12

525 48 41
                                    

WonWoo uzun ve zorlu düşünme sürecinin ardından bir karar verebilmişti. Kararını doktoruna söylemek üzere evden çıkıp hastaneye doğru yürümeye başladı. Geçen yarım saatin ardından hastaneye varmıştı. 2. kata çıkıp her zamanki odanın kapısına geldi. Kapıyı tıklatıp içeriye girdi. Doktoru onu her zamanki güler yüzlülüğüyle karşılamıştı. "Bu kadın her zaman mı mutlu? Hiç mi kötü şeyler yaşamıyor?" diye düşünmekten alıkoyamadı kendini.

"Bir karar vermiş olmalısın. Gel otur. Seni dinliyorum."

"Evet, sonunda bir karar verdim."

"Evet? Olacak mısın?"

"Evet. Ameliyat olacağım."

"Harika! Hemen hazırlıklara başlayalım o zaman. Yeterince geciktin zaten."

"Ah, hayır. Birkaç gün daha verebilir misiniz? Ben- Ben korkuyorum ve kendimi hazır hissetmiyorum. Yalnızca iki gün. Lütfen."

"Tamam, pekala. Ama sadece iki gün. Zaten yeterince geciktin, durumun daha kötü olmadan ve sen fikrini değiştirmeden önce ameliyat olmalısın."

"Neden beni kesmeye bu kadar heveslisiniz?"

"Ben seni kesmeye değil, yaşatmaya hevesliyim."

"Her neyse. İzninizle ben kalan iki günümü yaşamaya gidiyorum. Keşke daha fazla zaman isteseydim. Kabul edeceğinizi bilmiyordum."

"İki günden fazlasına izin vermezdim. Her anını ölüm tehlikesiyle geçirdiğinin farkındasındır umarım."

"Fazlasıyla."

"Her neyse. Git de iki gününü doyasıya yaşa. Çünkü ameliyattan sonra kendini çok fazla yormaman gerekiyor. Uzun bir dinlenme süreci seni bekliyor."

"Tabi sağ çıkabilirsem."

"Böyle konuşma. Tabii ki de yaşayacaksın."

"Ben buna inanamıyorum nedense."

"Of, yeter. Senin bu iç karartan ergen saçmalıklarını dinleyemeyeceğim. Şimdi çık odamdan da sensiz iki günümü rahatça geçireyim. Ameliyat sonrası yeterince göreceğiz zaten birbirimizi."

"Pekala. Gidiyorum o zaman ben."

"Durduğun kabahat."

Kadın kahkahalarla WonWoo'yu arkasından iterek odadan çıkardı. Doktorunun kendisiyle böyle yakın olması WonWoo'yu gülümsetmişti. Bazen ona çok sinir olsa da iyi biri olduğu kesindi.

▪▪▪▪▪▪▪▪▪

WonWoo son iki gününü MinGyu'yla geçirmek istiyordu. Hatta gerekirse onun evine bile taşınabilirdi. Zaman kaybetmemek adına hastaneden çıkar çıkmaz MinGyu'yu aradı.

Hey! Nasılsın?

İyiyim. Sen nasılsın?

Eh işte, seninle buluşursam daha iyi olacağım.

Neredesin?

Şu an dışarıdayım ama evde buluşmamız daha iyi olur bence. Dışarısı buz gibi.

Olur. Evine geleyim mi?

Hayır senin evinde buluşalım. Evdesin değil mi? Oraya geleceğim.

Evet, evdeyim. Çabuk gel ama, seni özledim~

Daha dün yanındaydım.

Her zaman yanımda olmanı istiyorum ama ben ~

O zaman gelirken yanımda eşyalarımı da getireyim.

SEN CİDDİ MİSİN?!

Kulağım ağrıdı ya, niye bağırıyorsun?

Save Me [Meanie]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin