20. Geçmişin Laneti

60 9 0
                                    

Sağlam hazırlanıp çıktık ve rıhtıma doğru yola çıktık...

Rıhtım/Saat 23:28

Arabadan indik ve tıpkı kevin de olduğu gibi karşı karşıya geldik ama bunun öz güveni var gibiydi, etrafında zırhlı korumalar yoktu sadece tek gözlü kız vardı.

''Nihayet uzun bir aradan sonra görüşebildik'' dedi patronları.

''Son görüşmemiz olacağından eminim'' dedim.

''Belki'' dedi patronları.

''Beni kaçırdığınız gün ölüm fermanını imzaladın'' dedim.

''Sana malikanede de dediğim gibi... Buradan kurtulamayacak olan tek bir şey var o da espri anlayışın'' dedi patronları.

''Güzel o halde bunu görelim... Cadde kızı'' dedim.

Arkasındaki adamların silah çekmesiyle bizde silah çektik. Yaklaşık olarak meydanda toplam 100 adam vardı. Ateş emri geldiğinde arabaların arkasına atladık ve karşılıklı çatışma başladı. Karşı tarafta iyi nişancıların olduğunu söylemek yanlış olmazdı çünkü biz fazla ölü vermiştik onlara göre. Uzun bir çatışma sonrası ben, raphael ve 14 adam dışında kimse kalmamıştı üstelik elimizdeki cephanede tükenmek üzereydi. Saldırı gücümüz zayıflamıştı sadece bir el bombası çıktı arkamdaki adamdan.

''Bekleme salla şu bombayı'' dedim.

''Bu son bombamız ama'' dedi.

''Olsun... At şu lanet bombayı'' dedim.

Adam beni dinleyip bombayı attı ve arkasından ayağa kalkıp ''Sakın ölmeyin'' dedi. Onlara doğru ateş ederek yürüdü. Karşı taraf yediği bombanın etkisindeyken ani bir birebir saldırıda görünce şoka uğradı. Arkamda duran adam bizim için kendini feda edecekti. Karşı tarafın üstüne yürürken çok sayıda kişi öldürdü onu korumaya çalışıyorduk ama fazla uzun sürmedi. Yaklaşık 30 saniye içinde adam etkisiz hale getirildi. Saldırı tarafı olarak öne geçmiştik ve bir anda büyük bir üstünlük sağladık çok sayıda adam öldü. En son patronları ve yanında bir kaç adamı kalınca geri çekilmeye başladılar. Bizse 12 kişi kalmıştık. Kaçmaya başlayınca arkalarından ateş ederek bizde gidiyorduk. Adamlarına durup çatışmalarını emretti. Adamları durup bize ateş ediyorlardı. Bizde siper alıp ateş ettik ve adamlarını öldürdük, o esnada patronda arkada duran arabasına koşup bindi ve arabayı çalıştırdı. Arabanın gazına basıp çıkış kapısına doğru hızla sürmeye başladı. Arkadan ben ve raphael ateş etmeye başladık ve arka tekerlerinden vurduk. Arabanın kontrolünü kaybetti ve duvara tosladı. Arabaya koşup arabadan indirdik ve hafif yaralandığını gördük, bayıltıp arabaya gittik. Bizim arabaya bindirip depoya doğru yola koyulduk.

Depoda duvara bağlı bir şekilde yüzüne su atarak baygın halden çıkardık. Sorguya çekme zamanı gelmişti, geçiyordu bile.

''Lafı fazla uzatmayacağım... Kimsin ve neden beni öldürmek istiyorsun ?'' dedim.

''Benim adım simone... Seni öldürmezsem bir gün peşime düşeceğini biliyordum bu yüzden öldürmek zorundayım'' dedi baygın bir şekilde.

''Neden seni peşine düşeyim ki... Seni tanımıyorum bile'' dedim.

''Aslında çabuk unutman bizi de şaşırttı... Ama günün birinde aklına gelecektim'' dedi.

''Ne saçmalıyorsun sen'' dedim.

''Söylersem beni öldürürsün'' dedi.

''Zaten öldüreceğim... Bari bir sebebi olsun... Neden seni araştırayım ?'' dedim.

''Aslında ilk başlarda varlığından bile haberim yoktu... Yıllar sonra öğrendim ve seni öldürmek için her yolu denedim... Ama sen ölüme meydan okuyan biri çıktın...'' dedi.

''Uzatıyorsun'' dedim ve silahı kafasına dayadım.

''Hapisten çıktığın an uğradığın saldırı... Kevin ve Bruce hepsi seni öldürmek için ayarlanan adamlardı... Ama hepsi öldü...'' dedi.

''Onlar senin adamların mıydı ?'' dedim.

''Evet'' dedi.

''Neden beni öldürecektin ?'' dedim.

''2002 yılını hatırlıyor olabilirsin bilmem ama... Sen o gece evin içindeydin ve gerizekalı adamlarım senin farkına bile varmamış... Babanın bir oğlu olduğunu bilmiyordum... Gerçi bilseydim de netice değişmezdi... Sende onların yanında olurdun... Seni öldürmek istedim ama intikam almaya çalışmadın bile... Seni bu yüzden öldürecektim... İlla günün birinde intikam aklına gelecekti... Senin aklına gelmeden ölmeni istedim'' dedi.

Şoka girmiştim ve elim ayağım titriyordu. O gece gözlerimde canlandı. Şaşırdım, nasıl olur da ben ailemin intikamını almayı düşünemedim. Kızıyordum da bir yandan kendi kendime. Normal hayata dönüp simone'un gözlerinin içine bakıyordum.

''Ailemi sen mi öldürdün ?'' dedim.

''Evet'' dedi. Ve dediği an sol elimdeki beyzbol sopasıyla yüzüne indirdim.

''Sen... Öleceksin ve ölümün kolay olmayacak'' dedim.

Yaklaşık 2 saatlik bizzat kendi ellerimden ağır bir işkence sonunda kafasına silahı dayamadan ölecekti. Buna izin vermedim işkenceyi bitirip raphaelden silahı istedim. Simone yerde bitkisel hayattaymış gibi yatıyordu. Kafasına silahı dayadım.

''Cehenneme git'' dedim ve 8 el ateş ettim yüzüne...


Sokak ÇocuğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin