"Sanırım komik olmaya çalışıyorsun." Persephone, ona ters bir bakış attıktan sonra çiçeklerle ilgilenmeye başlamıştı.
"Çiçekleri kıskanıyorum,sanırım." Hades'in garip itirafı kızın içinde bir şeylerin kıpraşmasına sebep olmuştu. Karşısındaki meleği andıracak kadar mükemmel hatlara sahip olan adam, cehennem tanrısıydı.
"Komik oluyorsun, Hades." Kız, ilk defa söylediği ismin ağzında bıraktığı garip hissi sevmişti. Hades ise adını ondan duymanın verdiği hissi çok sevmişti. Sanki kadın, onu okşuyormuş gibiydi.
"Ah, pekâlâ." Arkasını dönüp hizmetçiler gidene kadar öylece bekleyen Hades, onlar gittikten sonra Persephone'ye bir şey söylemeden ilerlemeye başlamıştı. Kadın da mecburen arkasından gidiyor, nereye gideceğini bilmediği için de korkuyordu. Ama içinden bir şeyler ona güvenmesini söylüyordu. Hades, önden gidip kızın geçmesi için kapıyı tutmuştu. Persephone, odaya adım attığında kahkahaya boğulmuş ve olduğu yerde zıplamaya başlamıştı.
"Burası mükemmel!" Persephone, burada çiçek olduğunu bilmiyordu ama hepsi de yeni gelmiş gibiydi.
"Bu kadar sevineceğini bilseydim daha önce getirirdim." Hades'in masmavi gözleri ona büyük bir derinlikle bakıyordu. Kadın, bir an onun içinde boğulacağını sandı. Gözleri çok derin bir okyanusu andırıyordu. Yanan bir okyanus gibiydi. Bu tabirine içten içe gülümsedi ve ona yaklaştı.
"Teşekkür ederim." Kadın, onun yanında daha fazla durmak istiyordu. Hatta her dakika ona bakmak ve hareketlerini izlemek istiyordu. Hareket ederken kaslarının gerilişini, sinirlendiğinde gözlerindeki alevi ve mutlu olduğunda beliren gamzelerini çok sevmişti.
"Çok güzelsin." Persephone, ona fark etmeden iltifat etse de iş işten geçmişti bile. Hades'in kahkahası odayı kaplamıştı. Çiçekler titreşti ve sonra tekrar parlamaya başladılar.
"Bunu benim sana söylemem gerekmez miydi, küçük kız?" Persephone, onun yarım yamalak iltifatıyla kızarırken 'küçük kız' lafına takılmıştı. Onu gerçekten öyle gördüğü düşüncesi, kızı üzmüştü.
"Teşekkür ederim." Persephone neden teşekkür ettiğini bilmiyordu ama kafasını kaldırdığında tutkuyla yanan gözleri gördü. Hades, ona doğru birkaç adım daha atıp iyice yaklaştığında, kadından gelen çiçek kokularını almıştı. Bu, ona özgü bir kokuydu. Persephone'de ondan yayılan enerji ve güçten ötürü titremişti. Gücün ve erkeksiliğinin kokusu etraflarını sarmıştı ve kadın, gittikçe ona daha çok kapılıyordu.
"Şey.." diye söze başlayacaktı ki Hades aradaki mesafeyi kapatıp dudaklarını onunkilere bastırdı. Kadın, ne olduğunu anlamamıştı. Bir göz kırpmalık vakitte kendini onunla öpüşürken bulmuştu. Hades, o dudaklarını aralamayınca hiddetlenmiş ve kadını belinden tutup haşince kendine çekmişti. Onun saflığı ve şaşkınlığı tepkisinden belli olduğunda ise anlaması gerekeni anlamıştı. Persephone, daha önce kimseyle öpüşmemişti ve kadının bu hali onu arzusunda daha da kıvrandırıyordu.
"Ah!" Hades geri çekildiğinde kızın tepkisi bundan ibaretti. Boynuna doladığı ellerini çözmemişti ve tam olarak şu an da yerin dibine girebilirdi.