Senin Yüzünden

126 1 0
                                    

                  

AZRA

Aşağıdan gelen sesler yüzünden bir anda gözlerimi açtım. Saate dönüp baktığımda dörttü. Enes gelmiştir herhalde diye düşündüm, gözlerimi kapatıp tekrar uyumaya çalıştım. Biranda bir gürültü koptu, sanki biri evdeki tüm camları kırıyordu. Telefonumu elime aldım ve Enes'i aradım.

-          Azra ya kusura bakma ben Özge'de kalacağım, sen rahatına bak, kendi evin gibi hisset.

-          Enes?

-          Bir sorun mu var? Sesin garip geliyor.

-          Aşağıdan sesler geliyor ben sensindir sanmıştım ama sen değilsen, evde hırsız var herhalde.

-          Kapını kitle, çıkma dışarı. Ben geliyorum yarım saate.

-          Tamam, çabuk ol.

Telefonu kapadıktan sonra kapıya yöneldim, tam kapıyı kilitleyecektim ki ağlama sesleri duydum. Bir kız ağlıyordu sanki. Merdivenleri yavaş yavaş inmeye başladım, sessiz olmaya çalışıyordum. Basamakların sonundan salona doğru baktım ama kimseyi göremedim. İlerleyip mutfağın kapısına geldim, içeride benim yaşlarımda kızıl saçlı bir kız oturuyordu, bütün bardakları kırmıştı. Yerler cam doluydu ve kızın elleri kanla kaplanmıştı. Yavaşça yanına yaklaştım. Kız beni görünce bir anda panikledi.

-          Sen osun değil mi?

-          Ben Azra. Siz iyi misiniz? Nasıl girdiniz içeriye?

-          Senin yüzünden. Her şey senin yüzünden.

-          Siz hiç iyi görünmüyorsunuz, elleriniz kesilmiş. Yardım etmemi ister misiniz?

-          Enes nerede? Söyleyeceklerim var.

-          Siz Enes'in arkadaşı mısınız? Enes bu gece gelmeyecek isterseniz haber vereyim. Ama lütfen önce şu ellerinize bakalım.

-          Hayatımı mahvettin.

-          Alkollüsünüz herhalde, ben en iyisi Enes'i arayayım.

Tam telefonu almıştım ki eline aldığı gibi bir fincanı bana fırlattı. Denge mi kaybetmemle telefonu düşürdüm, eğilip geri almaya çalışınca başka bir fincan daha fırlattı. Telefonu orada bırakıp hızlıca mutfaktan çıktım. Koşarak en yakın odaya girip kapıyı kilitledim, kızın ayak seslerini duyabiliyordum. Neden kapımı kilitleyip odada kalmamıştım ki? Gidip aşağı bakınca ne geçmişti elime anlamıyorum yani. Kızın sesiyle irkildim.

-          Neredeysen çık dışarı, öldüreceğim seni.

Durduk yere ne olmuştu anlamıyordum. Sessizce ayak seslerini dinlemeye devam ettim, merdivenlerden çıktığını duyunca, kapının kilidini açtım ve evden dışarıya çıktım. Bahçeden çıkarken son bir kez arkama baktım, geliyor mu kontrol etmek istedim. O an bir gövdeye çarptım, tam çığlık atacaktım ki eliyle ağzımı kapadı.

-          Azra, sakin ol benim. Sen iyi misin? Evden sesler geliyordu, içerideki kim?

-          Kenan Bey. Siz gitmediniz mi?

-          Gitmedim, burası kimin evi merak ettim. İçeri giren kadını görünce, gidecektim ama sonra sesler gelmeye başladı, bende... Kim var içeride?

-          Tanımıyorum, alkollü herhalde kendinde değildi, üstüme saldırdı.

-          İyisin dimi?

-          İyiyim.

Kenan kolumdan tutup beni arabaya bindirdi, ön koltuktaki iki adam aşağı indi ve Kenan'la konuşmaya başladılar.

-          Girin getirin şu kadını, derdi neymiş bakalım.

Adamlar eve girdiğinde yanımıza bir taksi yaklaştı. Enes telaşla taksiden indi, yanında Özge de vardı. İşte bunu beklemiyordum, onları görünce arabadan indim ve Enes'e sarıldım. Sonra da Özge'ye, beni itmesini beklerdim ama o da bana sarıldı. Enes eve doğru ilerlerken Kenan onu eliyle durdurdu.

-          Adamlarım hallediyor, içeri girmenize gerek yok.

-          Kendi evime girerken size mi soracağım. Hem siz de kimsiniz?

-          Resmi olarak tanışmadık tabi, ben Kenan.

-          Gecenin bu saatinde evimin önünde ne yaptığınızı sorabilir miyim?

-          Azra'nın yardıma ihtiyacı vardı.

Kenan'ın adamları kızı kolundan tutmuş dışarıya sürüklüyorlardı, Enes kızı görünce koşmaya başladı aynı zamanda bağırıyordu.

-          Çekin ellerinizi, onun üstünden.

Adamlar umursamadan kızı çekiştirmeye devam ediyorlardı. Enes ilerleyip tekine yumruk attı. Adam belindeki silahı Enes'e doğrulttuğunda Kenan eliyle bir işaret yaptı ve adam silahı indirdi, sonra da kızı bıraktılar. Enes koşarak kızı kucağına aldı, Enes'e doğru birkaç adım attım.

-          Bu kız kim?

-          Azra, sonra konuşalım. Şimdi onu hastaneye götürmem lazım kendine ne yapmış böyle.

-          Hayır! Şimdi şu anda konuşacağız! Kim bu kız?

-          Azra, çekil.

Bir anda Özge kolumdan tuttu ve beni geriye çekti.

-          Özge bırak kolumu.

-          Sakin olur musun? Sonra konuşursunuz, izin ver de kızı hastaneye götürsün.

-          Özge bırak dedim. Kenan bakmasana bir şey yap.

Kenan tek harekette beni Özge'nin elinden kurtardı ve adamları Enes'in yolunu kapadı. Enes'in üstüne doğru yürüdüm ve tüm gücümle bağırdım.

-          Kim bu kız?

AzraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin