Hades hala moiraların bir şeyler yedirdiği düşüncesini sindirememişti. Her moira, kendi yazgılarını bilir ve kişilere öyle davranırdı. Hala bunu yaptığına inanamıyordu. Demeter kızını bulmak için her yolu denemişti ve bulamamıştı. Hades, kadının bu haline acımıyordu ama Persephone'de böyle mutsuz olursa onu burada tutamazdı. Ama şimdi bunu zorla yapmak zorundaydı. Çünkü o geri zekâlı moira, kıza bir şeyler yedirmişti. Tekrar yeryüzüne çıkmak isteyen birinin yeraltında bir şeyler yememesi gerekiyordu ve Hades bunu kıza nasıl açıklayacağını bilmiyordu.
"Demeter, kızını sizin kaçırdığınızı öğrenmiş, efendim." Hades elbet bunun öğrenilmesini bekliyordu ama o zamana kadar kıza sahip olacağını düşünüyordu.
"Gidebilirsin." Hades onu yanından kovuk, masada duran şaraba uzandı.
"Bir şey daha var, efendim." Karşısındaki erkek söylememek için kıvransa da sonunda söylemişti. "Demeter, kızın babasına gidecekmiş, efendim." Erkek bunu söyler söylemez ona selam verip oradan kaçmıştı. O kadar hızlı çıkmıştı ki Hades bağırdığında o epeyce bir uzaktaydı.
"Lanet olsun!" Hades'in bu huzursuz yani her zaman yeryüzüne zarar verirdi. Ağaçlar sallanmış ve çiçekler rüzgarın etkisiyle birbirine dolanmıştı. Toprak çatlamış ve arasından Hades'in öfkesi sızmaya başlamıştı. Alev gibi görünen bu öfke yeryüzünü kapladığında bunu fark eden sadece periler değildi.
*
"Hades'i biri kızdırmış olmalı." Zeus, Demeter'e bakıyordu. Kadın tepki vermemişti çünkü oturduüu yerde titriyor ve ağlıyordu.
"Kızımı istiyorum, Zeus." Bunu emir verir gibi söylemiş ve Zeus'a korkuyu anımsatmayacak bir şekilde bakmıştı.
"Umalım da bir şeyler yememiş olsun." Tanrılar, yeraltına inmezdi. Hatta, oraya kimse inmezdi. Cehennem tanrısı ve esirlerinin yaşadığı bir yerdi orası. Moiralar oraya inen herkesi oraya tutsak ederdi. Bu yüzden Zeus, orayı hep bir zindana benzetirdi.
"Oraya inecek olmam seni rahatlatmasın, Demeter." Erkek, kadının başını tuttu ve kendine bakmasını sağladı. "Ondan kızımı vermesini rica edeceğim, zorlayamam." Bu sözler kadını üzse de Zeus'un sinirlendiğinde neler yapabileceğini biliyordu. Karşısında ki adam da kızı vardı ve Zeus'u elbet kızdıracaktı.
"Daha ne kadar bekleyeceğiz?" Demeter onun laflarını önemsemiyordu. Şu an sadece içinde kızını kurtarma isteği vardı ve diğer her şeyi boşlamıştı.
"Çiçeklerin solmasını, Demeter. Etrafta bir tane bile çiçek kalmadığında, kızımızı ondan isteyeceğim." Zeus'un anlayışlı bakışları kadını az da olsa rahatlatmıştı.
"Bu kolay olmayacak." Demeter kendi kendine mırıldanmış ve oradan çıkmak üzere dönmüştü. Ama Zeus onu yakalayıp kendine çekti ve dudaklarına bir öpücük kondurdu.
"Senin kızın işte bu kadar güzel." Dedi ona doğru. "Ve sen, ondan da güzelsin." Zeus'un kelimeleri ve belinde hissettiği elleri, bir anlığına da olsa kızını unutmasına sebep olmuştu.