GK-10

55.9K 2.7K 264
                                    

"Toprak Bey bana bununla ilgili birşey söylemedi. Dedim hemen.İnanmak istemiyordum.Beynim bunu kabul etmeyi reddediyordu.Sonuçta Toprağın yanından geliyordum.Beni kovduğunu neden o söylememişti bana ? Bu Topraktı.Kendi işini kendi hallederdi.Benim tanıdığım Toprak gözlerimin içine bakıp "Kovuldun. Derdi.Yanlış mı tanımıştım ?

"Ben yalan mı söylüyorum yani ? Dedi Sevil hanım.

"Hayır.Sadece.Ben Toprak Beyin bana söylememiş olmasına anlam veremiyorum.

"O evin işlerine karışmaz.Evin hanımı benim.Tenezzül etmemiştir.Beni arayıp kendisi onayladı.Ayrıca geçici olarak Toprağın asistanlığınıda yapıyordun.Artık ona da gerek kalmadı.Sana emeklerin için teşekkürler.Eşyalarını Yarene hazırlattım.i

Bir an önce benden kurtulmak istiyordu.Bu gözlerindende konuşma üslubundanda oldukça belliydi.Ama neden ? Bir anda ne olmuştu da Toprakla olan bütün bağımı kopartmaya çalışıyordu.

"Neden? Dedim sesimin çıktığı kadar.

"Çünkü ben böyle uygun gördüm.

"Bana geçerli bir sebep sunmak zorundasınız.

"Hayır.Öyle bir zorunluluğum yok.

Ah kimin annesi ama !!!

"Çık git artık bu evden.Çık Toprağın hayatından.Çık hayatımızdan Dedi Beste ayağa kalkıp.
Bir anda üzerine atlayıp o kahverengi saçlarını yolmak istedim.Ona ne oluyordu şimdi ? Derin derin nefes alırken "Sen karışma. Dedim. Kendimi kontrol altında tutmaya çalışıyordum çünkü kontrolümü kaybetmeme çok az kalmıştı.

"Sen değil siz diyeceksin.Senin kalitende bir insan bana sen diye hitap edemez. Dedi aynı küçümseyici tavrıyla.Artık susmayacaktım.

"Sen kimsin ?Ne kalitesinden bahsediyorsun ? Sana acıyorum.dedim.Bir anda onunla ilgili aklıma ne geldiyse söyledim.Bence acınacak haldeydi.Toprak onu istemediği halde peşinde dolanıyordu.Onu istememesinide bir hizmetçiye bana bağlıyordu.Zavallı.

Bestenin yeşil gözleri bir anda öfkeyle parladı.Hanımefendiliğinden taviz verecek olsa üzerime atlayacaktı.

"Ne dedin sen ? Dedi Beste.

"Laflarına dikkat et Güneş.Evimdeki misafirle böyle konuşamazsın. Dedi Sevil Hanım.

"Kovulduğuma göre kimle nasıl konuşacağıma ben karar veririm Sevil Hanım.Ayrıca Beste.Canın cehenneme.

Evet.Artık sakin değildim.Beni bu duruma getirdikleri için kendileri ile gurur duymaları gerekiyordu.Onlar arkamdan saydırırken ben odayı terkettim.Merdivenlerden indiğimde bavulumun mutfağın önündeki küçük avluda durduğunu gördüm.Önce mutfağa girdim.Kızlar beni görünce işlerini bırakıp yanıma geldiler.Yaren gözleri dolu dolu ellerimi tuttu.Herkesin benden önce haberi olmuştu demekki.Yaren aradığında niye söylememişti ? Neden en son ben duymuştum.Ama uzatmadım.

"Güneş.Ben üzgünüm.Bavulunu ben hazırladım.O kadar içime battı ki .

"Boşver.Böyle olması gerekiyormuş demek ki.

"Nerede kalacaksın ? Kapadokyaya geri mi döneceksin ?

"Bilmiyorum.Çok ani oldu.Ama bir şekilde başımın çaresine bakarım ben merak etme.

Teker teker herkesle vedalaştım.Belki çok uzun kalmamıştım ama alışmıştım yinede.Sanki hep burada kalacakmışım gibi geliyordu.Ne aptallık.Evden ayrılmadan önce son kez benim ve Toprağın odasının olduğu kata çıktım.O kahvaltı yetiştirmek kahve götürmek için turladığım kata.Geldiğim ilk gün karşımda duran siyah kapının neden diğer kapılar gibi beyaz değil de siyah olduğunu merak etmiştim.Ama şimdi o kadar iyi biliyordum ki siyah olmaması tuhafıma giderdi.Siyah kapıya doğru yürüdüm.Yürürken gözlerimden akan yaşların sebebini bir tek kalbim biliyordu.Mantığımın onaylamamasına, aklımın "zaten bunun böyle biteceği belliydi. "demesine rağmen.Odaya ulaşınca yavaşça kapıyı açtım.Son kez baktım.Baktım.Toprağı uyandırmaya çalıştığımda Toprağın uyku sersemliği ile beni gövdesinin altına hapsettiği , kesilen elimi sardığı yatağa , her gece kahvesini koyduğum çalışma masasına.Yatağının üzerine oturup başımı elimin arasına aldım ve hıçkırarak ağlamaya başladım.Ama buradan gideceğim için ağlamadım.Sadece yaptığım ve hissettiğim aptallığa ağladım.Hayatım zaten hiçbir zaman kolay olmamıştı.Birde dünyanın en zor hatta imkansız adamına aşık olmuştum.Tam bir psikopat , tam bir kötü çocuk olan patronuma.Bu sefer gerçektende ne olduğu belli olmayan sert bir kayaya toslamıştım.Yatağın kenarında duran t-shirtü elime aldım.Toprağın şık giydiği siyah V yaka t-shirtüydü bu.T-shirtü burnuma götürdüğümde burnuma dolan Toprağa has koku içimde daha da ağlama isteği yarattı.Yataktan kalkıp gözyaşlarımı sildim.Topraktan almam gereken bir cevap vardı.Ama nedense annesini onaylayacak gibiydi.Bana ne demişti şirketten çıkarken ? "Beni bekleme.Odanın kapısını gürültüyle kapattım. Aşağı kata indiğimde bavulumu alıp evden çıkarken Zeynep'in kenardan gülerek bana baktığını gördüm.Ona nefret dolu bakışlarımdan birini atıp evden çıktım.Ne sanıyordu ? Bestede bu da çatlaktı.Sanki Toprakla arasındaki engel benmişim gibi davranıyorlardı.Asıl engel Toprağın kendisiydi.Haberleri yoktu. Evin önündeki korudan geçip yalının büyük kapısından çıktım.Büyüleyici beyaz yalı arkamdan el sallarken bu evden ayrılmanın içime düşürdüğü ateş kolay kolay söneceğe benzemiyordu.Aslında evin ihtişamı yada buradan aldığım yüklü maaş değildi beni üzen.Toprağın yanında onun yakınında olmamın tek yolunun onun hizmetçisi ya da çalışanı olmam olduğunu biliyordum.Onun gibilerin yanına benim gibiler yaklaşamazdı bile.Yinede ben Toprağın kokusunu buram buram içime çekmiş , onun ellerini bile tutmuştum.Daha fazla ne olabilirdi ki zaten ? Onunla ilgili hayaller kurarken aklım neredeydi benim ? Herşeyin bir sonu vardı.Bende Toprak hikâyemin sonuna gelmiştim.Gözlerimden süzülen yaşlara inat yalıya arkamı dönüp ana caddeye yöneldim.Bir taksi çevirip şirketin adresini verdim.Taksi giderken ellerimin titremesine ve kalbimin atmasına engel olamadım.Ne kadar ona veda etmiş gibi olsamda onun ne diyeceğinide çok merak ediyordum.Tabi bir hizmetçi için annesinin kararına karşı geleceğini de hiç sanmıyordum.Taksici arabayı durdurunca inip hızla şirkete girdim.Öfkeliydim.Herkese.En çokta hayata ve beni kendine aşık ettiği için Toprağa.Asansöre binip yönetici katında indim.Toprağın kapısının önüne gittiğimde tüm cesaretim uçup gitmişti.Yavaşça kapıyı çaldım.

GÜNEŞİN KARANLIĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin