55.BÖLÜM:

160 9 1
                                    

Yatla güzel bir gezinti yapıyorduk. Sohbet sohbeti açmıştı. Eski konulardan bahsederken gerçekten ne kadar şımarık olduğumu hatırladım.

"...sonra Irmak araya girmişti de kurtulmuştum." dediğim de ben de dahil herkes kahkaha atıyordu.

"Ne diyeceğimi bilememiştim gerçekten ama." derken gözlerim Irmak'a kaydı.

Ben ailemin tek kızıydım. Benden önce dört yıl boyunca bebekleri olmamış olduktan sonra ise iki kez düşük yapmış annem. O zamanlar babamın daha tavuk çiftlikleri yokmuş durumları da çok kötü olduğundan tedavide yaptıramamışlar. Ümitleri kestikleri anda annem bana hamile olduğunu öğrenmiş. Bu yüzden çok şımarık bir çocuktum. Annem beni pek şımartmasa da dedemler, anneannem ve babaannem için ben bir mucizeydim.

Babam beni o kadar çok severdi ki. Beni en çok şımartanlardan biri de babam olmuştu, şüphesiz. O gelmeden uyumaz, yemek yemezdim. Benim gibi birinin Irmak'la arkadaş olmalarına çok sevinmişlerdi. Irmak benimle çok zıt bir insandı. Şımarıklık onun kitabın da yoktu mesela.

"Benim için yalan söylemiştin..." deyip ona sıcak bir gülümseme gönderdim.

"Duygu senin şimdi zengin şımarık bir olman gerekmez miydi ?" diye soran kişi Emir olmuştu.

"Aslında öyle olmam gerekiyordu ama şanslıydım ki Irmak gibi biri benim arkadaşımdı. Birimizin derdi diğerinin derdi olurdu bizde, hayat zaten beni daha şanslı kılmışken şımarmanın bir alemi yok diye düşündüm."dediğim de Irmak'a bakıp gülümsedim.

"Ee biraz da siz anlatın." deyip konuyu kapatmıştı Irmak, ona yardımcı olmak adına "evet ya sizinde okul maceralarınız yok mu ?" diye sordum. İlk cevaplayan Emir olmuştu.

"Bir kız vardı. Erkek olsaydı o kızı döverdim, net." derken boşluğa bakıp anılarına dalmıştı. Şimdi kim bilir hangi tarih de, hangi anıdaydı ?

"Kimdi ki bu kız neden döverdin ?" dediğim de bana baktı ve "İzmir'e tatile gitmiştik. Arkadaşlarıyla güneşleniyordu kız, sonra denizi girdim ben birkaç dakika sonra bir çığlıklar yükseldi denizden, hızla oraya yüzmeye başladım. Boğuluyor sandım. Ama hanımefendi sevgilisine şaka yapmak için yalandan bağırmış nasıl korktuğumu anlatamam size o çırpınışları gitmiyor gözümün önünden."dediğinde bu kez ben anılarım da gezinmeye başladım.

" Foça..."dediğim de gözlerim kocaman oldu. "Foça da oldu değil mi bu olay ?" diye sorduğum da "evet." dedi şaşkın bir şekilde.

"Emir, ben Özgür'e böyle bir şaka yapmıştım. Boğulduğu mu sanan bir erkek bana yardım etmeye çalışmıştı. Sonrası da şaka yaptığımı duyunca bana bağırmıştı ve " hepiniz bir avuç ergensiniz, gereksizsiniz" gibi bir şey deyip sinirle karaya yüzmüştü."dediğim de şaşkınlığı bir kat daha artmıştı.

"Evet tam olarak bunları söylemiştim." dediğinde şok olmuştum.

"On yedi yaşındaydık Emir o zamanlar ve Özgür sevgilim değildi ama seni kıskanmıştı... Hatırlıyorum da nasıl mutlu olmuştum ve seni uzun bir zaman kıskanmaya da devam etmişti." deyip anılara dalmıştım.

****

"Selma Abla ?!" dediğim sırada onu arıyordum.

"Şşş sessiz olsana sevgilisinin yanına gitti." dedi sessizce, ah evet Özgür'ün haberi yoktu.

Bu sırada sahilden bir kız geçiyordu. Ayak bileğinde ki dövme o kadar hoşuma gitmişti ki.

"Irmak ben de ayak bileğime yunus dövmesi yaptırmak istiyorum." dediğim de toparlanan Irmak'a baktım.

HER KALP KENDİ ŞARKISINI SÖYLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin