-Bölüm21-

10 1 0
                                    

#Mete#

Sonunda! Bugün alçılarım çıkacak. Artık koltukta yatmaya mahkum değilim ya da tekerlekli sandalye ile gezinmeye.

Uzun zamandır bu alçıların çıkmasını bekliyordum. Koskoca iki ay...

Kapı çaldı. Koltuktan tekerlekli sandalyeye kendimi atıp kapıya ilerledim. Kapıyı açtığımda karşımda Batuhan duruyordu. "Hastaneye gitmeye hazır mısın?"

"Sorduğun soruya bak. Tabi ki hazırım." dedim.

♦♦♦

"Berkay ve Arda'dan haber aldın mı? Gittiklerinden beri ne aradılar ne de sordular." dedi. "En son üç gün önce konuşmuştum. Paris çok eğlenceliymiş." dedim. Berkay ve Arda dünya turuna çıkmıştı. "Tahminen kaç ay gezerler? " diye bir soru sordu Batuhan. "Valla ne yalan söyleyim. Arda ve Berkay gezmeyi çok seviyor. Özellikle Arda bayılıyor. Rahat beş yıl geleceklerini sanmıyorum." dedim.

♦♦♦

Alçılarım çıktıktan sonra dört yaşındaki çocuklar gibi koşasım geldi.

Hemşire gittikten sonra Batuhan kolumdan tuttu ve beni kaldırdı. İlk ayakta duramadım. Sendeledim. Sonuçta iki aydır yürümüyordum.

Batuhan'a yaslana yaslana hastane kapısına geldim. Tam çıkacakken bir şey duydum. Durdum. Biri beni çağırıyordu. Arkama döndüm. Defne, elleri önlüğünün cebinde bana doğru yürüyordu. Ben de güç bela ona doğru ilerledim. "Alçılar çıkmış."

"Evet sonunda kurtuldum onlardan. Şey fark ettim de, senin de forman değişmiş." Gülümsedi "Artık stajyer değilim." Gözlerimi büyüttüm, "Ah gerçekten mi? Bunu kutlayalım bir ara. Yarın akşam dışarı çıkmaya ne dersin?" Kolundaki saate baktı. "Bilemiyorum Mete. Nöbetim kötü geçerse çıkamayabiliriz. Buna yarın karar verelim mi?" dedi. Omuz silktim "Bana uyar. Yarın seni ararım."

"Geçmiş olsun bu arada," dedi sonra saatine bir daha baktı. "Serviste arkadaşı yanlız bıraktım. Gitmem gerek. Görüşürüz."

Arabaya bildiğimizde Batuhan "O kız kimdi? Çok güzelmiş." dedi. "Kaza yaptıktan sonra benimle ilgilenen hemşire." Biraz durduktan sonra "Adamım senden daha yakışıklıyım ama hiçbir kız durup dururken benimle konuşmuyor. Birisi daha vardı. Adı neydi? Hah, Ecem!" İşte güzel giden bir gün nasıl berbatlaşabilir adlı çalışma. Gözümün önünde ona ilanı aşk ettiğim gün canlanıveriyor. Ona sarılıp seni seviyorum demiştim. Ayrıldığımızda gözleri dolmuştu. Gözlerinin dolmasına rağmen güzelliğinden ödün vermemişti. Hatta o an daha güzel, daha tatlı, daha savunmasız duruyordu. O gün ona bir kere daha aşık olmuştum. "Mete iyi misin?" Gözlerimi Batuhan'a kaydırıyorum. "Hı hı... Evet." İyi miydim? Emin değilim. Bedenen muhteşem hissediyordum ama ruhen hala yaralarım iyileşmemişti. Ecem'i hala seviyordum. Her ne kadar onu artık unutmak istesem de unutamıyordum. Beynim farklı bir şey kalbin farklı bir şey söylüyordu. "Bir yerlere gidelim mi? Bara falan? İçeriz." Başımı iki yana salladım "Dikkatini çekerim daha yeni çıkarılan alçılar sarhoş şekilde motor sürmemden dolayı oldu. Bundan sonra özel günler hariç ağzıma içki koymamaya karar verdim." dedim. Gözlerini devirdi "Eh tabi sen de haklısın." dedi.

♦♦♦

"Sağ ol Batuhan." dedim. "Rica ederim her arkadaş bunu yapardı." dedi. Arabadan indim. Yavaş yavaş eve yürüdüm.

Kapıyı açıp içeri girdiğimde ev savaş alanı gibiydi. Yerlerde ambalajlar vardı ve pizza kutuları. Montumu çıkarıp koltuğun üzerine attım ve eğilip yerdeki ambalajları aldım. Mutfağa gidip bir çöp torbası buldum. Elimdekileri içine bıraktım. İki ay boyunca ne evi temizlemesi için birini çağırmıştım ne de kendim temizlemeye kalkmıştım.

Mrs Odun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin