Persephone, bunu yaparken çok fazla şey düşünmemişti. Aklındaki tek düşünce onun yanında kalmasını sağlamaktı. Hades'in ona karşılık vereceğini sanıyordu. Kollarından tutup itmesini beklememişti.
"Bunu yapmak zorunda değilsin." Dedi gergin bir şekilde.
"İstediğim için yaptım." Persephone kızarmıştı. Yanaklarına hücum eden kanın sıcaklığını hissedebiliyordu.
"Hiç inandırıcı değil." Hades, ona alayla bakmış ve arkasını dönüp tekrar ilerlemeye başlamıştı. Persephone daha fazla ne yapabileceğini bilmiyordu. Yine de arkasından ilerlemeye devam etti ve kolunu tutup tekrar kendine çevirdi.
"Beni neden kaçırdın?" Sorusunu yenilemişti ama almak istediği cevabı alamamıştı.
"Bunu zaten biliyordun. Neyse ki artık önemi yok." Omuz silkip uzaklaşmaya başlamıştı yeniden. Kızın gözlerine o kadar kötü bakmıştı ki, Persephone olduğu yere çöküp ağlayabilirdi. Hiçbir şekilde onu ikna edemiyordu. Burada kırılması gereken kendisiyken, Hades ona kötü davranıyordu!
"Çocuk gibisin!" diye bağırdı arkasından. Etraftakilerin kıkırtısını duyan Persephone, sinirle arkasını döndü ve dikilen kadınlara baktı. Üzerlerinde hiçbir şey yok gibiydi. Bir parça kumaştan ibaret olan kıyafetleri, tüm vücutlarını sergiliyordu.
"Onu elinde tutamazsın, küçük peri." Kadın ona küçümseyici bir bakış uzaklaşmış ve onu orada bırakmıştı. Persephone ise ağzı açık bir şekilde arkasından bakmış ve içine dolan kıskançlık duygusunu engelleyememişti. Hızlı adımlarla Hades'in olduğunu düşündüğü yere ilerledi ve tahmin ettiği gibi onu orada, içki içerken buldu.
"Madem bir sevgilin vardı, beni neden kaçırdın? Beni bu lanet yere getirirken aklından ne geçiyordu? Bana eziyet mi etmek istiyorsun sen!?" Ona bağırmaktan sesi kısılan kadın, soluk soluğa kalmış bir şekilde izlemeye devam etti.
"Bir sevgilim yok." Dedi umursamaz tavrıyla. "Seni buraya getirirken ne düşündüğümü ise bilmiyorum, gerçekten." Hades'in sırıtışı o kadar iğrençti ki Persephone niye böyle olduklarını düşündü.
"Beni geri göndermek zorundasın." Ona emir verir gibi konuşması Hades'in hoşuna gitse de bunu ona belli etmeyecekti.
"Bana emir veremezsin, güzelim. Burası benim." Kollarını açıp tüm alanı ve daha fazlasını kastederken, birkaç metre ilerindeki toprağın ortadan ikiye ayrıldığını ve parlayan bir ışık demetinin içeriye sızdığını fark ettiler. Hades, gördüklerinden hiç memnun olmasa da yapacak bir şeyi yoktu.
