➰15➰

5K 199 16
                                    

Multi; Arel Uluhan.

Büyüyeceğiz inşallah ben öyle inanıyorum, bu yüzden yazmaya devam ediyorum.
Hepinize iyi okumalar;)))

Mükemmel geçen bir günün son dakikalarınıda boktan geçirmek zorunda mıydım ? Diğer günlerden farklı bir saniyesinde bile kusuru olmayan bir gün yaşayamayacak mıydım ben ya ? Ölmeden önce yapılacaklar listemin ilk maddesini bile yapamıyorsam  geriye kalanları nasıl yaparım bilmiyorum açıkcası.

- Başını yastığa koyduğunda bugün çok güzeldi de.

-hiç oturmadan bir günü tamamla

-Bir kötü çocuğa aşık ol.

-Bir düşman edin ve onu yen.

Son olarakta
-Baban ve anneni barıştır.

Bir liste bu kadar basitti işte. Ne vardı bunları yapamayacak ?

Ne mi var ? Ne var bilmem fakat ne yok bilirim !

Bende şans!!

İlk öpücüğümün hoyratça alınması ve alındıktan sonra kapı dışarı edilmem adil değildi. Bende normal genç kızlar gibi ilk öpücüğümün sevdiğim adamdan ve romantik bir şekilde alınmasını isterdim tabikide. Ah ama bakın ki bende o küçük şans bile yoktu.
Şuan yanımda arabayı süren Arel'in üzerine atlayacak gibi hissetmem normal miydi? Bence normaldi.

Sabah kalkar kalkmaz yanıma gelip, beş karış suratla 'hadi gidiyoruz' dediği anlar aklıma geldikçe kendimi dizginlemeye çalışmam daha da güçleşiyordu.

Onda neyin ilgimi çektiğini bilmiyordum. Belki umursamazlığı, belkide yürürken bile insanların ona korkuyla bakıyor olmasıydı. Evet korkuyla. Arel tanıdıkça iyi biri gibi dursada dışarıdan acımasız biri gibi düşünülüyordu. Bunu da bana Yaprak söylemişti.

Tamam kaba ve huysuz biriydi fakat acımasız değildi. Yada öyleydi. Bilemiyorum, onu ne kadar tanıyordum ki?

İlk öpücüğümü almadığımı söyledikten 5 dakika sonra dudaklarıma yapışarak ilk öpücüğümü hoyratça alması acımasızlık değilde neydi?

Hayır alıyorsun bari güzel bi kelime bir şey et değil mi? Ne diye dışarı çık diye kızıyorsun ki? Ne yaptıysam artık! Yine suçlu ben olmuştum!

Uzun bir yolculuğun ardından saat akşam 8-9 gibi eve girdiğim de kapıda bekleyen bir adet Emir beklemiyordum açıkcası. Arel'in arabayı durdurup bana bir kelime dahi etmemesi sinirlerimi yeterince bozmuşken birde Emir'in hesap sormalarını çekemezdim.
Sanki Arel kapının diğer tarafındaymış gibi sertçe çarptığımda içim bir nebze olsun rahatlamıştı. Tamam kapının diğer tarafında olmasada, arabayla sokakta benim içeri girmemi beklediğini biliyordum. Bir nevi suratına çarpmıştım yani.

"Neyin var?" Diyerek odama kadar beni takip etti Emir.

"Sonra konuşuruz." Dedim çantalarımı o tarafa bu tarafa savururken.

"Şimdi" dedi alttan alttan mesaj vererek. Verdiği mesaj da konuş yoksa konuşturmasını bilirimdi.

"Banyo yapacağım Emir! Sonra!" Dedim kızgınca.
Zaten sinirliydim birde başkasının üzerime gelmesini çekemezdim.

Sen Kal Bu GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin