Öfke.Şuan iliklerime kadar hissettiğim , göz bebeklerime kadar işleyen tek duygu.Çok sık bedenimi başka duyguların esiri haline getirse de en büyük yeri kendi kaplıyormuş meğer.Şuan dışarı çıkmayı bekleyen bir volkan gibi patlayacak olan sinirlerim yıllardır içimde gizlenen ve bende olmadığına inandığım kıskançlık duygusuna aşırı derecede baskı uygularken gözümün önündeki görüntüye daha fazla dayanabileceğimi sanmıyordum.Toprak bu sefer çok ileri gitmiş , kalbimi yine paramparça etmişti.Ama bu sefer kalbimin yaralarını sarmak için ona yalvarmayacak , ona sarılmayı arzulamayacak , kenarda köşede oturup gözyaşı dökmeyecektim.Bu sefer benim sınırlarımı her seferinde umarsızca zorlayan bu adamın sınırlarını yerle bir edecek , onu hiç görmediği bir yüzümle karşılaştıracaktım.Ve bunu yaparken en büyük yarayı yine ben alacaktım.
Ellerim titrerken gözlerime dolan gözyaşlarını yok sayıp yumruğumu sıktım.Şuan ikisininde tam karşısında duruyor , sadece Toprağın gözlerinin içine bakıyordum.Belki bir parça utanç , belki bir parça pişmanlık , belki bir parça üzüntü görürüm diye.Ama onun gözlerine hakim olan duygu aynıydı.Onunla ilk karşılaştığımda da böyle bakıyordu gözleri.Ve eminim onu son görüşümdede böyle bakacaktı.Meydan okurcasına ve korkusuzca.Ben anlık şaşkınlık ve kırıklığı üzerimden atmaya çalışırken Toprak elini omzuna attığı kızla birlikte beni kapının önünde öylece bırakıp geniş salona yöneldiğinde gözlerimi yumup bir az sakinleşmeyi umdum.Kız salonu dolduran topuk sesleriyle birlikte koltuklardan birine otururken Toprakta hemen yanına geçti.
"Vay canına.Evinde en az senin kadar enteresan. Dedi Kız evi incelerken o iğrenç ses tonu ve mıymıntı konuşmasıyla.Toprak cevap vermedi.Toprak cevap vermeyince kız Toprağa yaklaşıp gömleğinin yakasıyla oynamaya başladı.Toprakta yavaş yavaş ona yaklaşmaya başlarken hemen odaya girip Toprağın önüne dikildim.Resmen elim ayağım titriyordu.
"Toprak. Diyebildim sadece.
"Ne ? Dedi Toprak duygusuzca kızdan ayrılırken.Kız ise gözlerini kısmıştı.
"Bu ne demek oluyor ? Dedim sakin tutmaya çalıştığım sesimle.
"Ne demek oluyor derken ?
"Ne işi var bu kızın burada ? Ne yapıyorsun sen ? Dedim soğukkanlı ve ruhsuz hareketlerine karşı.
Kız bana tuhaf ve rahatsız edici bir bakış attıktan sonra Toprağa döndü.
"Tatlım bu kız kim ya ?
Kızın bu sözü üzerine gözlerimi Topraktan çekip kıza rahatsız edici bir bakışı attım.
"Hizmetçi. Dedi Toprak."Sadece bir hizmetçi.Ve şimdi bize içecek birşeyler getirecek.Öyle değil mi Güneş ? Dedi Toprak alayla sırıtırken.Ben ise sinirimden adeta kuduruyordum ve bu Toprağın çok hoşuna gidiyordu.Bunu alay kokan bakışlarında net olarak görebiliyordum.
"İçecek birşeyler öyle mi ? Dedim tüm sinirime rağmen Toprağa gülümserken.
"Evet. Dedi Toprakta tebessüm edip.
"Tamam. Dedim ve Toprağın içki şişelerinin bulunduğu gümüşlüğe doğru sakince yürüyüp oradan iki kristal bardak aldım.Ben elimdeki bardakları koltuğun hemen karşısındaki sehpanın üzerine koyup yüzüme saçma bir gülümseme yerleştirirken Toprak gayet ciddi bir şekilde hareketlerimi takip ediyordu.Bu delici bakışların altında viski şişesini açıp iki kadehede eşit şekilde doldurdum.İki kadehide elime alıp yüzümdeki gülümsemeyi soldurdum ve bir kadehi Toprağın bir kadehi kızın üstüne bocaladım.Kız hemen cırlayarak ayağa kalkarken Toprakta hem şaşırmış hem de kızmıştı.
"Ne yapıyorsun sen ? Mahvettin elbisemi. Dedi Kız.
"Ne yapıyorsun ? Dedi Toprakta kolumdan kuvvetlice tutup.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞİN KARANLIĞI
Ficção AdolescenteOkuduğunuz bütün hikayeleri unutun !! Bu Güneşin Karanlığı.Gece kadar karanlık Toprakla , gün ışığı kadar aydınlık Güneşin hikayesi. Sert ,güçlü,ulaşılmaz, zengin ve yakışıklı.İstediği herşeye fazlasıyla sahip.Fazlasıyla zor ve anlaşılmaz.Bazen kork...