8. Bölüm

250 16 0
                                    

Hades, asılı duran adamın ateşinde erimesini büyük bir zevkle izledikten sonra etrafına bakındı. Kimse yoktu. Her zaman böyle olmuştu. Ondan korkar ve kaçarlardı. Aklına Persephone geldiğinde, kıza ne kadar kötü davrandığını fark etti. Gönlünü almak istiyordu fakat o 'aptal-duygusal-aşık' durumuna tekrardan girmek istemiyordu. Bu, onun için epey zorlayıcı bir şeydi. Kadını görmek için ona verdiği odaya doğru ilerledi fakat Persephone, uyuyor gibi görünüyordu. Üzerinde ince bir örtü vardı ve kıpırdanıyordu. Hades, onun uyuyup uyumadığını merak etti. Odadaki çiçekler yere dökülmüş, her şey birbirine girmişti.

"Burada neler oluyor?" Persephone onun sesine tepki vermemek için parmağını ısırsa da tepkisiz kalamamıştı.

"Buradan gitmek istiyorum." Dedi sert ve bir o kadar da ince sesiyle.

"Ben gitmeni istemiyorum." Hades'in çenesi kasılmıştı ve istese de kadını artık gönderemezdi.

"O zaman burada olduğum her güne, seni gördüğüm her güne lanet edeceğim." Persephone büyük bir asabiyetle yattığı yerde doğruldu ve kızarmış gözlerini ona dikti. "Elbet beni bulacaklardır." Kızın ailesine olan güvenini sarsmak istemezdi ama Demeter bilmesine rağmen hala buraya gelmeye çalışmamıştı.

"Buraya annen gelemez, Persephone." Ona açıklama borcu hissetmişti. Kadının ona tehditler savurması eğlenceliydi ama eğer belki bunların boş olduğunu anlarsa, mantıklı bir şeyler önerebilirdi. "Buraya, basit kişiler gelemez. Basit tanrılar,periler. Ne düşünürsen düşün. Ben istemedikçe, hiçbiri giremez." Hades ona bakıp, ağzının yuvarlak bir şekle girmesini izledi ve ardından gelen çığlığı dinledi.

"Seninle kalmak istemiyorum, canavar!" Persephone bunu ona o kadar söylemişti ki, Hades artık bir iltifat olarak görüyordu.

"Buradan gidemezsin, Persephone." Hades bakışlarını derinleştirip, kıza korkunç bir şey anlatıyormuş gibi bir tavır edinmişti.

"Neden?" Sorusu o kadar acınasıydı ki, Hades bir an önce onu buradan çıkarmak istedi.

"Moiraların yazgısını bilmiyor olamazsın?" Sorusu havada kaldığında devam etti. "Buradan bir şeyler yediğinde, çıkışında yasaklanmış oluyor, prenses." O kadar basit bir şekilde söylemişti ki Persephone bir an onun bu dengesiz tavırlarının sebebini öğrenmek istemişti.

"Olamaz." Diye kendi kendine mırıldanıp omuzları çöktüğünde Hades kendine bir kere daha lanet etti. Onu böyle üzemezdi, buna hakkı yoktu. Belki evrendeki herkesi öldürebilirdi ama karşısındaki kadın bir melek gibiydi ve ağlamayı bile hak etmiyordu.

"Üzgünüm." Diye mırıldandı ve kadının yanına oturup kollarını vücuduna sardı. "Böyle olmasını istememiştim." Tek diyebileceği bundan ibaretti.

"Seninle bir ömür geçireceğimi düşünmek beni korkutuyor." Persephone içinden geçenleri söylememişti. 'Ayrıca seni her gün göreceğime seviniyorum da.' Diye eklemesi gerekiyordu ama yapmadı. "Sen.. Sen beni korkutuyorsun." Gerçeğin bir payını söylediğinde Hades şaşkın bakışlarını ve hayret nidasını ondan saklayamamıştı.

ECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin