➰11➰

5.9K 207 9
                                    

Multi: Arel Uluhan

Alışverişin geri kalan kısmında ne yapmış etmiş Arel'i ikna etmiş son denediğim elbiseyi almıştım. Fakat hala bir sorunumuz vardı..

"Ne yapıyorsun?" dedi Arel, günler öncesinden babamın bana verdiği kredi kartına bir bakış atarak.

"Imm." dedim düşünüyormuş gibi yapıp. Sonra kredi kartımı havaya kaldırıp, sahte bir heyecanla

"Ah! Doğru ya! Elbisemin parasını ödeyeceğim." diye şakıdım.

Arel'i sinir etmek adına yaptığım hareketler, onu sinir etmenin aksine güldürmüştü. Pişmiş kelle gibi sırıtmasının başka bir açıklaması olamazdı çünkü.
Ah, tamam! Pişmiş kelle gibi dediğime bakmayın, şuan harikulade bir şekilde gülümsüyordu. Kaybolan ince dudakları ve inci gibi dişleriyle pişmiş kelleye benzediği pek söylenemezdi, söylenmemeliydi.

"Helen" dedi eski ciddiyetine geri dönüp kaşlarını kaldırarak. Bunun anlamını biliyordum. 'Derhal dediğimi yap' bakışıydı. Fakat yapmayacaktım! Söz dinlemeyen ben, adeta bu kaba herifin her dediğini yapar olmuştum.

Kadın önümüzdeki yaşlı kadının işini hallettiğinde, Arel'e gülümseyip, bi adımla kadının karşısında ki yerimi aldım.

"Son kez Helen diyeceğim" dedi sinir dolu sesiyle. Gözlerim gözlerini bulduğunda, oflayarak elbiseyi kasaya koyup, her zaman ki gibi birbirlerini yiyen ikizlerin yanına yerleştim.

"Ne oldu?" diye sordu Aray düşen suratımı fark ettiğini göstermek amacıyla çenesini kaldırıp.

"Ne olacak! Her şeyi ben hallederimci arkadaşınız yine işime o koca burnunu soktu." dedim sinirimi yatıştırmaya çalışarak.

Eray Arel'den tarafa dönüp "Küçük bir burnu var" diye mırıldanırken, Aray "Ne yaptı?" diyip kardeşine,benimle alay ettiği için şamar atmıştı. Tam ensesine.

Eray'ı umursamayıp Aray'a olanları anlattım.
"Elbisemin parasını ödememe izin vermiyor"

Aray tam ağzını açıp bir şey diyecektiki Eray araya girip
"İyi yapmış." Dedi.

Aray'da bende ona 'Ne diyorsun be?!' Der gibi atarlı bir şekilde baktığımızda küçük bir kıkırtıyla devam etti.
"Kızım sen mal mısın? 3 erkeğin yanında ne diye cüzdanını açıyorsun? Ki Arel'in olduğu yerde hiç bir şekilde açmamalısın." Diye konuya açıklık getirdi.
Aray'da onaylarcasına kafasını salladığında oflayarak arkama yaslandım. Gerçekten şu mevzularda o kadar çok utanıyor ve o kadar çok daralıyordum ki! Ölüm anımda olsam bu kadar gerilmezdim şahsen.

Arel elbiseyi suratıma fırlatıp
"Giyin." Dediğin de, hepimiz nedenini öğrenmek isteyen bir suratla ona bakıyorduk.
Suratıma fırlatması konusuna da gelirsek, alıştım diyebiliriz. Yani suratıma bir şey fırlatmasına değil de, kaba hareketlerine.

"Burdan yemeğe geçeceğiz." Dedi oturduğum koltuktan beni kaldırıp kendi yerleşirken. Yüzüme bile bakmadan yine telefonuna eğildiğinde sinirle ayağına bastım.
"Ah!" Diye inlediğinde, gülümseyip
"Pardon, bilerek oldu!" Diyip kabinlere doğru ilerledim. Arkamda Eray ve Aray'ın kahkahalarını ve Arel'in homurtularını bırakarak.

Kabinde kıyafetimi giyip bileğimde ki tokayla saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım ve çantamda bulundurduğum göz kalemimle gözüme koyu bir kalem çektim.

Ayağıma bugün siyah topuklularımı giydiğim için bin kez daha aklıma teşekkür ettikten sonra kabinden çıkıp her zaman ki hallerini almış çocukların karşısında dikildim.

Arel göz ucuyla bakıp ayaklanarak giderken Eray uzunca bir süre süzüp onayladığını söyleyerek Arel'in arkasından ilerlemeye başlamıştı.
Aray'la baş başa kaldığımızı anladığımda 'hadi' dercesine kafamı sallayıp kalkmaya hiç niyeti yokmuş gibi yayıldığı koltuktan onu zorla kaldırdım.

Sen Kal Bu GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin