Sokak Çocuğu

18. Sahte Polis

Sabahın henüz erken saatleriydi... birileri kapıya şiddetle vuruyordu, uykudan sıçrayıp yastığımın altındaki silahı da aldıktan sonra kapıya doğru yürüdüm. ''Aç kapıyı polis'' diyordu kapıdaki kadın sesi. Silahı belime sokup kapıyı açtım.

''Steve Fox'' dedi kadın.

''Evet...'' dedim uykulu bir şekilde.

''Bizimle karakola gelmeniz gerekiyor'' dedi kadın ve cebindeki kimliği çıkarıp gösterdi. Şaşırmıştım tabi ki ve kadının gözündeki korsan bandı da dikkatimi çekmişti.

''Sebep ?'' dedim.

''Soru yok... Onları karakola saklayın... Şimdi lütfen arabaya'' dedi kadın.

Üstüme hırkamı giyip onlarla gittim. Arabaya binip bir kaç kilometre yol gittikten sonra şoförün değişik bir yola girdiğini gördüm, ayrıca aynadan da sürekli bana bakıyordu. Bir şeyler döndüğünün farkındaydım ama sesimi çıkarmıyordum. Arabadan dışarı çıkmalıydım, silahım yanımda değildi hırkamı alırken onuda eve bırakmıştım. Araba birden hızlanmaya başladı 130 km hız ile gidiyordu. Biraz sonra ani bir fren yaptı ama sonra sürmeye devam etti ve karnımda bir sızı hissettim kafamı eğip baktığımda karnıma bir şırınga saplamıştı yanımdaki, bir an şok geçirdim ama sonra bir elimle adamın elini tutup diğer elimle yüzüne yumruk attım ve kafasını cama yapıştırdım sonra sağımdaki adamın yüzüne hemen bir dirsek attım ve karnıma saplı şırıngayı çıkarıp boğazına sapladım. Önde şoförün yanında oturan ve beni arabaya bindiren kadın silahı çıkarıp yüzüme doğrulttu ama elimle silahı sağa çektim ve diğer elimle vurarak yere düşürdüm. Tam silahı almak için eğilirken başım döndü ve oracıkta bayıldım.

...

Gözümü açtığımda kocaman ve içi saray gibi bir odanın içindeydim. Başımda da bir big boss kılıklı adam ve arkasında sağında solunda toplam 6 takım elbiseli dev gibi adamlar vardı. Beni arabaya bindiren polis kızda yanındaydı. Aslında polis olmadığını anlamıştım bile ama gözlerimi açtığımda karşılaştığım manzara hiç hoş değildi.

''Uyanmana sevindim steve fox'' dedi patronları.

''Kimsin sen ?'' dedim.

''Adımı kimse bilmez ama lakabım oldukça ilgi çekicidir'' dedi patronları.

''O zaman lakabın... Göt olmalı'' dedim hafif sırıtarak. Yanındaki hayvan görünüşlü insanda bu lafımın arkasına yüzüme sağlam bir yumruk attı.

''Sana bir şey söyleyeyim mi ? Buradan kurtulmayacak tek bir şey var... O da espri anlayışın'' dedi patronları.

''Öyle mi ? Bunu göreceğiz cadde kızı'' dedim ve bir yumruk daha yedim.

''Bertilda... Onu mahzene götür ve bir güzel hırpala'' dedi patronları.

''Peki patron'' dedi bertilda.

''Demek adın bertilda sahte polis... İspanyol musun ?'' dedim.

''Amerikanım'' dedi bertilda.

''Böyle bir amerikan ismi mi var ?'' dedim.

''Kes sesini'' dedi bertilda.

Beni alıp ellerimi kelepçeleyip mahzene götürdü yanında 4 dev adamla birlikte. Anadan üreyen bir şeklide zincirlere bağladılar ellerimi yukarı doğru, ayaklarımı da birleştirip bağladılar.

''Siz çıkın dışarı'' dedi bertilda.

''Ah... Yapmayın beni burada daha az öfkeli olan kill bill le yalnız mı bırakacaksınız ?'' dedim.