"Sonuçta beni uçurumdan aşağı itsen düşene kadar aklımdaki tek şey sırtıma değen ellerin olurdu.
Telefonun mesaj bölümünü kapatıp hemen Emre'yi aradım.Onu tepkisini duyarak sesini hissederek azarlamalıydım. İlk çalışta açtı ama cevap vermedi.
"Bana böyle birşey yapmadığını söyle Emre. Yoksa ölümlerden ölüm beğen.
"Tamam. Seçenekler ne ?
"Yaptın yani.
"Evet.
"Ya sen aptal mısın ? Böyle bir yalanı neden söyledin ? Ben torpil söz konusu olmasın diye Sudenin senin abinle evli olduğunu bile söylemezken sen bunu neden yaptın ?
"Sana arabadan inmemeni söylediğimde beni dinlemeliydin.
Dedi hala ifadesiz tuttuğu sesiyle.Ah!! Ben burada delirirken onun bu kadar sakin olması tüm sinirim sistemimi alt üst ediyordu.
"Ben seni dinlemek zorunda değilim. Sana pekala da Hayır diyebilirim.Ben annemi babamı dinlemiyorum sen kimsin ki ?
"Bu konuşmayı yarın yapsak. Gerçekten yorgunum.
"Hayır şimdi konuşacağız. Dememle telefon suratıma kapandı." Aptal !! Diye bağırıp telefonu yatağa fırlatınca annem kapıyı açıp endişeyle ne olduğunu sordu.Onu geçiştirip günün sonunda yatmaktan büyük zevk aldığım rahat yatağıma gömüldüm.Ama vücudum sinirden gerilemişti ve yatağa yatmak bile rahatlatmıyordu. Yarın ona telefonun yüzüme kapatmanın ne olduğunu , yalan söylemenin bedelini ödetecektim. Ayrıca kim olduğunu da hatırlatacaktım.
Yorgun olmama rağmen sağa sola dönmekten bir türlü uyuyamamıştım.Hala böyle bir şeyi nasıl yaptığını düşünüyor , kafamın içinde o her zaman havalı ve güzel duran kahverengi saçlarını kökünden koparttığımı düşlüyordum.Neyseki birkaç dakika sonra uyku yorgun bedenimi etkisi altına aldı .
Her zaman ki gibi alarmın tat kaçıran sesiyle uyandığımda vücudum biraz daha uyku için direniyordu ama bugün ağzının payını vermem gereken biri vardı. Kalkıp saks mavisi bir tulum giydim. Saçlarımı açıp içinde sadece rimel ve ruj bulunacak kadar hafif bir makyaj yaptım. Evden çıkıp taksiye atladım ve Duruya hızlı bir mesaj attım. Onu da bir süre görmesem iyi olurdu.Bu duruma düşmemde ki katkısı göz ardı edilemezdi. Şirkete varınca kimseye Günaydın bile demeden odaya çıktım. Ama odada beni bekleyen ifadesiz bir Emre Sayer yoktu. Kendime pompaladığım gaza ara verip bir sandalyeye oturdum ve kafamda Emreye türlü işkenceler uyguladım. Yarım saat sonra mükemmel bedeniyle odaya giriş yaptı.Ona en ölümcül bakışlarımı yollarken o her zaman ki gibiydi. Gözleri bir kere bile bana bakmamıştı.Havalı bir şekilde sandalyeye oturup laptopunu açtı ve hafif kıstığı gözleriyle laptop ekranına odaklandı. Şimdi de ben yokmuşum gibi davranıyordu hissiz adam.Bana dönmesi için dakikalarca yüzüne baktım ama dönmedi.Bakışları bir kez bile beni bulmamıştı.
"Ne yapıyorsun ? Dedim inanamayarak
"Çalışıyorum. Dedi ruhsuz sesiyle.
"Konuşmamız gerekmiyor mu sence ?
"Hayır. Çalışmamız gerekiyor.Senden istediğim fizibilite raporları hazır mı ?
"Hayır değil. Kendini işe vererek ve gözlerini gözlerimden kaçırarak bu konuyu geçiştiremezsin.
"Birşeyden kaçtığım yok.Ne söyleyeceksen söyle. Sonrada raporları neden hazırlamadığını açıkla.
"Bana ceza vermek için patronun kızına sevgili olduğumuzu söylemekte ne demek ? Öncelikle sen bana bunu açıkla bakalım.Bu yalanın sebebi ne ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ENİŞTEMİN KARDEŞİ
ChickLitEğlenceli, masum ama bir o kadarda asi Denizle Umursamaz , sert, ve yakışıklı Emre'nin eğlenceli , samimi ve sürtüşmeli aşk hikayesi. Onların hayatlarını birbirirlerine aşık olan abla ve abileri değiştirdi.Onlar "En büyük aşklar kavgayla başlar. s...