Gece uyandım. Saate baktığımda, saatin gece 03.00 olduğunu gördüm. Çalışma lambamı yaktım ve bir kurşun kalem, silgi ve bir dolu boya kalemi çıkardım. Tam mavi kalemi elime aldığım sırada telefonum çaldı. Saatin daha 03.30 olduğunu düşününce kimin aradığını merak ettim ve telefonu açtım. Arayan Zeynep'ti. Acil bir şey olup olmadığını sorduğumda daha yeni haber geldiğini, delil yetersizliğinden serbest bırakıldığını söyledi. Bunu duyunca tuttuğum nefesimi sesli bir şekilde geri bıraktım ve çok sevindiğimi söyledim. Beş dakika daha havadan sudan konuştuktan sonra telefonu kapattık. Tamam. Zeynep'in serbest kalmasına sevinmiştim fakat bu, Kaan'ın öldüğü gerçeğini değiştirmiyordu. Saat 04.30'a doğru uykum geldi ve yaptığım resmi masada bırakıp yattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsimsiz Aşk
ChickLit" Git! " diye bağırdım karşımdaki çocuğa. Bağırmaya çalıştım belki de. Sesim o kadar güçsüz çıkmıştı ki, daha çok ölüyor gibiydim. Gözlerine son bir defa baktım. Beni kandıran, yalan söyleyen gözlere. Kendi zindanında yaşarken, benim hayatımı da hat...