Sabah kalktığımda saat 08.00'di. Dün geceden hazırladığım siyah, kolları ve sırtı dantelli elbisemi üstüme geçirdim. Saçlarımı topuz yapıp yanıma siyah bir fular aldım. Siyah babetlerimi de giydikten sonra gitmeye hazırdım.
***
Tam zamanında gelmiştim. Cenaze daha kalkmamıştı. Hemen ilk sırada bir yere geçtim. Kaan'ın anne ve babası bir trafik kazasında ölmüştü. Hiç bir akrabası da gelmemişti. Kaan eskiden Oğuz adında bir ikiz kardeşi olduğunu ama onun da trafik kazasında vefat ettiğini söylemişti.
Dua okunurken karşı sokakta bir araba dikkatimi çekti. Siyah bir arabaydı. İçinde, siyah smokin giymiş biri vardı. Kim olduğunu merak etmiştim. Siyah bir şapka taktığı için saçlarını göremiyordum. Gözlerinin rengini ve yüz hatlarını tam olarak belirleyemediğim için kim olduğunu anlayamıyordum. Belki de aileden biriydi. Benim ona baktığımı görünce arabayı çalıştırdı ve oradan uzaklaştı.
***
Eve döndüğümde hâlâ adam ve araba aklımdaydı. Babetlerimi çıkarıp odama doğru yürüdüm. Tanrım! Babet giymekten nefret ediyordum. Odamın kapısını açıp içeri girdim. Üstümü değiştirip, bir şort ve pembe bir kazak giydikten sonra resmimin başına oturdum. Resmin üstünde katlanmış bir kağıt vardı. Gitmeden önce bunu koyduğumu hatırlamıyordum. Kağıdı açtım içinde sadece ' güzel olmuş bence tamamla ' yazıyordu. Annemin gelip gelmemiş olduğunu düşündüm. Ama Ankara'da yaşıyordu ve gelmeye kalksa bile gelmeden önce haber verirdi. Notu katladım ve çalışma masamın çekmecesinin en dibine koydum. Kimin yazdığını bilmiyordum. Çıkmadan önce kapıyı iyice kilitlemiştim. Birinin evime giriyor olması düşüncesi bile korkunçtu. Sandalyede doğruldum ve dizlerimi karnıma çektim. Gözlerimi masanın çekmecesine kenetledim ve orada öcü varmış gibi bakmaya başladım. Gerçekten korkuyordum. Ya bu adam ( belki de adamlar ) gece gelirse ne yapacaktım. Korkarak elimi çekmecenin kapağına koydum. Yavaşça açtım ve notu tekrar çıkardım. Yaklaşık on kere daha okuduktan sonra geri katlayıp çekmeceye koydum.
Notta ne bir isim ne de bir imza vardı. Peki bu notu bırakan kim olabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsimsiz Aşk
ChickLit" Git! " diye bağırdım karşımdaki çocuğa. Bağırmaya çalıştım belki de. Sesim o kadar güçsüz çıkmıştı ki, daha çok ölüyor gibiydim. Gözlerine son bir defa baktım. Beni kandıran, yalan söyleyen gözlere. Kendi zindanında yaşarken, benim hayatımı da hat...