Efsane dövüşçü lawı ve alt kademesi tonyi alt etmeyi başarmıştık. Ama tek bir sorun vardı bundan sonra ne yapacağımıza karar veremedik o geceden sonra...
O gece...
''Evet beyler... Çok iyi maç çıkardınız... Law ve tonyi yenerek büyük bir başarıya imza attınız bu zamana kadar onları yenen ilk kişisiniz ama lawı daha önce yenen sadece 3 kişi vardı... Her neyse, anlaşıldığı gibi eşyalarınız paketlendi alabilirsiniz... Sponsorlarınız 2 gün sonra burada olacak... Çantada bizden hediye... Ama size bir teklifimiz daha var'' dedi patron.
''Nasıl bir teklif bu ?'' dedim.
''Şöyle ki... Arenaya katılın her kazandığınız dövüş başına da ücret alın'' dedi patron.
''Bu çok iyi olur... Öyle değil mi raph'' dedim.
''Evet... Şey... Belki... Biz biraz düşünelim'' dedi raphael.
Alttan raphaeli dürttüm ve sessizce ''Napıyorsun lan'' dedim.
''Sakin ol dostum ilk önce biraz düşünelim'' dedi raphael sessizce.
''Peki ne kadar ücret alacağız ?'' diye devam etti raphael.
''Maça çıkma başına 200 dolar eğer kazanırsanız bu miktarın üzerine 400 dolar eklenir" dedi patron.
"Peki... Biz kararımızı size iki gün sonra açıklayacağız" dedi raphael.
"Tamam... Nasıl isterseniz" dedi patron.
"Ha bişey daha... İkimiz aynı anda mı farklı mı dövüşeceğiz ?" dedim.
"Evet... Bu dövüşe göre değişir diyelim" dedi patron.
"Peki görüşmek üzere" dedim.
"2 gün sonra" dedi patron.
Gülümseyerek odadan dışarı çıktık ve raphaelle yolda yürüyorduk kalacak bir yerimiz yoktu ama gidecek tek bir yerimiz vardı, denize karşı duran banklar. Gidip orda oturduk ve bu mevzuyu konuşmaya başladık.
"Ne yapalım steve" dedi raphael.
"Bilmiyorum... Ama içimden bir ses zaten bunun için dövüştünüz şimdi neden kararsızsınız diyor" dedim.
"Gidelim ve katılalım diyorsun yani" dedi raphael.
"Aynen öyle... Çünkü başka bir şansımız yok daha önce bir çok yasal iş yaptık ama olmadı bunu denemeliyiz" dedim.
"Haklısın aslında... Hem para toplayıp yeni evde buluruz" dedi raphael.
"Kesinlikle" dedim.
"Bu geceyide geçirelim gideriz" dedi raphael.
Kafamı salladım onay verircesine ve o bir bankta ben bir bankta uyuduk.
Bugün...
"Steve... Steve" diye beni uyandırıyordu raphael. Aniden uyandım ve güneşin yavaş yavaş belirdiğini gördüm. Raphaele baktığımda ise yerde üzgün ve sinirli bir şekilde oturuyordu.
"Ne oldu raph" dedim.
"Eşyalar" dedi raphael.
"Eşyalar mı ?" deyip kafamı çevirdiğimde çantaların olmadığını gördüm ve içten bir şekilde "Hassiktir şimdi sıçtık" dedim.
"Lanet olsun... Bu kadar şanssız olmak zorunda mıyız ?"
"Ne yapacağız... Oğlum bittik lan... Bizi eşyasız hiçbir yere almazlar... Onlara gidip çaldırdıkta diyemeyiz" dedim.
"Ama hala 2 günümüz var... Yani 2 gün içinde o eşyaları bulmalıyız" dedi raphael.
"Evet... Mantıklı" dedim.
"Hadi oyalanmaya gerek yok... Hemen yola koyulalım" dedi raphael.
