Bölüm 9: Ormandaki Yer

87 14 0
                                    

Krius ve tecrübeliler ekibi önde, onların tabiriyle biz 'Reddedenler ekibi' arkada olmak üzere onlarca kişi bugün zar zor bulduğumuz o mavi kapıdan çıkıp son derece ıssız bir yoldan ormanın içine daldık. Mavi kapıya kadar nasıl ulaştığımızı bile hatırlamazken aramızdan kim olursa olsun onu yola bıraksak ormanın bu kısmını asla bulamazdı.Böylece arkadaşlarım ve ben fısıltılarla aramızda kritik yaparken buranın gizli bir geçit olabileceğine karar verdik.


"Baksanıza, sanki daha önce ayak basılmamış gibi her yer yaprak, ağaç, ot, böcek falan yahu. Yok burası kesin gizli bir yer." diye sesli düşündü Stone.


Bizler de onaylayan varla yok arası mırıltılarımızla ona katılıp bu gizemli ormanı gözlerimizle taramaya devam ettik. Sanki az önce yağmur yağmış gibi çok tatlı bir koku vardı ve ormanda ilerledikçe hava daha da serinliyordu.


"Kayra, artık tamamen kendime geldim. Ceketimi giyebilirim." diyerek ceketimi istedim ve kollarımı önümde birleştirerek kendimi ormanın korkutucu soğuğuna karşı korumaya almaya çalıştım. Artık toparlanmıştım ve arkadaşlarımın kollarından çıkmış kendi başıma yürüyordum.


Reddedenler ekibinin en önündeydik. Bu çok normaldi çünkü neredeyse az önce olan olayların merkezindeydik. Özellikle Craig, Eaton ve Kayra cesaret gösterip ilk saldırıyı yaptıklarından doğal bir şekilde herkes onları en önde yürümeye itelemişti.


"Craig, sen de kendini daha iyi hissediyor musun?" diye sordum.


Évvet Lua, bir şifacı daha vardı ve sen yerde yatarken o da benimle ilgileniyordu. Kendimi garip bir şekilde yenilenmiş ve aşırı dinç hissediyorum." dedi. Bende öyle hissediyordum. Az önce bitkin bir şekilde soğuk mermeri öpen birisine göre çok dinçtim ve bu şifalanma olayı çok havalıydı.


Yaklaşık yirmi dakika kadar mırıltılarla dolu garip bir sessizlikle yürümenin ardından etrafı ağaçlarla çevrili bir açıklığa gelmiştik. Sessizlik olayı gizli bir anlaşma gibi gelişmişti. Önden giden tecrübeliler çok şüpheci, temkinli ve sessiz hareket ettiklerinden biz de öyle davranmıştık.


"Hena, rica etsem güvenliğimizi kontrol eder misin, Amir sen de odaklan lütfen." diye tecrübelilerden bir kızla erkeği bulunduğumuz yerin ortasına çağırdı Krius ve kendisi geri çekildi.


Hena küt, açık renkli saçları,minicik yüz hatları olan şık bir kızdı. Yüksek topuklu botları, siyah uzun ceketiyle dimdik yürüyerek kendiliğinden oluşturduğumuz çemberin tam ortasına geçti ve Amir'i bekledi. Amir, koyu tenli ince uzun yapılı, yüzüne bakınca gülümsemek isteyeceğiniz türden bir erkekti. Stone gibi oldukça rahat ve güvenilir bir havası vardı. Şimdiye kadar tecrübeliler ekibinden olup da gözümü korkutan tek kişi tiz sesin sahibi minyon tipli sarışındı ve hala dimdik bakışları bir saniye sonra hepimize acı çektirecekmişçsine sert bir şekilde üzerimizde geziniyordu.


Hena gözlerini kapatıp odaklanmaya başladığında bizim reddedenler ekibi az önce olanların korkusuyla birbirine daha çok sokulmaya başladı. Hepimiz küçük çocuklar gibi ürkek bir tavır içindeydik ve bu bir şekilde bana komik geliyordu. Sessizce kıkırdadım ama hemen Stone tarafından dirsekle dürtülerek susturuldum.

KORKUSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin