➰16➰

4.7K 194 11
                                    

İnanın böyle beğeniler yorumlar olmayınca insan bir süre sonra kendi kurgusundan bile sıkılıyor. Daha fazla bekletmeyeyim dedim böyle kısa ve sıkıcı bir bölüm yazdım. Sadece yeni bir karakter daha ekledim işte. Arel ve Helen için hemen de aralarında bir şeyler oldu diye düşünmeyin sadece asıl olaylara gelebilmem için onların birbirlerini sahiplenmeleri gerek. Neyse fazla uzatmayayım diyeceklerim bu kadar.

İyi okumalar :))

"Ciddi olamazsın!"

Gerçekten mi? Şu sorudan acayip bir negatif enerji alıyordum. Ne biçim bir soruydu ya bu?

Derin'in suratına 'asıl sen ciddi misin?' Der gibi bakıp makyajımı yapmaya devam ettim. Saatlerdir aynı konudan bıkmaya başlamıştım.

Dudak kalemimi ve rujumuda sürdükten sonra boy aynasından tam görüntüme bakıp, kendimi onayladım.

Siyah dar pantolon onun üzerine bordo, göbeği açık bir lakos ve uzun siyah bir yelek giymiştim.

"Yani sen bana diyorsun ki, Arel dün önce seni altına edecek kadar korkuttu, sonrada kendine çekip 'Benimsin' dedi" dedi gülerek.
"Gerçekten çok şakacısın" diye de devam etti.
Şaka mı? Şaka yapara benzer bir halim mi vardı benim be!
Ellerim ayaklarım titriyordu resmen. Arel Uluhan beni sahipleniyordu! Bu demek oluyordu ki düşmanlarım olacaktı ve kısıtlanacaktım. Yani hikayelerde genelde böyle olurdu.

Sanırım çok hızlı kalp çarpıntısından ölecektim ve Derin hala bana şaka yapıyorsun diyip duruyordu.
Neredeyse 1 saattir Derin'i buna inandırmaya çalışıyordum.

"Şaka yapmıyorum Derin. Daha kaç kez söyleyeceğim" dedim artık sinirlendiğimi belli etmek adına sertçe.
Çatık kaşlarımı görünce "Sen ciddisin" diyerek oturduğu yataktan fırladı.

"Ah" dedim sahtece gülümseyerek
"Nasılda hemen anladın"

İrisleri büyüdüğünde korkuyla ona baktım.
"İyi misin?"

"Tanrım!" Dedi kocaman gülümseyerek.
"Bizim öküz Arel resmen seni sahiplenmiş!"

"Bende saatlerdir aynı şeyi anlatıyorum ya" dedim gözlerimi devirip  çantamı omzuma asarken.
Oda bana ayak uydurup çantasını aldı ve peşime takıldı.

"Buna inanması zor. Yani Arel Uluhan kızları bir taraflarına takmamasıyla meşhurdu. İşini halledecek kadar önem verirdi sadece." Dedi düşünür gibi kafasını kaşıtırken.

"Aranızda özel bir şey mi geçti?" Diye şap diye de sordu düşündüğü şeyi.

"Özel bir şey derken?"

"Duygusal açıdan."

Kafamla onaylayıp kapılarını açtığı arabaya yerleştim. Oda yerleştiğinde
"Ona güveniyorum ve sanırım bu onu etkiliyor" dedim gülerek.
Gerçekten Arel'i ilk gördüğüm andan beri ona güveniyordum. Yani umursamaz ve kaba biri gibi dursada güvenilmeyecek biri değildi. Yaşadığı şeyler ona dürüstlüğü ve beraberinde güvenin önemini anlatmıştı. Umursamaz olsada bu bazı konular haricinde geçerliydi. Güven onun için değerliydi. En azından bir süredir bunun farkındaydım. Daha öncesinde güvensemde izinsizce ilk öpücüğümü aldığı sıralarda güvenim sarsılmıştı. Beni diğerleri gibi boş görmüyor olması ayriyetten güvenimin temellerini sağlamlaştırmıştı da.

"Haklısın. Büyük ihtimalle bu onun hoşuna gidiyordur." Dedi kafasıyla onaylayarak.
"Yada gerçekten senden hoşlanıyor."

"Saçmalama. Arel gibi bir çocuğun benden hoşlanabileceğini sanmıyorum." Dedim omuz silkerek. "Aramızdaki sadece güven meselesi"

Sen Kal Bu GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin