➰12➰

5.5K 200 0
                                    

Multi; Asil

Hayatta en çok korktuğum şey diğer insanlar gibi ölüm, karanlık ve benzeri şeyler değildi.
Hayatta en çok korktuğum şey bu yaşadığım mutluluğun elbet bir gün bitecek olmasıydı.
Arel'in bana sunduğu bu bir günlük mutluluktan sonra neler olacağını biliyordum. Zaten ilgimi çeken Arel'e daha fazla kapılacağımı, fakat eve dönünce tekrar eski Arel olacağını da biliyordum. Beni gün geçtikçe daha çok etkiliyordu, kopmak zor geliyor, onsuz geçirdiğim günler sıkıcı gelmeye başlıyordu. Sahi, Arel'le sakin bir gün geçirebilecek miydik biz?
Oturup hiç bir şey olmamış gibi yaşantımıza geri dönebilecek miydik?

Bu gezinin amacı aşık olmadanda mutlu bir gün geçirebilmekti. Arkadaşça..
Fakat benim Arel'i bir arkadaş gibi görmediğim kesindi. Benim için bir arkadaştan daha fazlasıydı.
Hoşlanıyor muydum?
Hayır.
Peki ya Aşık?
Kesinlikle hayır.

Neydi o zaman bu? Gerçekten sadece ilgimi mi çekiyordu? Kötü çocuk sendromuna mı kapılıyordum?

Herneyse. Elbet bir gün bu hissettiklerim şekil alacaktı. Ve ben o günü iple çekiyordum.

"Yemeyi düşünüyor musun artık?" Diye azarlayıcı bir ses ayırdı beni düşüncelerimden. "Yemeyeceksen kalkalım"

Saatlerdir didiklediğim kahvaltı tabağıma bir bakış attım. Nedense bugünün bitecek olması bir anda içime oturmuş, iştahımı kesmişti.
Ama bunu umursamayıp, biteceğini bildiğim bu günü dolu dolu yaşamalıydım. Zirvesinde.

"Hayır, yiyeceğim." Diyerek kahvaltı tabağıma tekrar bakış atıp bir dilim peyniri ağzıma tıktım. Yanında domatesle..
Sizi bilmem ama, bu ikili benim favorimdi. Mevsim salatasından sonra tabi..

Hızlıca ikişer üçer kahvaltılıkları ağzıma tıkıp çayımıda yudumladıktan sonra, tabağımın bittiğini görüp ayaklanan Arel'e ayak uydurdum.

Otelden çıkıp, görevliyle birlikte bizi bekleyen arabaya yerleşmiş ilerlemeye başlamıştık.

"Nereye gidiyoruz?" Diye sordum dünki konuşmayı aklıma getirip. Bu sefer sadece bu soruyla yetinecektim.

"Alışveriş merkezine" diye yanıt verdi. Düne karşı daha kibardı. Tabii idda ettiği şeyi kanıtlayacak ya!

Verdiği cevaba karşı kafamda bir kaç soru işareti kalsada, sormamakta ısrarcıydım.
Alışveriş yapma ihtimali beni şaşırtsada üzerinde durmadım. Elbet yine beni şaşırtacak bir şey bulmuştur.

Garaja girip arabayı park ettikten sonra avm'ye hızlı bir giriş yapıp bir mağazaya yönelmiştik.

GS store mu?

"Buraya neden geldik?" Diye bir soru daha yönelttim istemsizce.

"Maça gideceğiz. Forma vb şeyler seç" diyip yanımdan uzaklaşmasıyla, bende bir askerin savaşa gidercesine bıraktığı bir etkiyle koşa koşa formalara yöneldim.

Forma ve bandana seçip hala formalardan birini seçmeye çalışan Arel'in yanına adımladım.

Karşıma iki tane forma çıkarttığında, bana fikrimi sormasına şaşırsamda bozuntuya vermeyip ikisine de bakınmaya başladım. Biri siyah forması iken diğeri sarıydı. Açıkcası sarı daha farklıydı fakat kesinlikle siyahın ona daha çok yakışacağından emindim.

"Kesinlikle siyah" dedim formaya dokunarak. Hem sarıda hiç yıldız yokken siyahta 4 yıldız vardı.

Kafasını sallayıp girmek üzere olduğum kabinin karşısındakine girerek kapısını kapattı.
Bende askılı tişörtümü çıkartıp üzerime siyah formayı giyerek kabinden çıktım. Arel benden hızlı davranıp çoktan aynanın karşısında yerini almıştı.

Sen Kal Bu GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin