Masada oluşan ufak bir sessizlikten sonra Tunç uflayarak sessizliği bozdu.Ben ise Emreye salak aşık modunda bakmaya devam ediyordum.İstemsizce mutlu olmuştum.Tarafımda olması ve beni anlamaya çalışması güzeldi.Tunçun tekrar uflamasıyla ikimizde ona döndük.
"Bakın beni anlamıyorsunuz.Ben evlenemem.Benden ne baba ne de koca olur."
"Bunu niye önceden düşünmüyorsun peki ? Ha pardon.O zaman uçkurunun peşine düşmüştün değil mi ?" Dedim Tunça tiksinç bakışlar atarken.Tunç ise bana dönmedi bile.Emreden destek almak istercesine onun gözlerine bakıp ellerini masaya koydu.
"Sen her yattığın kızla evleniyor musun Emre ?"
Ben hem utanç hemde şaşkınlıkla bakışlarımı Emreye çevirirken Emrede ruhsuz bakışlarını Tunça çevirdi.Sanki o böyle şeylerin konusulmasından hiç utanmıyordu.
"Ben kimseyi hamile bırakmıyorum.Şuanda ki durumun ne kadar önemli olduğunu göremiyor musun ? Ortada bir can var lan.Bir can.Senin canından bir parça." Dedi Emre.Bunun üzerine gözlerini tekrar Tunç'a çevirmişti.
"Olabilir.Babası tarafından istenmeyen tek çocuk olmayacak."
"Ya seni parçalarım biliyorsun değil mi ? diyip hınçla ayağa kalktım.Emre ise ellerini ellerimin arasına geçirip tebessüm etti.O böyle yapınca hızla yerime oturdum.
"Bakın. Dedi Tunç. "Şuan ne yapıyorsunuz bilmiyorum.Anlamıyorum da benden gerçekten ne istiyorsunuz ? Dediğinde ağzımı açtım ve bir sürü söze ev sahipliği yapan zihnimdeki kötü ne kadar söz varsa ortaya saçmaya hazırlandım.Ama Emre beni sessiz bir şekilde gözleriyle uyardı ve fısıldadı.
"Sen dur lütfen.Ben konuşmak istiyorum."
Emre'nin büyük bir özgüvenle kurduğu itiraz kabul etmez sözden sonra memnuniyetsizce kafamı sallayıp restorantın sandalyesine iyice yaslanıp ellerimi göğsümde bağladım.Ve bunu yaparken gözlerimi kısmış , bakışlarımı Tunç'a çevirmiştim.Suşmuş olabilirdim ama bu sonsuza kadar sürmeyecekti.Bu susuşum Tunç'un o saçmalıklarla dolu cümlelerinin arasına saçma bir söz daha ekleyişine kadar sürecekti.
"Senden onunla evlenmeni ne ben ne de Deniz beklemiyoruz zaten." Diye başladı Emre söze.Ben ise hemen itiraz ettim.
"Kendi adına konuş.Ben gayette bekliyorum." Dedim hızlıca.O Tunç birkaç para tomarıyla ya da birkaç hafta çocuğu ziyaretle yırtamayacaktı bu işten.Buna izin vermeyecektim.Evlilikten bu kadar korkan bu adam Durunun gözyaşlarının ve hayal kırıklıklarının bedelini medeni özgürlüğünü kaybederek ve prangalanarak ödeyecekti.
"Deniz.Lütfen hayatım." Dedi Emre hiddetli bir şekilde.Ama yanımızda Tunç olduğu için ileri gidemiyor , sakin kalmaya ve bana hiç olmadığı kadar nazik davranmaya çalışıyordu.Ben bakışlarımı ondan çekip nefesimi hızla dışarı verdiğimde Emre devam etti.Benim aksine kontrollü ve sakin ilerliyordu.Ama ben Tunç'un böyle bir yaklaşımı hakkettiğine hala inanmıyordum.
"Dediğim gibi." Diye toparladı lafı Emre. " Senden evlenmeni beklemiyorum.Ama bu çocuğun mesuliyetini en iyi şekilde almalısın.Duru bunun altından tek başına kalkamaz."
Tunç elini saçlarına geçirip tekrar nefes verdi.Ben ise ona iğrenç bir mahlukmuş gibi bakmaya devam ediyordum.O da bunun farkında olacak ki gözleri bana hiç değmiyordu.
"Bu durum buraya nasıl geldi bilmiyorum.Ama ben evliliğe hazır olmadığım gibi baba olmaya da hazır değilim.Hem o çocuğa da yazık."
"Emin ol.Duru'da anne olmaya hazır değildi.Ayrıca ben çocuğuna senin gibi aşağılık bir baba hayal etmediğinden de adım gibi eminim." Dedim yine kendimi tutamayarak.Tunç ise bana döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ENİŞTEMİN KARDEŞİ
ChickLitEğlenceli, masum ama bir o kadarda asi Denizle Umursamaz , sert, ve yakışıklı Emre'nin eğlenceli , samimi ve sürtüşmeli aşk hikayesi. Onların hayatlarını birbirirlerine aşık olan abla ve abileri değiştirdi.Onlar "En büyük aşklar kavgayla başlar. s...