip başını aşağı yukarı salladı.
"Ben annemle konuşacağım ufaklık, sen benim yanımda ol yeter."
"Ben her zaman senin yanındayım." Dedim buruk bir sesle. Aklım hâlâ çok karışıktı.Bu evliliğin nasıl sonuçlanacağına dair en ufak bir fikrim yoktu.Yol boyunca ikimizde konuşma gereği duymadık.Eve geldiğimizde, arabadan inip 2. kata kendi dairemize çıktık.İkimizde asansör kullanmayı sevmezdik.Daha zile basmadan annem kapıyı açmıştı bile.
"Hoş geldiniz kuzularım." Sevinçle çıkan sesinden gelini hakkında bir şeyler duymak istediğini anladım.
"Hoş bulduk annem, gel salona geçelim seninle konuşmam gerek." Dedi abim.
Annem tedirgin gözlerle, bir bana bir abime baktı.İnşaAllah abim uygun bir dille anlatmayı başarabilir.İşi gerçektende zordu.O an abime şans dilemekten başka hiç birşey yapamadım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZAN MEVSİMİ
Novela JuvenilNe kadar tuhaf değil mi?" Bu sefer yaşadıklarımı düşünerek kurmuştum cümlemi. Belkide bu şekilde başlayabilirdim teşekkür etmeye. "Tuhaf olan ne?" Mirza'nın dikkatini çekmiş olacak ki, konuşmama kayıtsız kalmadı. Başımı Mirza'ya çevirip gözlerine ba...