Seni üzenden sıyrıl , sana mutluluk getirene sarıl.
"Git başımdan. Dedim sinirle.
"Yapamıyorsun Deniz.O sos öyle yapılmaz.Bırakta ben yapayım. Dedi bay bilmiş.Siz anladınız kim olduğunu.Doğru cevap Emre Sayer.
"Hiçte bile.Gayette güzel yapıyorum.
Emreyle yaşadığımız büyülü anın ardından tam 1 ay geçti.Yani yaklaşık 1 aydır beraberiz.Peki ya değişen çok birşey var mı ? Hayır.O hala eski umursamaz , gıcık ve buz dolabı Emre.Ben ise hala aynı sözünü esirgemeyen asi kızım.Hala sürekli kavga edip birbirimize laf sokuyoruz.Değişen tek şey Emrenin çok konuştuğum zaman ya da hoşuna gitmeyen birşey söylediğim zaman beni dan diye öpmesi.Bir anda konudan uzaklaşıp , ne söyleyeceğimi unutup domates gibi kıpkırmızı oluyorum.Hala beni öpmesine alışamadım.Hala ilkindeki gibi kalbim çıkacak gibi atmaya ve başım dönmeye devam ediyor.
Şimdi Emrenin mutfağında birlikte yemek yapıyorduk.Kendisi mutfaktada bir harikaydı.Ve o bitmez tükenmez egosu burada da sahnedeydi."Tamam.Herşeyi sen yap yardım etmiyorum. Deyip mutfaktan çıktı.
Elimdeki tabağı kenara bırakıp peşinden gittim.Eline televizyon kumandasını alıp karizmatik şekilde koltuğa gömüldü.Ona bir süre sadece baktım.O ise dönüp bu kız niye bana öküz gibi bakıyor demedi.Ruhsuzca televizyona bakmaya devam edince gözlerimi devirip dikkatini çekmek için yalandan öksürdüm.Yine bana dönmedi.Nasıl bu kadar tepkisizdi ?
"Emreee. Dedim sonunda.
"Ne var ?
"Gel bana yardım et yoksa tek lokma yiyemezsin.
"Tamam yemem.
"Yardım etmiyorsun yani.
"Sen herşeyin en iyisini biliyorsun ya.Git ne yapıyorsan yap.Yardımıma ihtiyacın yok. Dedi buz gibi sesiyle.
"Tamam.O zaman ben gidiyorum.Kendi evimde istediğim gibi yaparım yemeğimi. Dedim kapıya giderken.Demir gibi kuvvetli bir el bileğimi tutunca olduğum yerde durdum.Nasıl bu kadar hızlı gelmişti yanıma ? Beni kendine doğru çekip duvara yasladı.Beni ellerinin arasına hapsedince nerden nefes alacağımı unuttum.Ah ! Ne zaman alışacaktım ?
"Herşeyi bilemezsin. Diye fısıldadı.
"Sende.
"Gitme.Dışarıdan birşey söyleriz.
"Neden beraber birşey yapamıyoruz ki ? Diye hayıflandım.
"Yapıyoruz .dedi.
Anlamadan , ablak ablak suratına bakarken Emre dudaklarımızı birleştirdi.Dudaklarımız iç içe geçerken gülümsememe engel olamadım ve karşılık vermeye başladım.Her kavganın sonunda onu öperken buluyordum kendimi.Dudaklarımız ayrılınca elimden tuttu ve beni salona doğru götürmeye başladı.İtiraz etmeden peşinden gittim.Koltuğa oturtup kafamı omzuna yasladı.Bu pozisyonda yaşlanmayı dileyebilirdim.Onun kokusuyla onun kollarında ölmeyi bile dileyebilirdim.Bir süre bu pozisyonda kaldık ve televizyondaki filme baktık.Film komediydi.Bir ara sevişme sahnesi çıkınca rahatsız oldum ve Emreyle göz göze olmadığım için şükrettim.Ayıp yani.Kızla oğlanın soyunup yatağa gidene kadar öpüşmesini izlemek zorundaymıydık Allah aşkına ? Emrenin ve benim tek kelime etmememizle o sahneyi de atlattık.Film bitince kolumdaki saate baktım.Saat 11 di.
"Ben artık eve gideyim.
"Gitme.
"Gitmem lazım.Hem yarın iş var patron. Dedim gülerken.
"Bende kal.Yarın beraber gideriz.
"Saçmalama.Burada falan kalamam.
"Neden ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ENİŞTEMİN KARDEŞİ
Chick-LitEğlenceli, masum ama bir o kadarda asi Denizle Umursamaz , sert, ve yakışıklı Emre'nin eğlenceli , samimi ve sürtüşmeli aşk hikayesi. Onların hayatlarını birbirirlerine aşık olan abla ve abileri değiştirdi.Onlar "En büyük aşklar kavgayla başlar. s...