Ve birlikte yola koyulduk saat 05:35 ten 09:20 ye kadar aradık aradık ama bulamadık. Önümüze gelen herkese sorduk ama bilen çıkmadı her zamanki gibi. Saat 11:00 a geliyordu ki biraz dinlenmeye karar verdik. 2 su alıp bir banka oturduk. Kim çalmıs olabilir diye düşünüyordum ama çevremiz bomboştu kim çalabilirdi ki sonra birden aklıma bizim evimiz olmadığı için sokakta yatıyorduk ve o saatte evi olan herkes evinde veya bir oteldedir. Anlaşılan o eşyaları çalan bizim gibi evsiz ve kimsesiz sokak çocuklarından başkası olamazdı. Geç kalmadan ben ve raphael düştük yollara ve bu sokak çocuklarının nerde kaldığını bulmaya çalışıyorduk, herkeslere sorduk ama bir sonuç çıkmadı. Birden bir polis arabası önümüzde durdu ben ilk önce bizim için geldiklerini sanmıştım ama 8 polis önümüzden geçip bir barakanın kapısını kırıp içeri girdiler ve içerden 5 çocuk çıkardılar leş gibi koktuklarından anlaşılıyordu ki bunlarda sokakta yaşayan çocukları. Polisler oradan uzaklaştığı zaman ben ve raphael içeri daldık ve bir iki çocuğu saklanmış şekilde bulduk.
''Hey ! Gelin size zarar vermeyeceğim'' dedim.
''Ne oldu... Polisler neden arkadaşlarınızı aldı'' dedi raphael.
''Onlar bişeyler çalmışlar heralde'' dedi çocuk.
''Ne çalmışlar, siz gördünüz mü ?'' dedi raphael.
''Hayır... Ama altın kolye gibi şeyler çalmışlar'' dedi çocuk.
''Peki diğer arkadaşlarınız nerede kalıyorlar'' dedim.
Küçük çocuk bir adres verdi bizde dediği yere gittik çok kalabalıklardı gittiğimizde bizim çantaların orda olduğunu gördük başlarında bir adam vardı çanta içindeki eşyalara bakıyordu adamın yanında da 2 koruma vardı. Ben ve raphael direkt içeri daldık adamların üzerine yürüdük ve 2 koruma hemen silahlarına davrandı ama kıvrak hareketlerle silahları elinden alıp yere indirdik korumaları o sırada başlarında ki adam kendi silahını çekip geri geri yürümeye başladı.
''Kimsiniz siz ?'' dedi adam.
''Çantaları ver bizde çıkıp gidelim'' dedim.
''O öyle kolay değil'' dedi adam.
''Bence çok kolay'' dedim ve ayağına bir tane sıktım.
O sırada yerden bir koruma kalktı ve elindeki çakıyla bacağıma bir çizik attı raphael ani bir refleksle adamın göğsüne ateş etti. Başlarıda raphaele ateş etti ama raphaelin omzunu sıyırttı bende başlarına 2 el ateş ettim ve onu öldürdüm. Diğer koruma yerde baygındı, raphael öyle sert vurmuştu ki adamı bayıltmıştı. İkimizde şaşkınlık içinde birbirimize bakıyorduk raphaelin eli titriyordu, ben şoktaydım ve ne yapacağımı bilmiyordum arkada kanıt bırakmamak için diğer korumayı da öldürdük. Sonra çocukları tembihledik kimseye bişey anlatmasınlar diye, zaten çocukları zorla tutup hırsızlık, kapkaççılık falan yaptırıyorlarmış hepsini serbest bıraktık bizde fazla durmadan uzaklaştık biz biraz uzaklaştıktan sonra polis arabalarının oraya gittiğini gördük. Başımız belada mıydı yoksa değil miydi bilemedim ama ilk cinayeti işlemiştik, ilk kanı dökmüştük...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokak Çocuğu
Novela JuvenilKüçük yaşta ailesini kaybeden ve California'ya Babaannesinin yanına giden Steve 18 yaşına geldiği zaman babaannesinide kaybeder. Artık 5 parasızdır ve bir işte bulamayınca yasa dışı yollara başvurur. Yer altında bir sokak dövüşü organizasyonu yapıld...